Yara İzli çocuk

159 11 17
                                    

'rabendaiya  İthafen

Aylardan Eylül,okulların açılma günü geldi çattı Tachibana Hinata ise lise 10'a geçen güzel bir genç kız. Okula gitmek icin heyecanlıydı yaz tatilinin sıkıcı geçmesi ile Tachibana için okulların açılması çok daha iyiydi " Bir okul yılı daha başlıyor" diyerek dudağını büzmüş aynı zamanda okula gitmek için heyecanlı bir tavır takındı. Yataktan kalkıp okul için hazırlık yapmaya başladı. Bunun çok yorucu olduğunu düşündü, Tachibana gibi bir kız sabırlı ve aynı zamanda heyecan dolu biriydi. Pencereden yansıyan ışık sakura rengindeki saçlarına yansıdı.

Banyoya gidip çeşmeyi açtı,yüzüne nazikçe su serpti. Aynanın karşısına geçip saçını taramaya başladı. Saçları biraz ıslaktı saçını tarağa nazikçe sürdüğüne şampuan kokusu odaya yayılıyordu Hinata bu kokuyu seviyor ve ona mutluluk veriyor aynı zamanda içini kıpır kıpır yapıyordu.

Uzun ince ellerini pembe saçlarında dolandırdı. Günlük yaptığı at kuyruğunu yaptı saçına kırmızı renkte bir kurdele takip dağınık yatağının üzerindeki çantayı alıp kapıdan çıkmaya hazırlandı "okulun ilk gününden geç kalmak istemiyorum" diyerek hafif buruk bir gülümseme koydu.

Kapıdan tam çıkarken yeni uyanmış kardeşiyle çarpıştı. Naoto yüksek bir sesle "abla biraz daha yavaş olsana beni öldürmeye mi çalışıyorsun!"diyerek derin bir ifade koydu suratına. Naoto 9.sınıfa giden ortalama bir japon öğrencisiydi ablasına pek benzemesede ders konusunda ondan daha yetenekliydi (YZR:   ͡° ͜ʖ ͡° )

Tachibana'nin özür diliyecek vakti yoktu. Okula geç kalmamak için canı pahasına koşmaya başladı. Saçları havada delicesine uçuşuyordu (Bu bana sakura çiçeklerinin ağaçtan düşmesini hatırlatıyor) Tachibana'nin saçındaki kırmızı kuşak saçlarından süzülüp yere düştü. O sırada arkasında mavi iri gözlü, saçını havaya tavuk ibiği gibi diklemiş sarı saçlı bir çocuk belirdi. Üstü o kadar kirliydi ki beyaz gömleği kahverengi bir renk almış. Yüzü yara bere içinde olan çocuk yerdeki kırmızı kuşağa kocaman gözleriyle baktı. Tokayı yerden alıp üstündeki saç telini yavaşça çıkardı "Tokasını düşürmüş olmalı bu az önceki koşan kızın sanırım" Tokayı cebine koyup vermek için okula doğru yürüdü. Takemichi başkalarını kendinden daha çok düşünen bir kişiliğe sahipti biri ne zaman ondan yardim istese asla hayır demez ne olursa olsun cani pahasına onu yapamaya çalışan bir çocuktu.

Hinata sonunda okula varmıştı nefes nefese kalmıştı canı delicesine su istiyordu. Dağılan saçlarına yavaşça geriye doğru attı. Saçları boyunun kadar  geliyordu. " ilk günden geç kalmak istemezdim" diyerek çantasından çıkardığı suyu içemeye başladı. Yanaklarından su damlaları akmıştı eliyle sildikten sonra bir nebze rahatlamış hisseti. Gözü Emma'yı kestirdi yanında uzun boylu kafasında dövmeli bir çocuk vardı. Tuhaf bir tip olduğunu düşünerek ellini havaya kaldırdı " HEYYYY EMMA zil calmak üzere" Emma çocukla vedalaştıktan sonra Hina'nin yanına geldi.

Emma Hina'ya nazaran daha atılgan ve sosyal bir tipti kızlar arasında biraz daha popüler olan oydu.

İkisi birlikte sınıfın önüne doğru geldiler Hina bir an da bir ürperti hisseti. Arkasında Hanagaki vardı. Hina onu tanıyordu geçen sene aynı sınıfta olmalarına rağmen hiç sohbetleri olmamıştı. Hina fazla konuşkan olmamasına rağmen sınıfta Hanagaki hariç herkesle sohbeti etmiş birisiydi. Emma Hina'ya dönüp " şu sürekli dayak yiyen çocuk değil mi?"  Hina Emma'ya dönüp " hadi ama onun hakkında böyle konuşma" dedi. Bunu derken bile deli gibi kızarmıştı " bu da ne neden kızardım ki" gözleri kocaman açıldı ve cesur bir sesle

" SEN HANAGAKI TAKEMICHI OLMALISIN"

Bunu söylerken yüzüne endişeli bir tavır takındı. Ellerini ovuşturdu,Take ona döndüğü zaman Hina'nin kalbi 2 kat daha hizli atmaya başladı nerdeyse kalbi göğsünden fırlayacaktı  eliyle  göğsüne bastırdı bir nebze olsun sakinleşti . Hanagaki ona dönerek " Evet o benim" Yüzüne hafif iç ısıtan bir gülümseme koydu. Hina onun sevimli olduğunu düşünmüştü. Takemichi ona baktığı zaman bir ressamın günlerce çizip çıldırcağı bir güzeliği olduğunu düşündü. Hafif kızararak

" Bir şey söylemek istiyorsun sanırım"

Hina neden ona seslendiğini düşünmeye başladı kalbi hızla atmaya devam ediyordu ne demek istediğini unutmuştu bu his ona acı vermeye başladı ve Takemichi onun konuşmakta zorlandığını görüp ortamı yatıştırmak için " bu toka sana ait sanırım" elini Hina'ya doğru uzatıp tokayı ona verdi.
Hina kısık bir sesle "Teşekkür ederim" bunu derken dudakları sızlıyordu bu hissi daha önce hiç yaşamamıştı.

Hina onun buruk gülümsemesine baktı yüzünde ve vücuduna ne kadar çok yara izi var diye içinden geçirmişti. Geçen sene çok fazla kavga eden biriydi onun bir kabadayı olduğunu düşündüğü için yanına yaklaşmamıştı onun iç ısıtıcı gülümsemesini gördükten sonra fikri değişti ve kendinden utanmıştı. İnsanlar hakkında böyle düşünmemeliyim diyerek take'ye dönüp bir şey söylerken  zil çaldı, dersin başlamasına az kalmıştı, ikisi birbirlerine bakıp  "tekrar görüşürüz Hanagaki Takemichi" Takemichi yumuşak bir tonla "görüşürüz Tachibana Hinata"

2. Bölümü yazacağım daha ama şu an bir ton yazım yanlışı yaptım bunu atarken çok utanicam sanırım T-T

YARA İZİ |Takehina Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin