ⅤⅡ.

45 5 21
                                    

Etrafımız değişirken bu sefer acı çığlıklar yoktu, hiçbir şey yoktu! Ne neşe ne de üzüntü, ne acı ne de zafer, ne bulutlar ne de yangın, ne melekler ne de şeytanlar. Cennet ve cehennemin arasındaki tarafsız bölgeye gelmiştik, burası iki yerin geçişini ve sorun oluşursa çözmek için vardı. Britanya iç çekerken kolundan çıktım, cennet sadece birkaç adım ötedeydi.

"İşte, en sonunda cehennemdeki küçük gezintimiz bitti." dedi Britanya suratı asık haliyle.

"En sonunda bitecekti, hiçbir yolculuk sonsuza kadar süremez. En azından bu dünyanın sınırları içinde." dedim karşısına geçmek için birkaç adım atarak.

"Sınırlardan nefret ediyorum." dedi öfkeyle kanatlarını bir alev dalgası kaplayarak. "Bu sınırları aşamaz mıyız Meleğim?"

"Mümkün olduğunu pek sanmıyorum Anka, zaten gerçekliğin en çok zorlandığı kısımlarda yaşıyoruz, bunun üstü olamaz." dedim ayağımı yerde sürürken, bu çok sinir bozucu bir gerçekti. "Ayrıca eminim Pigeon çok kızgındır, bir an önce dönsem çok daha iyi olur."

Britanya "Peki ben ne olacağım Meleğim?" dedi uzanıp elimi tutarak.

"Hey, unutma ki hâlâ sana güvenmiyorum!" dedim kaşlarımı çatarak ama elimi geri çekmemiştim.

Britanya ellerimize baktı ve gülümsedi. "Yine de seni seviyorum Meleğim!"

"Sağ ol.." dedim başımı çevirerek, utancımı saklama girişimimin Britanya' nın güzel gülüşüyle başarısız olduğu belli olmuştu.

"Meleğim eğer bu laflarımı seviyorsan sana her zaman söylerim ben!" dedi keyifle gülüşünü sürdürmeye devam ederek. 

"İltifatları ciddiye almayan ben sana gelince çok utanıyorum..." dedim ve başımı yeniden ona doğru çevirdim. "Lütfen söylemeye devam eder misin?"

"Yeter ki sen iste Meleğim! Senin için kanatlarımdaki tüylerimi koparır, başına taç yaparım." dedi ve kanatlarının yanan bit tüyünü eline aldı. "Herkes o zaman görür benim tanrıçam olduğunu!"

"Hayır yapma, insanlaşma." dedim elini tutarak, tüyün sıcaklığını elinden bile hissediyordum. "Bu mükemmelliğin kaybolup gitmesin. Zaten bir insan sonsuzluğumuza yeter, sen kal, benim tanrım olarak kal."

Ağzımdan çıkan bu sözlere anlam veremiyordum, kontrolüm tamamen elimden kayıp gitmişti ve ben bu yüzden mutluydum. Duygular asla bana yakın olmamıştı, hisleri anlatmaya çalışmak çok zor gelmişti. Sebebini anlamlandıramadığımdan bende onları görmezden gelemeye başlamıştım. Halbuki tüm sebep açıktı: Şimdiye dek bu kadar kesin bir duygu hissetmemiştim, bu kadar gerçek bir şekilde mutlu ve umutlu olmamıştım.

O kadar mutluydum ki kelimeler düşünmeme fırsat vermeden ağzımdan akıp gidiyordu, o kadar umutluydum ki bu durumun ömrünün bu kadar kısa olduğu gerçeği beni üzemiyordu...

"Nasıl istersen Meleğim, senin için ömrümü vermeye hazır olduğumu bil sadece, senin için her şeyi göze alabileceğimi bil!" dedi Britanya ve elindeki yanan tüyün alevini söndürdü. 

Avcunu geri açtığında o tüy altından bir broş olmuştu, broşu kıyafetimin kapüşonuna taktı.

"Sonunda aşk uğruna, benim uğrumda mahvolmanı istemiyorum, güvenme bana lütfen." dedim bir elim broşa giderken, saf alevden yapılmış bu broş tüm bağlılığı da taşıyordu. Belki saplantılı bir bağdı bu ama güzel hissettiriyordu.

"Senin uğrunda ölmeye hazırım ben. Unuttun mu, ben bir Anka Kuşu' yum, ölürsem küllerimden yeniden doğacağım!" dedi tüm gururuyla görkemini sergilerken. "Küllerimden yeniden doğduğumda da görmek istediğim tek kişi sensin Meleğim."

"Sen çok güzel seviyorsun." dedim tebessümle ama ardından tebessümüm yüzümde soldu. "Ben seni hakketmiyorum..."

 "Şşşt!" dedi Britanya ve elini ağzıma koyarak beni susturdu. "İşte şimdi saçmalıyorsun Meleğim, sen benim gösterdiğim sevgimden daha fazlasını hak ediyorsun!" dedi öfkesi beni resmen yakarken.

"Sen de öyle, ben bir acemiyim." dedim elini ağzımdan çekerek. "Romantizmden zerre anlamam, süslü sözleri beceremem. Beni neden sevdiğini bilmiyorum, anlayacağımı da düşünmüyorum ama beni sevgine layık gördüğün için teşekkürler Anka."

"Seni seviyorum Meleğim, romantizmden anlamaman ya da süslü sözleri becerememen umurumda değil. Ben seni olmadığın biri gibi davranmaya çalışman için sevmiyorum, kendin olduğun için seviyorum. Zekan için, duruşun için, karakterin için, inadın için, azmin için seviyorum." dedi Britanya ve yüzü ciddileşti "Sana bir şey itiraf edeceğim, ilk başta karşılaştığımızda sadece rol yapıyordum. Seni normal bir şekilde düşmanın olarak yenmem mümkün değildi, bende tam tersini denemek istedim. Seni daha önceden görmüş ve hayran olmuştum ama kraliçemi öldürmen gerçekten beni sinirlendirmişti ama yine de sana yakın olacağımdan bana zarar verebilirdim ve tek istediğim buydu." Ardından ise yüzünde o kadar tatlı bir gülümseme oluştu ki rol yaptığına olan inancım katlanarak arttı, karakteriyle çelişen bu içten tebessümün gerçek olmasının ihtimali ise çok sarsıcıydı. "Ama sen öyle bir şey yaptın ki beni kendine bağladın, tüm planlarımı yıktım ve beni sana aşık ettin. Artık sadece acı istemiyorum, o da isteklerim arasında elbette var ama yine de duyguların da önemli şimdi."

"Her şey için teşekkürler Anka'm, beni sevebildiğin için teşekkürler." dedim ve yakasından onu çekerek hızlıca alev gibi yanan yanağından öptüm. "Rol yapmana kızamam, ben san daha güvenmiyorken her şeyi yapabilirsin. Sadece şu an beni sevdiğin için, bana rağmen beni sevdiğin için teşekkür ederim."

"Bende teşekkür ederim Meleğim, sonsuz yaşamıma anlamım olduğun için." dedi Britanya ve bana sıkıca sarıldı. 

Bende kollarımı ona doladım, ikimiz için de gerçekler birkaç adım ötede yeniden başlayacaktı. Sözde iyi ve kötü olan tarafın çıkarcı ve özgürlükçü düşünceleri arasındaki bitmek bilmez mücadele devam edecekti ama bu geçirdiğimiz zaman bile kendi sonsuzluğumuz için mükemmeldi. Sonsuzluğumuz için kuralları yıkmaya o kadar gerek yoktu, bunu eğlencesine yapabilirdik ama bu zorunlu olduğumuz bir şey değildi. 

Biz zaten beraber sonsuzduk.

----

Bölüm Sonu!

Romantizm yazmak niye zor lan! Gerçekten eğleniyorum ama aynı zamanda zorlanıyorum. İşi ne vıcık yapmalıyım ne de klişe ve bunlardan kaçınırken tatlı bir şeyler yapmaya çalışmak zor çünkü aşk yaşamadım ve tek gördüğüm aşk linçlediğim kitaplar ve saçma dizilerdeydi! En azından romantik bir insanım da işim kolaylaşıyor!

Sıradaki bölüm final!

Bu kitap biteceği için üzgünüm ama taslaklarımda 20 hikaye daha var ve ayrıca yayınlanmış olup yazmam gereken de bir dolu hikaye olduğunu göz önüne alınca bu benim için en iyisi.

Oy ve yorumlarınızı unutmayın!

Siyah Kanatlı Melek -Bitti-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin