Final

37 4 26
                                    

Cennete geri geldiğimde her şey tam olarak bıraktığım gibiydi. Kimileri dünyadaydı ve daha görev gelmeyenler de konuşuyordu. 

Etraftaki meleklere bakarken Pigeon' un kardeşi Victory' i gördüm, o zaferden sorumlu bir Griffon' du. Geyik boynuzları, pullu cildi, kartal pençeleri ve istediğinde ortaya çıkarabildiği ejderha kanatları vardı. Dünya' ya son zamanlarda uğramıyordu. Dünya' da olmaması bir yana burada da onu zor görüyordum.

"Hep Melek, seni görmek güzel! Kardeşim seni öfkeyle arıyordu ama sonra barışın onun işi olduğunu hatırladı ve Dünya' ya indi." dedi Victory  neşeyle yanıma gelirken.

O hep neşeli ve güler yüzlüydü. Pigeon en iyi anlaştığım olsa da Victory' de muhabbeti güzeldi, sadece zafere ulaşma biçimlerimiz konusunda çok taşıyorduk. Dünyadaki pazartesileri tartışma günümüzdü ve bugün de neyse ki cumartesiydi!

"Pigeon' un benim yüzümden sinir hastası olacak anlaşılan." dedim gülerek. "Sen de pek ortada yoksun. Dünya' da görünmemene alıştık da burada da zor görünüyorsun, ne oluyor?" dedim merakla.

"Cehenneme sadece sen kaçmıyorsun." dedi Victory fısıldayarak.

"Yine kimi buldun Victory?" dedim bıkkınca.

Victory' nin bir huyu da aşka çok bağlanmasıydı. Melekler genelde duygularla vakit kaybetmezken Victory dünyada işi çıkmayınca buna sarmıştı. Gerçi onu artık yargılamam ne kadar doğruydu orası tartışılar...

"Drubbing." dedi Victory mırıldanarak.

"Onu nasıl gördün?" dedim şaşkınlıkla.

Drubbing yenilgiyi temsil ediyordu ama ne olduğunu bilmiyordum. Sadece kaybedenler onu görebiliyor ve gördükleri için gözlerini oymaya çalışıyorlardı. Ne olduğunu bilmek gibi bir isteğim de yoktu açıkçası, hiç yüzünü görmek istemiyorum!

"Zafer Dünya' daki yerini kaybediyor ve bende onu tarafsız bölgedeyken gördüm." dedi Victory neşeli  haliyle. "O gerçekten muazzam! Öfkeli olduğu kesin ama sakin olduğunda çok anlayışlı ve adalet duygusu çok güçlü! Sadece fazla hırslı ve baskıcı olabiliyor ama bir öfke terapisiyle pamuk gibi olur!"

"O sana uygun değil ama beni dinlemeyeceğini biliyorum. Teselli için bana koşma! Biliyorsun o işlerden anlamıyorum." dedim onu uyararak, bir ağlama krizi istemiyorum! 

"Tamam tamam, beni boş ver de sende durumlar nasıl Melek?" dedi Victory bana imalı imalı gülümseyerek. "Var mı bir flörtün? Senide görmedik o kadar."

"Asla büyümeyeceksin Victory." dedim başımı çevirerek, bu anlaşılmaz duygulara girdiğime gerçekten inanamıyordum. "Flört sayılır mı bilmiyorum ama birinin her cümlesine düşüyorum."

"Umarım o kişi benimdir."

Ben duyduğum mırıldanmayla yutkunurken Victory kaşlarını çattı. "Bir ses duydun mu?" dedi bana bakarak.

"Bilemem, belki rüzgar yine konuşuyordur." dedim elimi sallayarak. "Bilirsin arada sesli düşünüyor."

"Ah, rüzgar deyince aklıma geldi, ben onunla konuşmaya gidecektim, yardımımı istemişti." dedi Victory gözlerini büyüterek. "Sonra görüşürüz Melek!" dedi havalanarak.

"Görüşürüz!" dedim ona el sallayarak. 

Gözden kaybolduğunda hemen sesin geldiği ağaçlık kısma ilerledim. Tahmin ettiğim gibi Britanya'ydı bu, masum gözükmeyi deneyerek bana bakıyordu.

"Burada ne işin var?" dedim Britanya'ya bakarak. "Bizim ülkelerle sadece anlaşma yapma iznimiz var Britanya, daha fazlası değil ve senin anlaşmaya gelmeyeceğine eminim."

Siyah Kanatlı Melek -Bitti-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin