Koşmak istedim defalarca...
Yanına gitmek istedim havanın durumu umrumda olmadan ona gitmek istedim. Onunla olmak için her şeyi yapmak istedim. Ona olan sevgimi özgürce söylemek, ona duyduğum aşkı haykırmak istedim... Ayaklarımın bağını kesen, boğazımı düğümleyen, hislerimi yerle bir eden engel vardı. Sevgisizlik, istenmemek. Her yükün altından kalkarımda en sevdiğimin beni sevmemesi ve istememesini kaldıramam. Ben ağlarken gözyaşlarımı silen, ağladığımda bana kızan, beni güldürmeye çalışan kişinin beni ağlatması... İşte bu çok ağır. İşte bunun tarifi yok... Bir insanın kendini şizofren gibi deli gibi hissetmesi bu akıl alınamaz bir şey, bu bambaşka bir şey. Bu anlatılmaz yaşanır hatta yaşanmazda hayattayken öldürür insanı...
Öncelikle ben babasından sevgi görmemiş bir kızdım bana sevgiyi o öğretti. Korumayı, kıskanmayı, kızmayı, telaşlanmayı, korkmayı, eğlenceyi, fedakarlığı... Bana bu duyguların hepsini o öğretti. Ancak birinin yokluğunda nefes almanın ne kadar zor olduğunu da öğretti. Onsuz aldığım nefes haram gibi, onsuz gülmek, ağlamak, gezmek, eğlenmek haram gibi. İnsan ufacık bir sırıtmada utanıyor kendinden. "Sen onsuz mutlu olamazsın, olmamalısın" diyorum kendi kendime. Ağrıma gidiyor bazı şeyler ona içimi dökmek istiyorum, onsuzken başıma gelen her şeyi anlatmak istiyorum ona, bende nasıl yaralar bıraktığını, beni ne hale getirdiğini anlatmak istiyorum. Anlatamıyorum... Ondan nefret etmek istiyorum. Edemiyorum... Kalbimde o kadar saf o kadar güzel o kadar temiz ki onu nefretle kirletmek istemiyorum. Onu sevmekten ve onu beklemekten çok yoruldum ama kendime engel olamıyorum. Hâlâ kaderim olduğuna inanıyorum... İnsan ilklerini unutamaz, ilklerinden nefret edemez ben tüm ilklerimi onunla yaşadım. İlkimin sonsuzluğum olucağına o kadar inanıyordum ki. Şimdi yaşadığımız her şeyi sanki kafamda kurmuşum gibi hissediyorum. Onu özlüyorum, onsuzluktan yoruldum. Ben bana yaşamayı öğreten insanın beni defalarca öldürmesinden yoruldum. Onu seviyorum. Çok seviyorum. Çok güzel seviyorum... Beklemekten yoruldum aklıma koyduğum bir şey var onu yapmama ramak kaldı. Bunları bir gün bana bir şey olursa diye paylaşıyorum. İnsanlar hislerimi, hissettiklerimi öğrensinler diye. Gözlerimdeki hüzünü göremedikleri için, kalbimdeki yarayı fark etmedikleri için yazıyorum. Bazen hayat yorar. Ben yorulmaya mahkumum...