Sevgili

8 4 0
                                    

Kurumuş esmer parmak uçlarının arasındaki kalın sigarayı yeniden acıyla gülen dudaklarının arasına koydu. Sigaradan parmaklarını çekmeden yanaklarını çektiği zehirli nefesten dolayı içeri göçertti. Koyu mavi gözlerini açık mavi denizden ayırmadan konuşmaya devam etti.

-En çok istediği şeydi...

Rüzgâr, kıvırcık saçlarının arasından kıvrıla kıvrıla uzaklaştı. Üzerindeki açık gri hırkaya daha çok sarıldı. Kesmeyi bıraktığı sakallarını öylece kendi haline bırakmıştı. Zehirli dumanı üflerken deniz yansıyan gözleri sularla doldu ve güldü.

-Ölmeyi çok istedi birader, ölüm ona uğramamak için çok direndi ama o ölümün kapısını ısrarla çaldı.

Son kelimelerdeki titreyen sesini bastırmak için sigarayı titreyen elleriyle dudaklarına geri koydu. İntihar eden sevgilisine ağlamamak için çok direndi ama gözündeki o yaş sakallarının arasına karışmıştı bile. Sigarayı tutan elinin baş parmağıyla yaşı silip burnunu çekti.

-Çok severdi bana naz yapmayı. Ona karşı olan küçük bir ilgisizliğimde bile hemen küser, gözleri dolardı. Hatta bazen günlerce telefonlarımı açmadığı bile oldu ama hiç bu kadar uzun bakmadığı olmamıştı. -yaşlı gözlerini hızlıca bana çevirdi- yoksa telefonu mu bozuldu? Kesin o yüzden dönemiyor tabii ya, telefonu bozuldu küs olduğumuz için de evime de gelemiyor. Şimdi bir iki gün sonra arar giderim evine.

Sevgilisinin her ölüm yıl dönümünde bu sahile gelip kendini kandırırdı. Evet, yedi yıldır bunu yapmaktan bıkmadı. Telefonu yedi yıldır bozuk olan o kızın aramasını bekliyor benim arkadaşım.

-Geçenlerde bana öyle kötü bir şaka yaptı ki...ah çok korktum. Sürpriz yapmak için evine gittim, içeri girdim bir de ne göreyim kendisini bir iple tavandan aşağı sarkıtmış. Çok güldürdü o gün beni, ilahi! Her zaman komikti ama o gün bir başka güldüm o şakaya, ne yalan söyleyeyim tam bir eşek şakasıydı. Şaka yaparken o kadar iyi oynamıştı ki nabzını kontrol ettiğimde atmıyordu. Her şeye akıl sır erdirdim de halen daha nabzını nasıl durduğunu çözemedim.

Öyle uzun uzun içten ve masum gülüyordu ki anlatırken onu ne kesebildim ne de susturacak bir şey dedim, öylece onu dinlemeye devam ettim, yedi yıldır olduğu gibi.

-Dedim ya, çok istedi ölmeyi. Onun yanaklarını, ellerini, gözlerini bile öperken ölmek isterdi. Evine geldiğimde koridorun sonundan bana koşup boynuma atladığında bile ölümü istedi. Onun saçsız başını okşayıp olmayan kirpiklerini sevdiğimde sinirlenip odasına kilitlerdi kendini. Ne zaman odasına ilaçlarını vermeye gitsem sararmış yüzünü ıslak görürdüm.

Sevgilisinin tek isteği kanserden ölmemekti. Kanser tedavilerinin sonucu negatif çıktığı ayda hastalıktan ölmemek için kendini asmayı tercih etti.

-Onu, bir gün -eliyle denizi göstererek- bir sahil kenarında upuzun siyah saçlarıyla bana doğru koşarken göreceğim ve biz sarılacağız hiç ayrılmamak üzere.

Sakalları tamamen ıslandığında silmeyi bırakmıştı artık gücü yoktu. Minicik kalan sigarayı küllüğe bastırırken esmer parmak dipleri de kül oldu. Bu hareket, yedi yıldır hiç değişmeyen o sözü beraberinde getirdi:

-Sevgilim bugün de geç kaldı gidelim.

Ve biz de sahilden ayrıldık önümüzdeki yıl tekrar gelebilmek için.

S O N

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 29, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sevgili (Oneshot - 1) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin