Aşklar bugünkü ikici bölümü de atayım dedim hadi hayırlısı. Bekletmeden geçeyim.
Karşımda elindeki silahı bana doğru doğrultmuş ablam vardı.
Touya düşünmeden beni arkasına aldı. Tam alevleri çıkaracağı anda bağırdım.
Y/n: DUR.
Touya elinde alev çıkarmıştı ama benim bir bildiğim vardır diye ablama bir şey yapmamıştı. Ablama doğru döndüm.
Y/n:A-abla. Ne yapıyorsun? Hadi indir silahı. Neden böyle bir şey yapıyorsun bilmiyorum ama yine de bir çocuğun önünde birine zarar verme.
Ne yapacağım ve söyleyeceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu. Beni kabul etmeyen ablam yıllar sonra karşıma çıkıp beni öldürmeye mi çalışıyordu? Belki de Touya'nın önüne geçip onunla tam olarak yüz yüze konuşmalıydım. Tam Touya'nın önüne geçecektim ki beni durdurdu. Onu da anlıyordum ama ona zarar gelmemeliydi. Yine de arkasında kaldım.
İlk başta ablamın silahı tutuşunun gevşemesiyle sakinleşti sanmıştım ama birden daha sıkı tutup bağırmaya başladı.
Sakura(ablamızın adı): NEDEN? NEDEN BÖYLE BİR HAKSIZLIK YAPILDI! S-SEN ANNEMİZİN GÜZEL ÖZGÜNLÜĞÜNÜ ALIRKEN NEDEN BANA BABAMINKİ DÜŞTÜ (babamızın özgünlüğünün aynısı ablamızda var) . ZATEN SENİN YÜZÜNDEN ÖLDÜKLERİ YETMİYORMUŞ GİBİ. SEN ÖLDÜRDÜN İKİSİNİ DE KİME YALAN SÖYLEDİĞİNİ ZANNEDİYORSUN. ŞİMDİ DE SIRA BENİM ÇOCUĞUMA GELDİ Dİ Mİ? ÜZGÜNÜM AMA CANINI KENDİ ELLERİMLE ALMADIĞIM SÜRECE RAHAT NEFES ALAMAYACAĞIM.
Ne diyordu bu? Annemle babamı benim öldürdüğümü nereden biliyordu? Yoksa Yumi mi? Hayır o asla sırlarımı anlatmaz. Bekle çocuğum mu dedi. O arkasında 7-8 yaşlarındaki çocuk onun çocuğu mu? Benim niye çocuğunu öldüreceğimi düşünüyor? Silahı daha da sıkı tutuyor. Ya Touya ona bir şey olur mu? O da alevini büyüttü. Yine de ikisine de zarar gelsin istemiyorum.
Sakura: BABAMIN ÖZGÜNLÜĞÜ BİR LANETTEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL. NEDEN BİLİYOR MUSUN? TÜM DUYULARI DERKEN SADECE 5 DUYU ORGANINDAN BAHSETMİYORMUŞ. 6.HİS! SÜREKLİ. SÜREKLİ ÖTEKİ TARAFTAN BENİMLE KONUŞUYOR. ÖLÜ AMA BİR RAHAT BIRAKMADI. SENİN HAKKINDA NE DİYOR BİLİYOR MUSUN? SON ANINDA KENDİSİNE YARDIM ETMEYE ÇALIŞAN ANNESİNİ BİLE ÖLDÜRDÜ. BİRİCİK BABASINI DA ÖLDÜRDÜ. SIRADA SEN VE SENİN AİLEN OLMAYACAĞINI NEREDEN BİLİYORSUN? ÜZGÜNÜM KAR DE ŞİM AMA BİTTİ.
Silahı ateşledi. Touya ilk kurşunu alevleri ile eritti ama alevleri yüzünden görüş açımız kapandı. Sonra bir el silah sesi daha.
Lütfen Touya'ya isabet etmiş olmasın. Lütfen.
Sonra karnımda bir acı hissettim. Daha doğrusu belimde. Arkama döndüğümde o küçük çocuğu gördüm. Galiba yeğenim olanı. Elinde bir tabanca vardı ve bana bakıyordu.
Çocuk: Ben sadece annemin iyi olmasını istiyorum özür dilerim.
Bacaklarım titrerken bir çift kolun düşmeyeyim diye beni tuttuğunu gördüm. Touya idi. O sırada ablamın çoktan çocuğunu kucaklayıp kaçtığını gördüm. Elimi karnıma götürdüm galiba kurşun içimden çıkmıştı. Touya endişeyle bana bakıyordu.
Touya: Sakın gözünü kapatma.
Üstüme bir ağırlık çökmüştü ama gözümü kapatmalıydım.
Touya(sesli bir biçimde kendi kendine konuşarak): eğer onu hastaneye götürürsem tanınırım ve bu y/n için iyi olmaz. Ama başka çarem yok maskem de var hastaneye götürür götürmez oradan çıkarım.
Dabi'nin ağzından
Onu hemen kucağıma aldım. Hastane çok uzak değildi ve koşarak yetiştirebilirdim. Sırtından vurulmuştu ve kurşun karnından çıkmıştı. Kanaması çok görünüyordu ama hala bilinci açıktı. Koşarken onunla konuşmaya çalışıyordum ki bilinci kapanmasın.
Dabi: Eeee bir sonraki buluşmamızda ne yapalım? Sen iyileştikten sonra tekrar buluşucağız sonuçta.
Y/n: Hani bu son buluşmamızdı?
Haklıydı öyle demiştim ama galiba o olmadan hayata tekrardan katlanamazdım.
Dabi: Sen de hemen inandım mı?
Suratında alaycı bir gülümseme oluştu.
Y/n: Bari şu an yalan söyleme. Beni ayık tutmaya çalışıyorsan başka bir konu seç.
Dabi: Bu halde bile beni azarlayabiliyorsun ya ne diyeyim.
Sadece sırıttı. Vücudu iyice soğuyordu ve hareketleri ağırlasıyordu.
Kestirme yoları bildiğim için onu ara sokaklardan götüyordum ve bu yüzden kimseyle karşılaşmıyorduk.
Sonra bir anda bir eli kucağımdan sarkmaya başladı. Ona baktığımda gözleri kapalıydı.
Dabi: HAYIR HAYIR HAYIR HAYIR. Bebeğim hadi gözlerini aç lütfen. Hadi Hadi.
Hastaneye neredeyse varmıştık. Hem daha hızlı koşuyor hem de gözünü açması için yalvarmaya devam ediyordum.
Hemen acil kapısının önüne geldim. İçeri girer girmez bağırdım.
Dabi: BİRİ YARDIM ETSİN.
Hemen bir hemşire geldi.
Hemşire: Hastaya ne oldu?
Dabi : Vuruldu
Hemşire: Tamamdır .
O sırada birkaç hemşire ve doktor onu benden aldılar ve hastane yatağına yatırdılar. Hemen gitmem gerekiyordu yoksa ikimizin de başı belaya girecekti. Bu yüzden koşarak gittim.
3.kişi ağzından
Hemşire bir ses duydu. Vuruldu diye getirilen hastanın telefonu çalıyordu."Shouta💚" kişisi arıyor
Hemşire bir yakını olduğunu düşünüp telefonu açtı.
Hemşire: Alo?
Aizawa: Alo kimsiniz? Y/n'nin telefonu neden sizde?
Adamın sesinden endişelendiği belli oluyordu.
Hemşire: Telefonun sahibinin yakını mısınız?
Aizawa: Evet babasıyım bir sorun mu var?
Hemşire: ... Hastanesinde çalışan bir hemşireyim. Bu telefonu cebinde bulduğumuz kişi eğer bahsettiğiniz kadınsa. Vurulmuş bir şekilde hastaneye geldi. 1.derece yakını olarak sizin de gel-.
Telefon hemşirenin suratına kapanmıştı.
Daddyzawa bizim için endişeleniyor😭
Beğendiyseniz oy verin lütfeeeeen.
Hepinizi öpüyorum *muck*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dabi x reader (enemys to lovers)
Fiksi PenggemarEveet Dabi ile karışık bir ilişkinin olduğu bu garip hikayeye hoşgeldin