42. Bölüm

119 8 0
                                    

Tuğsem Elsa Maren Arslan

Mislina ve ağabeyim el ele usulca merdivenlerden inerken dev salonda bir anda alkış sesleri yankılandı. Asaletleri ile herkes büyülenmişti. İkisinin de gözlerinin içi parlıyordu. Aren'e dönüp onun duygularını anlamaya çalıştım ama o daima çevreyi seyrediyordu.

"Rahatla biraz." Bana bakıp kulaklığına dokundu. Daima güvenlikle görüşüyordu ve muhtemelen benimle konuştuğu için karşı tarafa ses gitmesin diye sesini kapatmıştı.

"Birazdan babam sahneye çıkıp kendini ilan edecek. Böyle bir durumda nasıl rahatlayabilirim?" Biz dahil salona giren herkes özel cihazlarla aranmıştı. Olası bir saldırıya karşı büyük önlemler alındı. Aren'in özel ekibi ve Aral Bey'in adamları tuttuğumuz otelin tamamında yüksek güvenlik önlemleri almışlardı.

"Her şeyi düşündünüz. Bir hata olması imkansız. Bugünü kendine zehir etme."

"Her problemde bir hata payı mutlaka vardır. Tıpkı her programın bir açığı olduğu gibi. Korkuyorum Elsa. Kardeşimin mutlu günü kana bulansın istemiyorum. Bugün zehir olacaksa bırak yalnızca bana olsun." Tekrar sesini açtı ve güvenlikle irtibatını sürdürdü. Aren'in arkadaşları bize doğru yürüyordu. Onları görünce Aren'in kolunu hafifçe dürttüm. Dikkatini bana verince gözlerimle gelen çeteyi gösterdim. İriz, Pamir, Çakıl ve Bartu gelmişti. İriz benimle diğerleri ise Aren ile selamlaştılar. Daha sonra benim de halimi hatrımı sordular.

"Aren, neden bu kadar kasıntı duruyorsun? Bir problem mi var?" Aren'in gözü daima giren çıkandaydı. Pamir'in sorusuna dikkat etmemişti bile.

"O iyi mi?" İriz Aren'i göstererek bu soruyu sordu.

"Biraz gergin diyelim." Anladım dercesine başını salladı. O esnada sahneye Aral Bey ve Lale Hanım çıktılar. Aral Bey eline mikrofonu alarak konuşmak için salonun dikkatini toplamayı bekledi.

"Sayın misafirlerimiz, hepinize bu mutlu günde yanımızda olduğunuz için minnet duyuyorum. Ben Aral Arslan ve eşim Lale Arslan böyle bir günde sizlerin karşısında olmaktan mutluluk duyuyoruz. Yıllar önce geçirdiğimiz bir kaza nedeniyle evlatlarımız ve tüm yakınlarımızdan uzakta bir yaşam sürdürmek zorunda kaldık. Artık vuslat son buldu ve kavuşmalar nasip oldu. Hepinizi saygıyla selamlıyoruz." Aral Bey Mislina'ya mücevher seti taktıktan sonra alnından öptü. Ağabeyime ise bir kol saati hediye etti. Aren her ne kadar istemese de düğünde basın yer almıştı. Aral Bey hediye merasimini sonlandırdıktan sonra Aren'i sahneye davet etti. Aren o an taş kesildi. Kaskatı oldu ve gözlerini babasına dikip tüm öfkesiyle ona baktı. Panikle elini tutup sıktım. Sakin görünmeye çalışarak bunu yapmak çok zordu. Bütün basın buradayken Aral Bey neyin pozunu kesmeye çalışıyordu?

"Aren, o sahneye çıkmazsan bu durum daha sonra başını ağrıtabilir." Tuttuğum elimi bırakmadan beni de yanında götürerek sahneye doğru yol aldığında bunu yapacağını tahmin edemediğimden ufaktan afalladım. Yürürken ayağım takılır gibi olduğunda elimi bırakıp belimden tuttu ve daha yavaş adımlar atmaya özen gösterdi. Çenesi karşılamıştı. Gerginliği her halinden anlaşılıyordu.

"Kimse yerinden ayrılmasın. Salonda ne kadar misafir varsa tamamını izleyin. Her hareketlerine dikkat edin." Son sözlerinden sonra bir anda ruh halini değiştirerek hafif bir tebessümle sahneye çıktı. Ona ayak uydurmaya çalışarak yanında yer almaktan başka çarem kalmamıştı.

"Oğlum Uzay Aren Arslan ve artık kızımız olan Tugsem'in düğününde bulunamadığımız için onlara bir özür hediyesi takdim etmek istiyorum." Aren'in sıkıca kapattığı avucunu eline alarak köstekli bir saat yerleştirdi.

"Umarım bundan sonra kaybettiğimiz zamanı telafi ederiz." Lale Hanım ise bana gelerek dün ondan kabul etmediğim hediyeyi sahnede sahte tebessümüm eşliğinde boynuma taktı. Aren kiraz reddi yapacakken bütün bu olanlar onu tek vasi gibi göstermişti. Aral Bey'in amacı veliahtıyla boy göstermek miydi? Aral Bey Aren'e sarıldı ve sonrasında kameralara döndü. Eli onun belindeydi. Ceketi geriye doğru açılınca şok oldum. Aren onca güvenlik önlemine rağmen yanında silah taşıyordu. Salona girerken onca arama yapılmıştı. Bu kadar güvenlik tedbirinin içinde bir de silah mı taşıyordu? Basından birinin bunu görmemiş olmasını umarak hızla yanına yaklaşıp o görüntüyü kapatmaya çalıştım. Saçında oluşan bir bozukluğu düzeltir gibi yaparak ona iyice yaklaştım.

Akasya ÇiçeğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin