Merhaba müstakbel karım

125 12 5
                                    

Babamla son iki haftadır sürekli tartışıyoruz. Yeni ortağımız Can amcanın kızıyla beni evlendirmek istiyor. Tamam artık otuz yaşıma girdim ve benden beklentileri olduğunu biliyorum ,şirketin önemli bir kısmını üzerime aldım zaten ama evlilik işte bu konu beni oldukça rahatsız ediyor. Babamın ısrarı üzere bu akşam bir tanışma yemeği düzenlediler .
Can amcanın evine ben babamı şirketten , Mert'te annemi ve begümle evden alarak gelmiştik . Tam eve girecekken telefonumu arabamda unuttuğumu farkettim ,babama "arabadan telefonumu alacağımve hemen geleceğim" dedim. adımlarımı arabama doğru hızlandırdığımda telefonumun çaldığını duydum . Ege arıyordu
" Naber Ege hayırdır."
"Bora bu akşam arkadaşlarla Sunset bara gidiyoruz,sende geliyosun itiraz istemiyorum."
"Biz ailecek yemekteyiz Ege'cim başka akşam takılırım size,"
"Bora biz ne zaman gece yarısından önce buluştuk senin tontonlar çoktan uykuya geçmiş olur .bu yüzden sende geliyosun ,eğer eskortun yoksa da ayarlıyalım aslanım."
"Tamam anlaşıldı kaçış yok, eskort istemez ,temiz bir gece olsun."dedi ve tefonu kapattım.Gülümseyerek içeri girdim,kapıdaki yardımcıları yemek salonuna geçtiklerini söyleyerek bana yol gösterdi. Can amcanın sesini dıyuyordum ,ailemi tanıtıyordu sanırım.Sonra onu gördüm . Uzun kızıl saçlarını gördüm önce , beyaz bir elbise giymişti,ayağında beyaz babetleri ile sadece omuzuma gelebilirdi.Onlara doğru birkaç adım attım ve bekledim.Arkası dönük kızıl iki adım geriye atınca bana çarptı. Yasemin kokusu gibi hafif değişik bir koku çarptı beni,derin bir nefes alınca kokusu ciğerlerimi doldurdu.Bana hafifçe dönünce gözlerinin yeşili başımı döndürmüştü.Kolay kolay her kadından etkilenmezdim.Ama kızıllara zaafım vardı benim.Hafifçe gülümsedim ,çok masum görünüyordu,yuvarlak bir yüzü ve küçücük bir burnu vardı .Okadar yakındı ki burnunun üzerindeki bir kaç çili bile görmüştüm.Sizin anlıyacağınız şanslı hergelenin tekiydim.Can amcanın sesi ile büyülü ortam bozulmuştu.
"Büyükoğulları Bora" dedi.
"Kızım Selin"
Kızıl saçlı melek "hoşgeldiniz" dedi.
"Hoşbulduk "dedim ve bana gösterilen yere oturdum.
Masada hoş bir sohbet vardı ,babam ve ben Can amcayla iş konuşurken,bayanlar alışveriş,moda .Mert çok sessizdi,arada Selin'e bakışlarını yakalıyodum .İşin entetasan yanı Selin'nin bakışları hesap sorar gibiydi .Mert bişeylerin hesabını yapıyordu sanki , yavaşça "Mert ne oluyor yahu"diye sordum.
"Hiç,olan bişey yok,sadece hatırlamaya çalışıyom ,ama o olamaz merak etme "dedi. Bu arada telefondan bir mesaj çekti .
"Kim olamaz ne saçmalıyon Mert "dedim.
"Sıkıntı yok abicik durum kontrol altında sadece emin olucam ve söz sana herşeyi anlatıcam."
Bu arada Selinle göz göze geldik ,bakışlarında kendine güven ve alay vardı.Burda neler dönüyodu acaba biri bana anlatmalı....
Moda ve alışveriş muhabbetinden sonra Selinin annesi nil teyze begüme "sevgilin varmı?" diye sordu bu soruyu bende uzun zamandır merak ediyordum ,bu yüzden hemen kulak kabarttım.
"Hayır nil teyzecim yok "dedi.
Nil teyze,
"Dikkat et yavrum,kırılan kalpler kolay yenilenmiyor. Can kırıkları her zaman kalbine batıyor ."diyerek Merte ve bana baktı. Şimdi ne demek istedi diye düşünürken Selin atıldı,"anneciğim Begüm şu anda çok genç ve hatalar onun öğretmeni .hem kırılan kalpler başkaları tarafından onarılabilir ve layık olan insanlar bu tamir ettiği kalbin keyfini sıcacık sürebilir,kalp kıranlar ise yazın bile üşümeye devam eder asla sıcak bir kalp bulamaz ."
Aynı anda masadaki Mertin telefonuna mesaj geldi.
"Mert lanet oyuna dahil ettiğin kız o ,Selin Deniz "yazıyordu.
Mert e baktım ,o da Seline bakıyordu tabiki Selinde ona..
Mert ne karıştırıyordu,lanet olsun,oyun nedir ya bunların hesabını soracaktım tabiki .....
"Ne oluyor Mert dedim."
"Abi boku yedik "dedi .
"Mert insan gibi açıkla boynunu kırıvericem şuracıkta.Kimle mesajlaştın,olay ne açıkla,Selin'le aranda ne oldu kız buz
gibi bakıyo sana ."
" Bak abi uygun olduğunda anlatıcam söz . şu anda anlatırsam ve yanlışlıkla babam duyarsa sen ve ben mirasa elveda diyebiliriz,üstünede bir temiz sopa yeriz inan bana .Ve eğer bu kızla evlenirsen ki öyle görünüyor,buzlar kraliçesiyle hayatını paylaşıcaksın inan bana." Aman ne güzel karşımda oturan kızıl afet buz gibi bakıyordu,Mert onun buzlar kraliçesi olduğunu savunuyordu, ve biz bir ara,ne zaman bilmiyorum,bi haltlar karıştımıştık ve bunu babam duyunca bizi mirastan men edip bi güzel dövecekti.harika bende sadece evlenicem diye üzülüyordum meğer başımda ne çoraplar varmış....
Ege'ye mesaj attım ve bu akşam ona katılamıcağımı yazdım. Eve gidip Mertle konuşmalı ve olayın aslını öğrenip stratejimizi belirlemeliydik .Tabi bu evlilikten en az hasarla kurtulmak ilk kuraldı.Evlilik benim tarafımdan reddedilemezdi ama Selin istemezse o zaman sorun kalmazdı.Selin aklımdan geçenleri okumuş gibi bana alaylı bir bakış atıp hafifçe başını iki yana salladı. İşte şimdi yanmıştım. Madem bu evlilikten kurtuluş yoktu en az hasarla atlatmalıydım. Umarım bu kızıl afet beni çok zorlamaz.Bendeki bu şansla hiç ümidim yok ama görücez bakalım....

AŞK  KIRINTILARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin