7.29
Dilimin ucunda çığlıklar biriktirdim. Nedenini bilmiyorum. Yuttum, içime akıttım.
Sen biliyor musun?
Beni bilirsin. Söyle bana.
"Changkyun, güneş doğuyor. İstemiyorum."
Tiksinmişlik duygusu yayıldı bedenime. Aydınlık olan her şeyden nefret ederim. Yine de ihtiyaç duyarım ve bu daha çok nefret etmemi sağlar. Üzgünüm sevgilim. Böyle biri olup seni üzdüğüm için.
"Aydınlığın olduğum için özür dilerim."
"Karanlığı sevdiğim için özür dilerim."
Duygudan yoksun gözlerin gözlerimle birleşiyor. Kendi yansımam değil, değil mi? Ben seni çok sevdim çünkü. Her zaman aşkla bakardım. Sanırım emin değilim.
Duygusuz gözler bana mı ait sevgilim?
Konuşmuyorsun. Çok kırılıyorum böyle. Dudak uçların kıvrılıyor. Parmaklarımız değiyor birbirine. Dokunmaktan korkuyorsun. Neden benden uzak duruyorsun?
Ellerimi uzatıyorum gözlerinden düşen taneleri yakalamak için.
Kısa sürede yanlarıma düşüyor ellerim. Kontrol edemiyorum artık kendimi. Paniği hissediyorum. Yıkıcı dalga beni ezip geçerken suda biraz daha kayıyorum. İstemsiz oluyor. Kendimi tutacak gücüm yok. Güzel zamanları hatırlıyorum şimdi.
Bana aldığın menekşeleri, özenle sıktığın hafif parfümü, her gece uydurduğun korkunç masalları anımsıyorum.
Sen bizi anlatırdın fakat ben sevmezdim.
Ben anlattığın bizi hiçbir zaman sevmedim.
Acınası duygu yapışıyor boğazıma. Yutkunmam çok zor. Görüyorsun, anlatmama gerek var mı?
Yarım kaldık değil mi?
Ben sanırdım ki her şeyi yaşadık.
"Uyuma. Hâlâ yaşamadığımız bir şey var."
Gülümsedim. Sesin titriyordu ama sen de gülüyordun. Kararlarımıza saygılıydık. Hayatlarımız için bencillik etmedik. En çok bu yüzden seviyorum seni.
"Heon, uyuma."
Gülüşün soluyor.
"Sakın."
Sert bakışların delip geçiyor benliğimi. Ufaktan baş sallıyorum. Uyuyamazdım ki. Gereksiz bir uyarıydı bu sevgilim. Hadi biraz uzatalım bu düşünceleri. Anıları katalım araya. Ne dersin? Elbette bir sonda değiliz, doya doya konuşalım bu yüzden. Neden susuyorsun? Sesim çıkmıyor. Lütfen konuş.
Korkuyorum.
"Masal anlatmamı ister misin?"
"Masallarından nefret ediyorum."
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
"Bizi anlatmandan hep nefret ettim."
Başını öne eğip derin nefesler aldığını gördüm. Yıllar süren ilişkimizde ilk kez bu kadar yaktım canını. İlk kez önümde titreyerek ağlıyorsun. Kalbini kırdım, affet beni. Sebebin olmak istemiyorum sevgilim. Senden çok benim canım yanar o zaman. Zira bu zamana kadar elimden geleni yaptım iyi olmamız için. Beni kötü mü hatırlayacaksın?
"Bizi hiç mi sevmedin?"
"Anlattığın bizi, hayır."
Biraz daha kaydım.
Çenem ıslandı, dudaklarım suyla örtüldü.
Artık konuşamazdım.
"Hep güzel olduğumuz için miydi?"
"Hmhm."
"Gerçekliğimizden uzak olduğumuz için miydi?"
"Hmhm."
Fiziksel acım gittikçe katlanılmaz hâle geliyor. Gözlerim parlıyor sana bakarken. Aşkından sarhoş olmuşum, gevşek bir gülüş konuyor dudaklarıma. Hâlâ ağlıyorsun. Küvetteki su her kaydığımda dalgalanıyor. İçinde verdiğin savaşın şiddeti beni yıkıyor.
Ben de ağlıyorum.
"Elimi uzatıp seni kurtarmayı ne kadar istiyorum bilemezsin."
Ellerini tutup beni kurtarmanı ne kadar istiyorum bilemezsin.
"Bizim sonumuz böyle olmamalıydı Heon."
Anlaşmıştık sevgilim.
Neden şimdi bencilleşiyorsun?
Parmak uçlarım teninde gezinemediği için küskünler bana. Artık hissedemiyorum zaten, önemi kalmadı. Yine de isterdim ki son kez saçlarına dokunayım. Gözlerim tekrar yüzünde dolandı. Parlak gülümsemen beni neşelendiriyor. Kıkırdamamın etkisiyle biraz daha gömülüyorum suya.
Pek zamanın yok şimdi.
Her an her şey olabilir.
Gözlerin dehşetle harmanlanmış, yaşların daha hızlı akıyor. Beni son görüşlerin olduğu için sürekli görüş alanını açmayı denersin, bilirim. Saçma düşünceme kıkırdıyorum yine. Nefesimi tutuyorum ama ciğerlerim yanıyor artık.
Çenemi kaldırsam nefes alacağım oysa.
Ağır geliyor bu gerçek değil mi?
Bileklerimin misafir ettiği keskin acı kaybolmuş. Yara bere içindeyim.
Kanıyorum.
Acı beni hissizleştirmiş sevgilim.
Duygusuz bakan benim gözlerim, şimdi anlayabiliyorum.
Halim kalmamış yaşamaya.
Gözlerim kapanmadan önce sesini işitiyorum.
Hâlâ yaşamam gerekiyor.
İlk kez yaşamayı deniyorum.
Senin için.
Çünkü hâlâ yaşamadığımız bir şey var.
"Seni öpebilir miyim?"
Belli belirsiz tebessüm ediyorum. Yaşama çabam sana umut vermesin güzel sevgilim.
Ben hâlâ aşık olduğum karanlığa ulaşmaya çalışıyorum.
Ölümün melodisi çalınıyor kulağıma.
Boğuk çığlıkların yankılanıyor belki duvarda.
Fakat ben dudakların arasına canımı bırakıp uyuyorum sevgilim.
Şimdi bizi anlatabilirsin.
Masallarda olacağım.