Kafam dağınık bir şekilde anneannemi hastaneye götürüyorduk.Erkinde cok ısrar ettiği için gelmesine izin verdim.Onun neden yanımda olduğunu tahmin etmek zor değil aslında. Tekerlekli sandalye'nin üzerinde bacaklarına örtülmüş bir polarla hastane koridorlarında bölümden bölüme dolanan bir anneanne aslında sadece anneanne değil resmen oksijen ya ona birsey olursa nefessiz kalmaz mıyım ben o benim güneşim güneşim sönerse karanlıkta kalırım oysa ben karanlıktan korkuyorum. Anneanneme moral vermek istercesine tekerlekli sandalyenin koltuk kısmının arkasındaki tutma yerlerine ellerimi iyice kenetledim ve duruşumu diklestirdim.Sonunda doktorun odasının önüne gelmiştik.Saati göstermesi için telefonumun ortasındaki tuşa bastım. 10:24 bes dk sonra randevu saatiydi.Erkin gergin bir surat ifadesi ile anneannemin duyamayacagi şekilde
"Böyle suratını asma hepimizden iyi biliyorsun bu hastalığın evrelerini artık daha güçlü olmak zorundasın ve hatta zorundayız."
Adeta kalbim sıkışmış, nefessiz kalmıştım başıma aniden giren ağrı ve mideme bıçağı andırırcasına giren ağrı haricinde iyiydim.Ne kadar iyi olunursa o kadar iyiydim işte.Hastaligi araştıriyordum sürekli anneannemin beni bile hatırlamama ihtimali beni çok üzüyordu onun hatası değildi ama o kadar sinirlenmeseydi bir anlık krizle bu hale gelmiş ve yapılan tedaviler sonuç vermemişti onun tek suçu bir anlık sinirdi.Ben onunla büyüdüm onun ninnileri ile uyudum onun yaptığı muhteşem gözlemeleri yedim çocukken en sevdiğim şeyler arasındaydı gozlemeyi değil onu yaparken kullanılan elleri seviyordum annemden babamdan çok görüyordum anneannemi ah o zamanlar ailemi görememekten şikayetçi iken şimdi hiç görmüyordum.Zamanla neler neler oluyordu kimin aklına gelirdi beni düşüncelerimden ayıran ellerin sahibi Erkindi
"Randevu saati doktor odada bekliyor eğer izin verirsen yanında olmak istiyorum. "
Hayır dercesine kafamı salladım
"Seninde canın sıkılsın istemiyorum. "
"Ne kadar beni yeni tanıyor olsanda senle birlikte göğüs germek istiyorum acılarına yara bandı olmak istiyorum acılarını dindirmek değil üstünü örtmek az da olsa iyilestirebilmek için elimden geleni yapmak istiyorum Lütfen yanında olmama izin ver."
Konuşacak halim olmadığı için sadece kafa salladım.Ne diye ismimi Erva koymuşlar sanki çekeceğim acıları tahmin edercesine bir tezatlık kurmak istercesine cesur anlamlı bir isim. İsmimi sadece anlamını yaşattığımda cok seviyorum suan ne kadar ismimden nefret ediyorsam o kadar seviyorum işte. Erkin onde arabayi sürerek odaya girdi ben adeta doktordan ve konuşmasından kaçmak istercesine uzaklaşmak istiyordum hatta içimdeki susturmak için kulaklarıma ellerimi götürüp yeter diye bağırmak ama gerçeklerden ne zaman kacabildim ki.Suan yapılacak en mantıklı şeyin odaya gitmek olduğuna karar vererek odaya girip kapıyı kapattım. Doktor konuşmaya başladı
"Müzeyyen Hanım hoş geldiniz. "
Ne kadar hoş geldik ama!"İzin verirseniz muayene edeceğim dışarıda bekleyin çağıracagim sizi."
Tam itiraz edecektim ki Erkin koluma girerek beni sus dercesine sürükledi resmen ayağım kesilmis duyguları alınmış hareket kabiliyetini kaybetmiş biri gibi hissediyordum.Bir kez daha lanet ettim yanımda olan tek kişi Erkindi nasıl ama bir aydan daha kısa sürede hayatıma Şimşek etkisiyle girmiş 'bir genç' yanımdaydı Ömür ve Büşrayi unutmamak lazım.Aile kavramını bile yakıştıramadigim sadece varlığını bildiğim ailem keşke yanımda olsa duygularımı paylaşsa şuan elimi güven verircesine sıkan Erkin yerine onların olduğunu hayal ettim.Sonunda doktor çağırmıştı"Müzeyyen hanımın yakınını içeri alabilir miyim? "
Erkinin gogusune elimi koyarak gelmesini engellemek istedim ama elimi göğüsünden alıp avucunun içine aldı. İster istemez güven veriyordu bu hareketleri.Tatmadigim duyguların gurmesiydi adeta . Nerede ne yapacağını çok iyi biliyordu bana bu duyguları tattiriyordu.Beraber elele içeri girdik buna ihtiyacım vardı.Doktor gelmiş olduğumuzu fark ettiğinde konuşmaya başladı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FELÇ
Teen Fiction"Sanki anneannemin sol tarafı değil de sizin insanlık yanınız, vicdanınız, duygularınız, sorumluluk alan yanınız, fikirleriniz en önemlisi kalbiniz felç olmuş."