Evettt,sebaciel seven okuyucular bu bölümde "bir arkadaş" dediğimiz kişiyi kendim yaptım yani blackbutler karakteri değil.Zaten yalnızca 1,2 ve 3 cü bölümde olacak. Umarım beğenirsiniz.
İyi okumalar✿︎❦︎~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~~~~~~~~
Yine geçmişimle ilgili bir kabusdan dolayı uyandım,saat 3:54 ve artık uyuyamıyordum.Bu bir kaç gündür sürüyor.Hep çırpınarak uyanıyordum.Artık böyle uyanmak sinirlerimi bozuyordu.Bi 10 dakika sonra dışarıdan bir ses duydum.Kalkıp baktığımda Sebastian dışarıda biriyle konuşuyordu.Gece olduğundan konuştuğu kişiyi tam olarak
göremiyordum.Yaklaşık sebastian kadar uzundu.Kiminle konuştuğunu çözmeye çalışırken kafasını kaldırıb direkt benim pencereme baktı.Şaşırmışdım,hemen yatağıma geri döndüm.Kafamdan şu soruları çıkaramıyordum:Kimdi o? Sebastianla ne konuşuyordu? Neyin peşindeydi?
ve,ve beni nasıl farketdi.O da mı iblisti?...O kadar çok merak ediyordum ki belki de sabaha kadar bunu düşünecektim.Bir kaç dakika sonra ayak sesleri duydum.Acaba beni gören kişi Sebastiana uyanık olduğumu söylemişmiydi.Yeni uyanıyormuş gibi yapmaya hazırdım.Ve kapı açıldı.Ciel
-Sebastian bir şey mi oldu?Sebastian
-Genç efendim,uyandırdıysam özürlerimi dilerim.Sadece perdeleri kapatmaya geldim.
İzninizle şuan çıkıyorumCiel
-B..Bekle!Sebastian 'ne oldu' ifadesiyle bana baktı.
Ciel
-Dışarıda konuştuğun adam neyin nesi oluyor? Ve senden ne istiyordu?Sebastian
-Demek uyanıktınız efendim.Yapmacık gülümsemeyle bana baktı.
Ciel
-Şuan konumuz bu değil!
Sinirli bi şekilde söyledim.
-Soruma cevab ver bu bir emirdir!
Çok merak ediyordum cevabını. Acaba her defa bu saat de mi görüşüyorlardı? Aralarında ne dönüyordu? Ve ne zamandan beri böyle..?Sebastian
Acaba yeni mi gördü onu,yoksa buluştuğumuzdan beri bizi mi izliyordu.Konuştuklarımızı duyduğundan şüphem yok.
-Sadece bir arkadaş efendim.Ciel
Tüyler ürpertici gülümseme vardı suratında."bir arkadaş" derken ne demek istedi?Kulağa çok saçma geliyordu.Arkadaşıysa ya da değilse neden geceleri buluşub konuşuyorlar? Benden bir şey mi saklıyor? Kafam çok karışmıştı.
-Neyse..çıka bilirsin.Sebastian
-Evet,lordum.~~~~~~~~~~~
Sebastian
-Genç efendim,Günaydın.
Dün çok şüphelendiriciydim.Umarım ki bu konu hakkında konuşmayız.Ciel
Ah,kafam patlayacak gibi hiss ediyorum.En son bir şey düşünürken uyuya kalmıştım.Ne düşünüyordum ki..haa şimdi hatırladım Sebastianın dediği arkadaş konusunda.Muhtemelen sorarsam doğru dürüst cevab vermeyecekdir.
-Günaydın.Bir haber var mı kraliçeden?Sebastian
-Bir mektub gelmişti size buyrun.Ciel
Mektubun süslemelerine bakılırsa özel birinden gelmişti.Kimden geldiğine baktığımda yanılmıştım.
Mektub AloisTrancy'den gelmişdi acaba yine ne istiyordu.Yüzümü Sebastiana döndürdüm:-Üstümü değiştir çıkıyoruz.~~~~~~~~~~~
Artık 1 saatdir yoldayiz ve tahminimce 6-7 dakikaya varacağız.Alois yine ne planlıyor merak ediyorum.Ama ne planlıyorsa planlasın hep biz kazanacağız.
Sebastian
-Genç efendim,Alois-san'nın malikanesine vardık.Arabadan indiğimiz an Alois'in kahyası Claude bizi karşıladı.
Claude
-Hoş geldiniz Kont.Alois
Sonunda geldiler.Bu sefer o kadar iyi plan yaptım ki asla elimden kurtulamayacaksın Ciel Phantomhive.
-Aahh,Ciel'cim hoş geldinnn~
Seni bekliyordum~ Bi süredir görüşemedik.Beni özledin mii~~Ciel
Alois'in bu iğrenc tavırları ve konuşma tarzından nefret ediyorum.Onu bizzat kendi ellerimle öldürmek için doğru zamanı bekliyordum.
-H..Hoş buldum,Hoş buldum.Artık bana sarılmayı bıraksan mı diyorum.?Alois
Bende çok meraklıydım sana sarılmaya tch.Gözlerimi devirerek kenara çekildim.
-Niye bu kadar sinirlendin yaa~Ciel
Tam bir çocuk gibi davranıyor.Ne zaman olgun biri oldu ki zaten.
Umursadığımdan değil de nefret ediyorum böyle kişilerden.
-Her neyse,artık içeri geçe bilir miyiz?Alois
-Cloude! Onları yemek masasına götür.Yukarı çıkıb ip alacağım ben geldiğimde sebastianla ilgilen.Cloude
-Tabiki,lordum.Alois Claude'ye bir şeyler fısıldayıb yukarıya doğru ilerledi.Bir şeyler dönüyordu.
~~~~~~~~~~~~~~~~~
Devam edicek..