Yandere!Lee Know | Neden Onun Söylediklerinin Senin İçin Bir Önemi Var?

2.2K 83 50
                                    

-Çeviri değildir-

Toksik ilişki, küfür, rahatsız edici içerik, yandere!sevgili!Lee know

Sessiz bir şekilde kanepeye oturmuş çalışma masasında ifadesiz soğuk yüzü ile doğrudan karşısına bakan Minho'yu izliyordun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sessiz bir şekilde kanepeye oturmuş çalışma masasında ifadesiz soğuk yüzü ile doğrudan karşısına bakan Minho'yu izliyordun. Sen geldiğinden beri tek kelime etmemişti ve bu seni olabileceğinden daha çok korkutuyordu.

Minho ile çıkmaya başlayalı 2 seneyi aşkın zaman oluyordu, bu süre zarfında onun senin için yaptığı fedakarlıklara, ve yine hepsi senin için olan 'doğru' kararlara bu kararların miktarı da eklenince bunaldığını hissetmiş ve onunla birkaç bunlar kez hakkında konuşmuştun. İşin tunhafı onun bu konuşmaları sorunları çözmek için olarak algılamıyor, sanki sadece asla değişmeyecek şeyler, sistemler, toplum düzeni gibi şeylerden yakınmanı dinliyordu. Asla hiçbir şeyin iyileşmediği de yadsınamaz bir gerçekti.

Sonunda derin bir nefes vererek kafasını elleri arasına aldığında sadece olanları algılamaya, anlamlandırmaya çabalıyordun. Biraz öyle kalıp sonra kafasını kaldırdığında hızlıca sezinlemiştin ondaki toparlanmaya ve dik durmaya çalışma havasını, sanki aldatılmış bir adam bunu sindirmeye çalışıyordu, ama ne için? Sadece arkadaşınla buluşmuştun.

"Eğer ayrılmak istiyorsan bana bunu doğrudan söyleyebilirdin, yani arkamdan adamın tekiyle randevuya çıkmana gerek yoktu, tanrı bilir bu kaçıncı? Siz-siz benim ardımdan neler yaptınız kim bilir! Ha! Eğlendiniz mi benimle? Ne salak herif bile deyip dalga geçmişsinizdir, sana bu kadar güvenmekle hata ettim ben, gerçekten çıldıracağım tanrım eğer sizi öyle görmeseydim sen bana asl-"

"MİNHO NE DİYORSUN SEN!"

Duydukların ile adeta şoka uğramıştın, ne saçmalıyordu böyle. 

"YALAN MI?" diyerek senin rengi kaçmış kocaman bebeklerine delice bakarak bağırdı.

"SEN BANA O SİKTİĞİM HERİFİN LİSEDE SANA SÜREKLİ ASILDIĞINI SÖYLEMEDİN Mİ! AÇIKLA O ZAMAN BANA TEK KELİME ETMEDEN SANA SARKIP DURAN BİR ADAMLA NEDEN BULUŞUYORSUN? NE ÇIKARTAYIM BUNDAN!?"

Doğru lise sonda Jisung seninle hep flörtleşiyordu ama bu o zamanlada kalmıştı... değil mi? Bugün seni konuşmaya çağırması bundan değildi, tüm o tatlı dilliliği bundan değildi, değil mi? 

"Bana bağırma! Sadece konuşuyorduk başka hiçbir şey değil, hem sende gördün ve onu senelerdir hiç görmediğim için bugün teklifini kabul ettim ilkti anlayacağın (!) Sandığın gibi arkandan iş çevirmek gibi şeyler yok!."

"Neden onun söylediklerinin senin için bir önemi var! Geldese gelip gidecek köpecik misin sen?Y/n tamam belki anlamamaşısındır diyerek üzerine gelmeyeceğim ama -derin bir nefes aldı boynundaki damarlar gerildi hepsinin yolunu tek tek görebiliyordun artık yarı saydam cildinde- Tanrı aşkına! Ağzına düşmem üzere olan sapık bir herifin sana bakışlarını nasıl görmezsin! Elini tutarken göğüslerine vücuduna- AHH HERİF RESMEN SANA BAKIP SULARINI AKITIYORDU AMINA KOYAYIM! NASIL SAKİN KALABİLİRİM?? BENİM SEVGİLİM DE EN DOKALTE DAR ELBİSESİNİ GİYMİŞ MASUM(!) BİR SAPKINLA MASUM BULUŞMALARA ÇIKIYOR HA?!!!" 

Bir, iki, üç, damlalar bacaklarını kapatmaya çalışırken çekiştirdiğin eteğin ve avucunun tersine dalmıyor. Hiç böyle düşünmemiştin, kalbin ufak bir serçenin avuç içinde sarılarak can çekişmesi gibi, dışarıya da yansıyan şekilde atıyor, burnun ölesiye sızlıyor tırnaklarını bacağının derisine batırıyordu. Birkaç sesli nefes ve hıçkırıkla titreyip sarsaydın, kendini daha fazla tutamayacağını hissettin. Jisung'un gün boyu sana sıraladığı garip iltifatlar beynini zonglatıyordu.

Minho derhal önüne diz çöktü, çocuk gibi azarlanmak ve kendini sıkmaktan terlemiştin. Ellerini ıslak yanaklarına koydu, ilgili gözlerle sana baktı, uzanıp saçlarının yapıştığı alınını öptü, bu adama nasıl ihanet edebilmiştin? Göğüsün sarsıldı, ağlayışın şiddetlendi ve sesli bağarışlar seni terk etti, boğazın ağrıyor, Minhonun şefkatli bakışlarını görmemek istemiyordun. Nafile de olsa artık sırılsıklam yanaklarını silmeye çalıştı. 

"Şşş tamam bebeğim seni ağlatmak istememiştim, hey, hey yüzüme bak."

Azar azar yaşların battığı gözlerini araladın, doğrudan sana dönüktü merhamete bürünmüş bebekleri, alınını alınına yaslayıp omuzlarını kavradı. 

"Sorun değil, bağırdığım için üzgünüm. Sadece çok sinirlendim, şimdi işi çözdüğümüze göre tekrar o piçi görmeyeceğiz ve bitecek tamam mı?"

"Hımhım" diye mırıldandığında eğildi tırnaklarını batırdığın hilal desenleri oluşmuş bacağını, etmek bitiminden öptü.

"Ve lütfen sadece benim yanımda böyle giyin, erkeklerin kafasını bilmiyorsun, o iğrençlerin seni akıllarında kaç defa soyduklarını ve ayrı pozisyonlara soktuğunu düşünmek bile kanımı kaynatıyor. Kimse benim kadınıma böyle bakamaz tamam mı?"

"E-evet" kısılmış sesinle yutkunup mırıldandığında seni kaslı sıcak göğüsüne çekerek sarıldı ve saçlarını okşarken heyecanla sırıttı, bir mesele daha hallolmuştu, ve Han Jisung oyunculuğuyla kesinlikle anlaştıkları miktarın daha fazlasını hak etmişti. Daha sonra yatırmayı aklına not ederek, yaralı serçesini sıktı kollarında, boğmayacak kadar gevşek, kıpırdayamayacak kadar sıkı...         

Stray Kids Çevirileri 4 √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin