Bira asır sonra geri dönen ben.
İşte iyi okumalar.Pek hatırlamıyorum ama 6 yaşındaydım.Doğum günümdü.Disneyland'den geri dönüyorduk.Mutluydum o an ama... Kaza... kaza oldu annemle babamı o zaman kaybetdim... Teyzem beni evlatlık aldmak istedi ama kocası ve kızı buna karşı çıktı. Evlerinde kavga çıktı.
Teyzem beni almakta ısrarcıydı. "O benim ablamdan emanet" diyordu hep.Evet yeni bir ailem olmuşdu ama.. teyzemin kocası ve kızı.. Bana eziyet ediyolardı. Teyzemin yanında melek gidince şeytandan farkları kalmıyordu..
Bir gün teyzem beni ve kızını birlikte parka götürmüşdü. Tabi benim moralimi düzeltmek içindi. Oraya vardığımızda teyzemin kızı oyuncaklarla oynamaya başladı ama ben gitmedim. İstemiyordum sadece. Teyzem bana "burda bekle ben sana dondurma alıyım" diyib gitdi. O gidince yanıma siyah kıyafetli bir adam geldi. Beni çağırdı yanına gitdim. Gitmemeliydim ama gitdim. O an ne oldu tam olarak algılayamadım. Bana ilaçlı peçete vurmasıyla bayılmışdım. Uyandığımda bir laberetüal hücresindeydim. Kollarım kelepçelenmişdi. Kıpırdayamıyordum. Etrafta bir-biriyle konuşan dokyorlar vardı. Yanıma bir doktor geldi. Şırıngayla bana bir sıvı vurdi koluma ne zaman uyuduğumu hatırlamıyordum.
1 saat sonra
Uyandığımda bir doktor yanıma geldi ve "merhaba küçük şey seni" dedi sırıtarak.
"Üzgünüm acıta bilir" dedi yüzündeki sırıtmayı hiç bozmadan. Bir sıvıyı vurarken bedenime acıdan bağırdığımı hatırlıyorum sadece bilmem 1 gün içinde kaçıncı bayılmamı yaşarken.Uyamdığımda bir çocuk vardı yanımda. 16 yaş vere bilirdim belki. İfadesiz yüzüyle baktı bana. "Çocuksun" dedi yanlızca. Sonra yüzünü yana çevirib "Niye buraya küçücük çocuk getirdiniz?" dedi ama yüzündeki ifadesizlik hiç kayb olmadı. "Hemen nereden getirdiniz oraya da götürün" dedi. Sıcak gülümsemeyle bana baktı "Özür diliyorum onların adından senden bazen saçma hareketler yapa biliyorlar" dedi ve onlara sinirli bir şekilde baktı ve gülümseyib odadan çıktı. O gider gitmez laberetüel odasın bir kaç doktor girdi. Kendi aralarında ben anlamıyayım diye ingilizce bir şeyler konuşuyordular ama ben ne konuşduklarını anlamadım.
"We need her. Her blood is perfect. (Ona ihtiyacımız var. Kanı mükemmel) dedi biri. "But what are we going to do with boss? ( Peki patrona napıcaz?) diye sordu diğeri. "She is perfect to our experiment. We can't let her go. We have to hide her. Boss can't just find her and he'll think that we let her go ok? (Deneyimiz için mükemmel, gitmesine izin veremeyiz. Onu saklamalıyız. Patron onu öylece bulamaz ve gitmesine izin verdiğimizi düşünür, tamam mı?") (Mükemmel ingilizcem ve ben jsjfjchsixn) ok.. (tamam).
Beni kaldırib başka bir odaya götürdüler bodrum gibi bir yerdi. "Artık burada kalıcaksın"dedi doktorun biri sırıtarak.
10 yıl sonra
"Hey kalk bakalım yeni bir denek var test etmemiz lazım." dedi. Artık konuşmayı unutuyordum vahşileşmişdim. Kafamda boynuz gibi bir şey uzanmışdı bir denek sonucunda. Arkamda kanatlar vardı. Artık ben bir insan değildim. Başka bir yaratığa dönüşmüşdüm. 16 yaşında bir yaratık... Neden böyle şeyler hep benim başıma geliyordu?... Neden böyle bir hayatım vardı?... Neden?... Neden?...Neden?..
Selammmmm. Bne 1 yıl sonra geri döndüm nasılsıniz? Umarım iyisinizdir💗💗. Bölümler çoğunlukla kısa gelicek max 500 kelime ama kitabı uzun yazmaya çalışıcam:))