BELKİ DE SON VEDA

84 10 2
                                    

Direnecektim direnmesine de cok yorulacaktim. Sonuçları ne olursa olsun yorulacaktim. Belki de saatlerce yurumustum. Telefonum hiç susmamisti , ben de aldirmamistim. Nereye gittigimi bilmiyordum o sıralar da . Aslında şu an belki ölmek en iyisi. Kimseyi düşünmeden, ölümü dilemek. Ne varki, bir gün ölmek için yaşamıyor muyuz ? Biz sadece doğup ölecektik, araya aşklar , ayrılıklar , zorluklar girdi nedensizce. Bir o kadar da yordu bizi. Zordu bizim için hayat . Daha doğrusu güzel bir hayat. 'Neden? 'Kelimesi bile birçok anlam ifade ediyor hayatta. Çok sık kullanıyorum belki de. Direnmeliyiz diyorum da , çok şey istiyorum belki. Düz devam eden yolu tamamlamıştım , düşünürken. Yola devam etmek için geniş yolu gecmem gerekiyordu. Sagima soluma bakmadan attım ilk adımlarımi. Geçen aracın rüzgârıyla savruldum tıpkı babamın uzun zaman sonrasında attığı tokat gibi. Yolun ortasına kadar devam ettirdim yavaş adımlarımı . Ve sonra durdum aklımdan geçen tek şey ölmekdi . Karşıya geçmek için kullanılan veya da araçların kullandığı bu değersiz yol benim çıkar yolum olabilirdi. Ilk amacım karşıya geçmek olan bu yolda ilk kez sağıma baktım . Dudaklarım hafifçe yukarı kıvrıldı. Evet doğru tahmin araç görüldü. Havanın kararmasının yanında siyah kıyafetler giymem de büyük şanstı doğrusu. Ölüm konusunda sansliymisim dedim kendi kendime. Mutlu olmuştum. Insanlar küçük seyler için de mutlu olabiliyor işte . Veda etmelimiydim acaba. Peki annem . Yoo hayir annem dayanamaz buna, vazgecmeliyim desem de çok geçti artık. Aracın sahibi beni farkedene kadar her şey olup bitmişti işte. Benim az önce mutlulugumun sebebi olan araç, bedenime hızla carpmisti. Carpmanin etkisiyle metrelerce sürüklenmistim belki. " Rüya iyimisin? Beni duyuyor musun ? Hayır bu olamaz tamam mı? Uyanmalisin " Ses tanıdıktı. Berke'ydi işte. Hayatta direnmenin önemini anlatan kızın direnmeden ölümü secmesine sebeb olan. Uyanmam için birkaç kez sarstı. Bilincim yerindeydi onu duyabiliyordum . Ama hareket edemiyordum. Havalandigimi hissettim. Sonrası yoktu işte.

Berke'den

Az önce olanlar beni çok sasirtmisti. Nasıl kiyabilmisti benim Rüya'ma ? Asıl sorun ise buna benim sebeb olmamdı. Seviyordum işte. Evet kardeşimin sevgilisiydi ama bende seviyordum hem ne bileyim babasının böyle olacağını. Birde Emre kimseye bağlanmamıştı hiçbir zaman. Rüya'yı sevdiğinden de supheliyim doğrusu. O tokattan sonra bile evlenmek istemediğini vurgulamıştı Rüya. Ben onun beni zamanla sevecegini düşünüyordum. Aman sadece düşünüyordum işte. Şimdide Rüya'yi ariyordum. Havanın kararmasına rağmen eve donmemisti. Bu durum beni endiselendirirken ailesinin umrunda değildi, yada öyle gosteriyorlardi. Annesi arada bir ' Nerede kaldı bu kız ? ' gibi şeyler mirildansa da babasinda endişe diye bir şey yoktu. İşte garip olan da buydu. Hangi anne baba çocuğunu görmezden gelebilir ki. Bu durum sinirlerimi bozarken hızımı daha da arttırdım . Rüya'yı ilk Emre'yle el ele gezerlerken görmüştüm. Hiçte birbirlerine aşkla bakmıyorlardı . Sevdim işte bu kadar dahası yok. Rüya benim derken hemen ilerde birisi olduğunu fark ettim. Tabi çok geçti . Çünkü o kişiye carpmistim. Arabadan iner inmez carptigim kişiye doğru koştum. Carptigim kişinin Rüya olduğunu görmemle şok oldum. Ben ona zarar vermiştim. "Rüya iyimisin? Beni duyuyor musun? Hayır bu olamaz tamam mı? Uyanmalisin " Uyanmak zorundaydi. Hem daha beni sevecekti. Beraber mutlu olacaktık. Daha fazla zaman kaybetmeden onu kucağıma aldım ve arabaya doğru ilerledim. Anne ve babasına haber verip vermeme konusunda kararsız kalsamda arayıp haber verdim. 'Rüya bizim umrumuzda değil. Evden kaçarken bunların olacağını dusunmeliydi. Eğer ölürse bize haber verirsin. ' gibi bir tepki verirler sanıyordum ama sesleri çok endişeli geliyordu. On onbeş dakika sonra hastaneye ulaşmıştık. Rüya'yı kucagimdan bırakmak istemesemde bırakmak zorunda kalmıştım. Biraz sonra aileside gelmişti. " Berke oğlum ne oldu Rüya'ya ? " diye sordu Canan Teyze. Hemen ardından "Durumu nasıl ? " diye devam ettirdi Cem Amca. Biraz şaşırsamsam da bunun olması gerektiğini kendime hatırlattım . " Ben onu görmedim. Yani kazaydi ve yanlışlıkla. Son anda fark ettim . " gibi saçma cümleleri ardı ardına sıraladım. Tabi normal olarak bana anlamayan gözlerle baktılar. "Yani ben Rüya'ya çarptım. Galiba durumu ciddi......Ben çok üzgünüm." Diye düzeltmeye çalışırken annesi daha çok ağlamaya başladı. Cem Amca ise " Ne ?!? Sen . Sen Rüya'ya zarar mı verdin ? Birde onunla evleneceksin ha ? " diye çıkıştı. Bense durdum sadece evet ben Rüya'yı haketmiyordum. " Bakın ben bilerek zarar vermedim. Sadece son anda fark ettim. Beni suclamayi bırakın. Ben ona sizden daha çok değer veriyorum. Ona tokat atan sizsiniz ben değilim. " diye hemen kendimi savunmaya geçtim. "Dua et Rüya'ya bir şey olmasın. Canını yakarım. " "Merak etmeyin ona bir şey olmasına izin vermem. " dedim ama bunu nasıl yapacağım konusunda en ufak bir fikrim bile yoktu. Rüya'yı ameliyata almışlardı. Carpmanin etkisiyle metrelerce sürüklenmisti çünkü. Dışardan ne kadar güçlü gibi görünse de hiçbir şey göründüğü gibi değildir lafını dogrulamisti adeta. "Ona bir şey olsa suçlu hisseder misin ? " diye sordu yanıma usulca oturan genç bir kız. " Hey bu bir kaza sonuçta . Neden kendimi suclayayim ki ? " Tamam biraz suçluluk duygusu cekebilirdim. " Hiç öylesine sordum. Ailesi seni suçluyor gibi . " dediğinde Cem Amcaya baktım . Bana beni öldürecek gibi bakıyordu. Kosarak odadan çıkan hemsireyi görünce odak noktam hemen arkasindan çıkan doktor oldu. " Doktor Bey durumu nasıl ? " diye sordu Canan Teyze . Hemen ardından " Durumu şuan iyi .Ama bir sorun var. " diyen doktor çoktan dikkatimi çekmişti. "Rüya Hanımın beyni çarpma sonucu zarar görmüş. Bu yüzden hafıza kaybı yaşayabilir. Bu süreçte ona yardımcı olmanız gerekecektir. Beni anladığınızı umuyorum. " diye açıklama yaptı Sayın adını bilmediğim doktor. " Peki şuana kadar olan tüm her şeyi unutabilir mi ? " diye sordum zaman kaybetmeden. " Bakın bu kesin değil. Unutup unutmadigini uyandığında göreceğiz. Geçmiş olsun. " dedikten sonra gitti doktor. Şimdi beklemekten başka bir çare yoktu ne yazık ki.

Rüya'dan

"Arkadaşımla oynarken zamanın nasıl geçtiğini bilmedim baba. " diye savunmaya geçtim. " Ben sana bir saat sonra geleceksin demedim mi ?" Diye bağırdı hemen babam . " Ama baba . " dediysemde babamın o ilk tokatini çoktan yemistim. Galiba beş yaşındaydım o zamanlar. Nasıl da aglamistim. Annemin kollarına kossamda oda beni ittirmis üstüne birde vurmuştu. O zaman öğrendim kendi başına ayağa kalkmayi. O günden sonra hep şiddet görmüştüm babamdan. Küçük bir lafimda hemen kızıyor. Dediklerini yapmazsam vuruyordu. Aslında alismistim ben . Ondört yaşımda ilk defa ona karşı direndim. Lise falan derken gördüğüm şiddet azalmıştı. Lisedeki arkadaşlarım sağolsun direnmenin ne kadar önemli olduğunu anlamış babama karşı direnmistim. Sonuna kadar da devam edecektim.

Büyük bir savaş karşısında gözlerimi zar zor açtım. Gözlerimi acmamla birlikte karşımda Buğra'yı gördüm. "Aşkım uyandın mı ? Hadi annemler kahvaltıya çağırdı geç kalmayalim." Diyip odadan çıktı . Ahh bu neydi şimdi ? Hemen yataktan kalktım ve kiyafetlerimi değiştirdim. Odadan çıktığımda hala üstümdeki şaşkınlığı atamamistim. Odanın kapısını kapatıp başka bir odaya yöneldim. Arkamdan biri seslenince olduğum yerde durdum. " Rüya hadi geç kalıyoruz. " Hemen arkamı döndüm ve seslenen kişiye baktım. " E-emre sen az önce Buğra burda ." " Canim sen iyimisin ?" Diyince ona tip tip baktım. " Sen gir bir yüzünü falan yıka ben arabada bekliyorum. " diyip gitti. Tabi ben hala şok. Bütün odalara tek tek baktıktan sonra nihayet banyoyu bulabilmistim. Hemen işimi halledip banyodan çıktım. Kendimi dışarı attım ve üçüncü bir şokla karşılaştım. Hey deliriyor falan mıyım ? Öyleyse baştan söyleyin abicim. " Hadi işin bittiyse çıkalım bitanem. " dedikten sonra kollarını belime sardı Berke .

Bölüm sonu arkadaşlar. Biraz karışık olsada benim en çok beğendiğim bölüm bu oldu. Birde en uzun bölüm. Multide Rüya var. Votelemeyi unutmayın. Bölümü begenmeniz dileğiyle. Kocaman öpücüklerle.
:* * * * * *

TEK BAŞINAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin