Eight

66 14 12
                                    

"Harley!"

Morgan koşarak sarışın çocuğun kucağına atladıktan sonra gördüğü yüzle bir kez daha haykırmıştı. "Peter!"

Peter, geçen seferki buluşmalarını telafi etmek amacıyla Harley'i aradığında onun Morgan'ı ziyaret etmesi gerektiğini öğrenmişti. Hayal kırıklığıyla telefonu kapatacağı sırada sen de gelebilir misin demişti Harley. Daha sonra birlikte vakit geçirebiliriz. Peter dünden razı olduğu bu teklifi tek solukta kabul etmişti.

Harley, küçük kızın yanağına sulu bir öpücük bırakarak geri çekildi. Dışardan bir göz onları rahatlıkla abi-kardeş sanabilirdi.

Peter bu görüntü karşısında huzurla dolmasına bir anlam veremedi. İlk zaman da bu yakınlaşma nasıl canını sıktıysa şimdi de tam aksine hoşuna gitmişti.

"Hoş geldiniz! Sizi çok çok özledim."

Harley küçük bir kahkaha attı. "Görüşmeyeli sadece bir gün oldu Morgan."

Küçük kız göz yuvarladı ve ukalaca dikleştirdi çenesini. "Bu sizi özlememe engel mi?"

Peter, çoğul konuşmasından dolayı bayılacağını düşündü. Seni değil sizi diyor. Çoğul! Tekrar ediyorum çoğul eki! Beni de özlemiş. Harley kadar beni de özlemiş!

Peter küçük bir çocuk gibi yerinde zıplama isteğiyle boğuşurken Morgan bu sefer küçük kollarını ona doğru açmıştı. Peter bu minik kucaklaşmayı memnuniyetle kabul etti.

O an Tony ve Harley'e minnettar olmadan edemedi. O buralarda yokken unutulmamasını sağladıkları için.

Harley onlara küçük bir tebessümle bakıyorken bakışları fazla duygu doluydu. Birkaç adım uzakta duran Pepper bunu rahatlıkla fark etmişti.

Ah, bu çocuk diye düşündü. Hâlâ Peter'dan etkileniyor. Hem de onu tanımadan etkilendiği anlardan kat ve kat fazla bir şekilde.

•••

Peter uzandığı çimlerde göle taş atan Harley'i izlerken etraftaki neşeli insanların sesini duyuyordu. Kışın aldatıcı güneşi gökte belirdiğinde muhtemelen pikniğe gitmek akılkarı bir şey değildi ama bunu umursamamışlardı.

Peter, gözlerine engel olamıyordu. Devamlı Harley'e bakıyor o her güldüğünde nefesini tutmadan edemiyordu. Aptal değildi. Ondan etkilendiğinin farkındaydı. Bunu bastırma çabası ise tek bir sebebe bağlıydı; karşılık alamamaktan.

Ondan bu denli etkileniyorken duygularına karşılık almak istemesi ve itiraf edememesi çok normaldi.

"Teşekkür ederim. Morgan'a beni anlattığın için."

İşte bu Peter için bile çok ani olmuştu.

Harley attığı taşla birlikte öne doğru sendelese de hızla toparladı. Yüzündeki bariz afallamayla Peter'a döndü.

"Morgan bana Örümcek Adam'ın videolarını izlettiğini söyledi. Değer verdiğim kişiler tarafından unutulmak istemezdim bu yüzden teşekkür ederim."

Morgan'ı o zamanlar tanımıyordu ama Tony'i tanıyarak ona değer veriyordu ve çocuğu tarafından anılmak kadar onur verici bir şey olamazdı onun için.

"Seni tanıması gerektiğini düşünmüştük."

Gülüşünün kırık parçaları Peter'a saplanırken bir süre ikisinden de tek kelime çıkmadı. Konuşacak kadar cesur hissetmediler.

Harley cesur hissettiği anda dudaklarından çıkan sözlerden sonra dünyanın en korkak insanı olmaya çalışsa da bir işe yaramadı. Ne kaybedecekti sanki? Peter ona böyle bakarken susabileceğini sanmıyordu. Devamında acı gelse bile şimdi o huzura sıkıca sarılmak istiyordu.

"Geri döndüğüne sevindim Peter."

There's things that we'll never knowHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin