Sonun da layla el-faouly ve cora spektor steven'ın yaşadığı eve varmışlardı
Cora:Konuşma işini bana bırak
Layla:Tamam
Cora:İtiraz yokmu
Layla:Steven'nı sen tanıyosun ben değil o yüzden senin konuşman mantıklı
Cora:Şaşırtıcı ama güzel karar hadi girerim
2 kadın asansöre bindi ve layla steven'nın katını tuşladı ve şimdi ikisi steven'nın dairesinin önünde duruyodu konuş maya ise cora başladı
Cora:Konuşmayı ben yapıyorum tamam mı
Layla:İlk sordundada söylemiştim tamam
Cora Spektor zile bastı sonra bir kere daha ve bir kere daha en sonunda kapı açıldı ve karşılarında nolduğunu anlamaya çalışan adamla karşılaştılar
Layla:Marc
Cora:Marc değil steven
Steven:Nina sen ispanya'da değilmiydin
Cora/Nina:Geldime sevinmedinmi abi
Steven:O nasıl söz gel buraya
Cora ve steven sarılırken layla anlamaz bakışlarla onlara bakıyordu
Layla:Kafam iyice karıştı hem nina kim ve o sana neden nina diyor ve sen onu ne zamandır tanıyosun
Cora:Abimle birbirimize verdiğimiz adlar vardı onda steven grant bende nina grant
Layla:Yani senin demi ikinci kişiliğin var
Cora:Hayır bende DKB(dissosiyatif kimlik bozukluğu) yok nina grant sadece abimin koyduğu ikinci adımdı ve sadece steven bana nina diye seslenir
Layla:Yani o marc'ı biliyormu
Steven:Hayır marc kim bilmiyorum ama kardeşimin anlatıcanı umuyorum
Cora/Nina:Seve seve anlatırım abi
Steven:O zaman içeri geçin
Cora her şeyi ona anlattı steven duyduklarından dolayı şok geçirmiş olsada kardeşine her zaman güvenebiliceni biliyordu sonunda durumu sindirdiğinde cora ayna yardımıyla marc ve steven'nı konuşurmuşdu ve sıradan bir sohbet ediyorlardı onlar için ne kadar sıradansa ama üçüde emindiki bu sohbeti başka biri duysa onları deli sanardı ama bu sıradan sohbet isis'in ortaya çıkmasıyla tuzla buz olmuştu ve cora spektor içinden şunu geçirdi 'yine noldu'