Önce kollarını t-shirt'ünün içinden beline sarıp onu kolları arasına almıştı, ardından boynuna eğilip emerek öpmeye başladı. Tae başını arkaya atıp ona yer açmış ve şimdiden mırıltılar bırakmaya başlamıştı.
Jungkook hem dudaklarına varmak isteyip hem de görüntüyü bozmamak adına çenesini'de uzunca öpüp ardından dudağına geçti, Tae gözlerini kapatmış fısıltı tarzı iniltiler bırakıyordu. Tabiki bunlar da Jungkook'un oldukça hoşuna gidiyordu.
Jungkook aklına gelenle Tae'nin kulağına doğru eğilip fısıldadı.
"Bekle beni hayatım."
Hemen ardından yerinden kalkıp mutafağa indi hızlı adımlarla, buzluktan kaseye bir kaç buz alıp bir de yarım kalan şarap şişesini alıp odaya geri döndü. İçeri girer girmez elindekileri komidine bırakarak kapıyı kapatıp kitledi. Buzlar erimeden ön sevişmeyi hemen tamamlamak istiyordu. Bunları da ön sevişme için kullanacaktı ama başka planları da vardı elbet.
Tae'nin bacakları arasına tekrar yerleşip şaraptan biraz içerek yarısını ağzında tuttu ve Tae'ye doğru eğilip dudaklarından öperken bir yandan da şarabı Tae'nin dudaklarına bıraktı, elini çenesinin altına koyup yutmasını belli etmek adına hafif parmaklarını bastırarak sıktı. Tae yutunca Jungkook hafifce sırıtıp doğruldu ve Tae'nin üzerini çıkartmaya başladı. Önce üzerini ve sonra da altındakileri. Bir kenara attıktan sonra kendi üzerini de çıkartıp aynı yere doğru attı.
Tae'nin bacaklarını dikleştirip tekrar arasına girdi ve kendini ona sürterek vücuduna öpücükler bıraktı, ardından şaraptan biraz vücuduna döküp şişeyi yere bıraktı. Vücudunu bu sefer emmeye başlayarak şarap damlalarını içti.
Kasıklarına kadar inince geriye çekilip deliğine baktı, biraz ıslanmıştı. Buz olan kaseyi alıp içinden bir tane buz seçti ve iki parmağı arasına alıp Tae'nin kalçasına sürttü. Tae hemen kıvranıp kalçasını kaldırınca gülümsemiş ve buzu tamamen deliğine sürmüştü. Ardından buzu içine itti ve yatakta çok hareket etmesiyle beraber komidin çekmecesinden kelepçeleri alıp ellerini yatağa sabitledi.
Tae sıcak deliğinde eriyen buzla iniltiler bırakıp buzun soğukluğundan titreyerek kıvranıyordu. Jungkook bundan oldukça etkilenmiş ve içine iki tane daha buz atmıştı arka arkaya. Tae kıvranarak inleyip kalçasını kaldırıp indiriyordu sürekli. Jungkook kaseyi de yere bırakıp Tae'nin kalçasına eğildi ve deliğine dilini sürttü, ardından dudaklarını bastırarak emmeye başladı. Uzun uzun kalçasını emdikten sonra yavaşça bacaklarını öperek dikleşti. Tae'nin vücudundan ayrılınca bacakları arasından çıkarak yan tarafa geçti ve Tae'ye bakıp yüzüne doğru eğildi, fısıldayan ses tonuyla
"İnlemelerini duyamıyorum bebeğim."
Tae gözlerini yarı açıp baygınca aralık olan dudaklarıyla Jungkook'a baktı. Jungkook elini Tae'nin deliğine götürüp iki parmağını içine itekledi.
"Hadi bebeğim, biraz keyfini çıkartalım ama olmuyor böyle."
Parmaklarını hareket ettirmeye başlayınca Tae derin nefes vererek kalçasını yatağa bastırdı, Jungkook içinde olan parmaklarıyla elini hafif havaya kaldırınca kalçasını tekrar düzenledi. Göğsüne eğilip göğüs uçlarını emmeye başladı. İçindeki parmaklarını da hızlandırmaya başlayınca Tae dayanamayıp yüksek inlemeler bırakmaya başladı hızlı nefesler eşliğinde.
Jungkook başını kaldırıp dudaklarını Tae'nin dudaklarına götürdü, öpmeden ve bir şey demeden hafif gülümseyerek öylece durup yüz ifadesini izliyordu. Arada Tae başını çekse de geri getiriyordu ve dudaklarında Jungkook'un nefeslerini hissediyordu. Bu onu daha da tahrik ediyordu, Jungkook'u da öyle...
Tae çok dayanamayıp ellerini çekiştirmeye başladı, Jungkook doğrulup ellerini hızlandırarak dudaklarını ıslattı.
"İçine bile girmeden boşalacak mısın? O kadar iyi mi parmaklarım? Kıskandım sanki onları hm?"
Alaycı şekilde konuşarak sırıtmaya devam etmesi gıcıklık olsa da Tae dinlemez tavır ile ellerini çekiştirmeye devam etti. Jungkook tekrar dudaklarını araladı.
"Hadi bebeğim, en azından konuşmayı dene. İstediğin bir şey yok mu?"
Ellerini bilerek içinden çekip konuşması için yüzüne baktı, Tae ara ara titreyerek kalçasını hareket ettiriyordu. Kasılıp gevşeyen boş deliğine dayanamayınca ağlamaklı sesi ile konuştu.
"Seni istiyorum."
Jungkook yüzüne doğru eğildi.
"Bir şey unuttun sanki, yatakta bana ne demen gerektiğini sana söylemiştim bebeğim."
"Seni istiyorum babacık, içime girmeni istiyorum."
Jungkook sevinçle gülümseyerek bacaklarının arasına geçti.
"Aferin güzelim, ben bile böyle diyeceğini tahmin etmiyordum."
Jungkook altındaki şortu indirip yere bıraktı ve iç çamaşırını da indirip onu da yere koydu. Dikleşmiş olan penisini eliyle bir kaç kez okşayarak Tae'nin kalçalarını kaldırdı, penisinin ucunu deliğine sürtmeye başlayıp oynarcasına sadece ucu ile içine girip çıkıyordu.
"Ahh.. babacık.."
Jungkook Tae'ye bakıp
"Bebeğim?"
"Acıyor."
"Acısın bebeğim."
Jungkook Tae'nkn kalçasına sağlam bir şaplak atıp Tae'nin bağırmasına izin verdi. Tae'nin penisine bakıp parmaklarını yakınlaştırdı.
"Aman tanrım.. dokunsam patlayacak gibi, deneyelim mi?"
Tae bir şey demeden kıvranıyordu, Jungkook kendini yavaş yavaş deliğine girip tamamen girdiğinde de hareket etmeye başlayıp bacaklarını okşadı, ardından elini tekrar penisine doğru götürüp parmaklarını penisinin üzerine koydu. Deliğinden akan sıvıyla Tae yüksek inleme bırakınca Jungkook baş parmağı ile penis deliğini kapattı. Gülümseyerek Tae'ye baktı.
"Babacık lütfen, acıyor.."
Jungkook içindeki hareketleri hızlandırdı, bir yandan kendi de küçük iniltiler bırakıyordu.
"Evet bebeğimh, biraz daha yalvar, izin vereceğim."
"Babacık boşalmak istiyorum, lütfen.. lütfen babacık, boşalmama izin ver."
İnlemeler ve soluk soluğa dediği kelimeleri daha tahrik edici yapıyordu. Parmağını çektiğinde yavaşça boşalmasıyla içindeki hareketini hızlana bildiği kadar hızlandırıp penisini çekiştirmeye başladı. Tae daha rahat boşalmaya başlamış ve yüksek inlemeleri sakinleşmişti, Jungkookta penisini kavrayan sıcacık deliğe daha fazla dayanamadan boşaldıkça yavaşlıyordu. Tamamen boşalınca durdu ve içinden çıkıp derin nefes bıraktı, Tae'nin yanına doğru geçip ellerini açtı ve dudağından uzunca öptü.
"Çok güzeldin bebeğim, artık dinlenebilirsin."
Tae masumca Jungkook'a bakarken Jungkook onun saçlarını okşamıştı, Tae de çok geçmeden uyumuştu - ya da sızmıştı.
Jungkook onun cok yorgun olduğunu bildiğinden daha fazla zorlamak istemedi ve banyoyu sabah yapacağını düşündü. Battaniyeyi yukarı çekip Tae'nin ve kendi üzerini örttü, kendisi de fazla durmadan Tae'yi izleyerek farkında olmadan uyuyakalmıştı.
ABOOOVV
NE OLDU BÖYLE HIC BIR FIKRIM YOK TEKRAR BASTAN SONA OKUMAYA ÜSENDIM/UTANDIM *-* YAZIM YANLIŞLARIM VARSA ÇOK ÇOK ÖZÜR DİLERİM.
SİZİ SEVIYORUM BAAYYYSSS
(863 kelime)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝗙𝗼𝗿 𝗠𝗲 //𝗧𝗮𝗲𝗸𝗼𝗼𝗸 [Tamamlandı]
Художественная проза~~~~~ ‼‼SMUT VAR‼‼ (bdsm) ~~~~~ "bebeğinizi ilerde, bizim küçük oğlumuzla evlendireceksiniz" Seme; Kook Uke fem; Tae