Elif Kandemir'den
Sana hep öfkeli kalmak isterdim. Bu beni diri tutuyor ama bilirsin, hemen her şey zamanla geçiyor. Sana olan öfkem de gün geçtikçe azalıyor. Bir şeyler yapmak için artık kendimde güç bulamıyordum, Hiçbir şeye odaklanamıyorum, öylece günlerce ve aylarca yatmak istiyorum. Kimse benden bir şey istemesin, kimse bana bir şey sormasın. Bir şeyler izlemek ya da okumak için bilgisayar başına geçiyorum, ana ekranı boş boş dakikalarca izleyip bilgisayarı geri kapatıyorum. Çok yatıyorum ama uyuyamıyorum. Gözlerimi uykusuzluktan yanıyor ama aptal uyku bir türlü beni sarıp sarmalamıyor.
Kendime kızgın mıyım? Evet kızgınım. Aptallık edip berk'i hasta haliyle orada bırakıp gitmiştim. Şu an nasıl olduğunu veya hastalığı ilerlediği mi? Hiçbir bok bilmiyordum. Geri dönmek istiyordum, büyüdüğüm şehire, onun'la vakit geçirdiğim sokaklara. Dönseydim bile berk'in yüzüne bakacak bir yüzüm yoktu, onun bana ihtiyacı olduğu zamanda salaklık yapıp gitmiştim.
Bazen gizliden arayıp sesini duyardım. Ama şimdi ise içimdeki ses arayıp konuşmamı söylüyordu, ne yapmam gerektiğini hiç bilmiyordum. Ve iç sesimi dinleyip aramaya karar verdim.
Numarayı tuşladıktan sonra açmasını beklediğim ve sonunda o hasret duyduğum sesini duymuştum. Lâl olmuştum adeta konuşamıyordum, tüm kelimeler tükenmişti sanki.
"Kimsiniz?"
Derin nefes alıp konuşmaya başladım.
"Berk benim Elif."
"Elif. İyi misin? Seni aradım her yerde ama bulamadım? Nereye gittin ki?"
"İyim Berk. Bayağı bi uzaktayım ben, bulamazsın beni. Sen nasılsın?"
"İyi miyim?, değil miyim? İnan bilmiyorum bildiğim tek bir şey var seni çok özledim Elif, yıllarca sesini duymak için Allah'a dua ettim. Peki sen Elif? Hiç mi için acımadı giderken? Arkanda bir enkaz bıraktığını bildiğin halde gittin. Ama olsun hiç kırılmadım sana, hiç gittiğin için kızmadım sana. Ama bu kadar hasret yeter be kadın geri gel artık dayanacak fazla gücüm yok."
Berk'in benim yüzümden ağlaması canımı fazlasıyla yakıyordu. Ama ben bir daha kimse için tek bir damla göz yaşı dökmemeye yemin etmiştim. Umarım bu kuralımı çiğnemem.
"Berk... Bazı şeyler o kadar ağır geldi ki kaldıramadım. Seni arkamda bırakırken canım bayağı bi yandı Berk. Seni tek bırakmayacağıma dair yemin etmiştim, ama yeminimi tutamadım. Geri geleceğim Berk, bir gün geri geleceğim ama o gün, bu gün değil."
Berk'in konuşmasını beklemeden telefonu yüzüne kapatmıştım. Geri dönmek istiyordum ama annem buna engel oluyordu, Berk'in annesi oraya dönememe engel oluyordu, Berk'in yanında durmama engel oluyorlardı.
Ben o engelleri aşıp onun yanına gitmek ve sıkıca sarılmak istiyordum.
Karamsarım, ölüme boyun eğercesine. Biraz dinlenesim var. Evimi özledim. İnsanın evi gibisi yok, bu yerler, bu insanlar yabancı bana, evime dönmek istiyorum. Beni, evimde ağırlar mısın sevgilim?
2 ay sonra
Bir sigara daha yaktım, saat kaç bilmiyorum aslında pek umrumda da değil, ama biliyorum ki güneş yavaştan kızıllığını gösteriyor. Yanımda da her zaman olduğu gibi bir şarkı çalıyor "sen ağlama" diyor şarkı "sen ağlama ben ağlarım senin yerine de" diye devam ediyorum, sonra dudağımın kenarında birikmiş bir kaç damla göz yaşını hızla siliyorum sanki göz yaşlarımın akması yasak gibi. Sonra bir şarkı daha çalmaya başlıyor "herkes gider mi?" Diyor şarkının sözleri. Kendi gidişimi düşünmemek için kapattım şarkıyı, ben bile gidişimi bir şarkının sözlerine sığdıramazken, ben seni bir "hoşça kal'a" sığdırdım ya bu da benim ayıbım olsun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayalet sevgilim |Texting
Historia Corta0531..........:Sevmesen de beni. 0531..........:Özledim sesini:) 0531..........:git desem de.