Bölüm 12

166 9 0
                                    

Şarkı: Lana Del Rey-Afraid

DAMLA 

Anıl kolunu omzuma attığında eline vurdum.

''Ya bir dur bir şey göstereceğim sana telefondan.'' dediğinde göz devirdim. 

''Ne göstereceksin?'' 

''Melis'in çıplak fotoğrafları okula yayılmış dün. Onlara bakacaktım. Berk'e göndermiş sanırım. O da tüm okula yaymış.'' 

''Vay piç.'' diye bağırdım. Durdum ve kaşlarımı çatarak suratına tokat attım.

''Sen niye elalemin kızının çıplak fotoğrafına bakıyorsun? Sıçarım kafana senin.'' 

''Ya ama aşkım.'' deyip dudak büzdüğünde elimle ağzına vurdum. 

''Aşkım mı? Ne zamandan beri senin aşkınım ben?'' 

''Sen her zaman benim aşkımdın ama ben senin olamadım be Damla.'' diye dramatik bir şekilde mırıldandı. Salak gibi sırıtarak yanağından öptüm ve ağzını burnunu yamultmaya başladım. Suratı bir anda ciddi bir hal alınca korktum ve geri çekildim.  

''Damla işi şakaya vuruyorsun ama ben gerçekten senden hoşlanıyorum.'' dedi. 

Kahkaha atıp ''Çok komikti.'' dedim. 

''Şaka yapmıyorum, çok ciddiyim.'' Ağzım açık ona bakakaldım. Eğer kahkaha atmaya başlar ve şaka yaptığını söylerse ağzının ortasına çakardım ama hala çok ciddi bir şekilde suratıma bakıyordu. 

''Anıl biz arkadaşız.'' dedim. Sesim titremişti. Nasıl böyle bir şey söyleyebilirdi? Şuanda her şeyi tehlikeye attığının ve mahvettiğinin farkında değil miydi? Ben onu o şekilde sevmiyordum ki.

''Sorun Uras mı?'' dedi dişlerini sıkarak.

''Ondan nefret ediyorum bunu biliyorsun.'' Gözlerim dolmuştu. 

''Nefret falan etmiyorsun. Onu seviyorsun, bu hissediliyor.'' Sinirlenip ayağa kalktım. 

''O zaman neden bana beni sevdiğini söyledin?'' diye bağırdım. 

''Benim onu sevdiğimi bile bile neden?'' O da ayağa kalktı.  

''Çünkü daha fazla içimde tutamıyorum. En başından beri sende bir şeyler vardı. Sana bu kadar yakın olup... Lanet olsun.'' diyerek sandalyeye tekme attı. 

''Gitmem lazım.'' dedim bir gözyaşı yanağımdan süzülürken. 

''Damla hayır...'' deyip bana uzanmaya çalıştı fakat onu engelledim. Gözyaşlarım akarken koşarak arabama bindim. Neden ağlıyordum? Çünkü onu kaybetmiştim. Artık eskisi gibi olamayacaktık çünkü. Onu çok seviyordum ve kalbim acıyordu. O benim dostumdu.

Melih olayından sonra iyice bu konularda hassas olmuştum ki Anıl hassas olmam gereken bir konuydu zaten. Çünkü her şeyimiz mükemmeldi. Bana yaklaşmaya çalışması, şebeklik yapması... Sinirle gözyaşlarımı sildim ve eve doğru sürmeye başladım. Eve geldiğimde ölü gibiydim. O yüzden direk odama çıkıp pijamalarımı giydim. Kızlar beni öyle görünce hiçbir şey sormamışlardı. Çünkü dokunsan ağlayacak haldeydim ki ağlıyordum da. 

Uyumaya çalıştım fakat olmuyordu. Gözümün önüne Anıl'ı getiremeden yapamıyordum. İki kere zil çalmıştı. Buğra'lar ve Simge olduğunu tahmin ediyordum. Kapım tıklatılmadan içeri biri girdi ve ışığı açtı. Uyuyor numarası yapmaya başladım. 

''Uyanık olduğunu biliyorum cadı.''  

Arkamı dönüp Göktuğ'a gözlerimi kısarak baktım. 

DÖRTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin