Seven

100 12 23
                                    

"Onları ilk defa gördüm."

Peter sıkıntıyla saçlarını karıştırdığında Harley göz ucuyla ona baktı. Anlaşılan arkadaşı için çok telaşlanmıştı.

"Dedim ya içeriye girdiğim an hiçbir şey demeden saldırdılar. Sam'i bile düşünemedim kendimi dışarı atarken."

Hâlâ bu yüzden kendini suçladığı belli oluyordu. Peter, ne kadar Sam'in eve hiç gelmediğini söylesede Harry yine de babası gibi gördüğü adamı aramış ve dakikalarca özür dileyerek ağlamıştı. Sam olayları öğrendiğinde sesini yükselterek hemen güvenli bir yere gitmesini söylemişti.

Harry güvenli bir yerde olduğunu söylediğinde ise Sam bir şey yapması gerektiğini daha sonra onu tekrardan arayacağını söylemişti.

Kesinlikle ne olduğunu biliyordu.

"Oradan kaçman yanlış bir hareket değildi. Yaralıydın, en doğrusu buydu."

Peter konuştuğunda Harry bakışlarını oynadığı ellerinden kaldırdı. Solmuş yüzüne belli belirsiz bir gülümseme kondurarak minnet duyduğunu göstermeye çalıştı.

Harley öksürerek araya girdi. "Emin misin? Sen yara aldığında ya da çıkmadan hemen önce bir şey demiş olabilirler. Tek kelime bile etmediler mi?"

Harry kafasını iki yana salladı. "Hayır, hiçbir şey söylemediler."

Aralarına kısa bir sessizlik girdiğinde Peter, arkadaşının kapanmamaya çalışan gözlerine baktı. "Biz çıkalım. Sen biraz daha dinlen."

Harry inkar etmek ve iyi olduğu konusunda ısrar etmek için çok yorgunken sadece başını salladı ve göz kapaklarına izin vererek onları kapadı.

Dışarıya çıktıkları an Peter sırtını kapıya yaslayarak bakışlarını mavilere çevirmişti. "Teşekkür ederim ve özür dilerim."

Harley tebessüm etti ve elini geçiştirmek amaçlı salladı. "Önemli değil. Hiçbir şey yapmadım bile."

Peter kaşlarını kaldırdı ama ısrar etmesine müsaade vermedi Harley. "Sen de dinlenmelisin."

Yorgun gözüküyordu. Onun Örümcek Adam olduğunu bilsede bu çökmüş hâlini görmek rahatsız etmişti. İyi olmayı hak ediyordu.

"Bence asıl dinlenmesi gereken kişi sensin." Peter da en az Harley kadar onun yorgun halinden rahatsız olmuştu. Ve o sadece insandı.

İkisi de birbirlerine hafifçe tebessüm etti. Peter tam o sırada düşüncelerine hakim olamadı. Omzunu biraz ödünç verirsen orada dinlenmek çok isterim.

•••

Sam, hâlâ karşısında oturan iki genç adama güvenmezken Peter onun yüzüne bir yumruk geçirmemek için kendini zor tutuyordu.

Peşinizde biri varken paranoyak olmanız kadar doğal bir şey yoktur. Bunun farkındaydı Peter ama yine de adam o kadar sinirini bozmuştu ki mantıksal tarafı çökmüştü sanki.

Harry bininci kez "Güvenebilirsin," dediğinde Peter da daha fazla kendini tutmayı bırakmıştı. "Doğruyu söylemek gerekirse siz de pek güven verici durmuyorsunuz."

Meydan okurcasına başını dikleştirdiğinde Sam, yüzündeki hafif şaşkınlık kırıntılarıyla baktı karşısındaki çocuğa. Kendisini suçlayacaklarını düşünmemişti anlaşılan.

"Ne?"

"Ajan muhabbetini çok duydum." Peter omuz silkerek söylediği şeye karşılık Sam dudaklarının alayla kıvrılmasını engelleyemedi. "Elbette duymuşsundur ama bu olay düşündüğünden daha büyük çocuk."

There's things that we'll never knowHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin