1

33 0 0
                                    

Gözümün dibinde sallanan eller ile irkildim.
"Uf Ece ya ne yapıyorsun?" dedim sinirden yükselen ses tonumla. "Kızım bi saattir bir şeyler anlatıyorum daldın gittin yine. Sen bir şeyler anlatınca ben böyle mi yapıyorum?"
Haklıydı. Konu ne zaman ona gelse hep geçiştiriliyordu ama kasten değildi. Hep aksilikler beni buluyordu.
"Kusura bakma." dedim daha deminki sinirli halimden eser kalmamıştı.
Bakışlarını yumuşatarak bana baktı "Yine mi Mert?" anında gözlerim dolmuştu. Bu zayıf hallerimden nefret ediyordum. "Bu sefer bana senden nefret ediyorum dedi." yutkundum " Bu kelime bana hiç yabancı değil aynısını defalarca babamdan da duydum. Bir ton farklı şekilde kırabilirdi kalbimi. Ama o özenle en çok acıtacak kelimeyi seçmeyi iyi biliyor."
Yatağın üzerinde Ece'yle oturmuş her zamanki gibi benim sorunlarımı konuşuyorduk. Ece'nin de gözleri dolmuştu. Hızlıca gözlerini silip çantasını aldı. Kocaman çantasının içinde çikolataları bulup bana uzattı. Tabii ki browni intense'i bana verip canga'yı kendi aldı.
Çikolataları yiyip kalorilerden eksik kalmayınca bana göz ucuyla baktı. "Ya sen niye intense yiyorsun? 180 kalori değil mi? oh ne güzel. Ben niye canga yiyorum he?! Tam 430 kalori. Nasıl vereceğim şimdi?"
Gülümsedim "Ay obez olacaksın şimdi."
"Ya Selin dalga geçme
BENİM.BU.KALORİLERİ.VERMEM.LAZIM. ANLIYOR MUSUN?" dedi. Gayet ciddiydi.
"Tamam spor yapalım o zaman?" dedim hiç enerjim yoktu, istemiyordum da fakat bu şekilde oturursak Ece '430 kıliri ıldım nısıl viriciğim' diye kafamın etini yiyecekti. Bu sefer Ece bana pis pis bakıp gülümsemeye başladı. Aklında hiç sağlıklı olmayan fikirler dolaştığını anlayabiliyordum. "Ne?" dedim çıkar ağzındaki baklayı der gibi. "Şey Selin" dedi. "Bencediskoyagidelimnolurgidelimdansedelimçokeğlenirizlütfenselinyabenimikıracaksınkafadağıtmayaçokihtiyacımızvarevetdiyorsundeğilmibirtanesinyaseniçokseviyorum" nefes almadan bu kadar uzun bir cümle kurması bende "GOD PLEASE HELP ME" diye bağırma isteği uyandırsa da "Hayatta olmaz saçmalama" demekle yetindim.
"Ya Selin için ölmüş resmen ne var sanki bir defa da biz eğlensek şu halimize baksana," dedi üzerimizdeki pijamaları ve çikolata kaplarını göstererek. "Hayatımızın en güzel geçmesi gereken zamanlarını boşa geçiriyoruz." Ona hak versemde yine de gitmeyi istemiyordum. "Farklı şekillerde de eğlenebiliriz." dedim kendimden emin olmayan bir sesle. "Mesela?" dedi dalga geçer gibi. Ah canım arkadaşım, yine beni sinir etme konusunda number one. "Ya ne bileyim işte, alışveriş yaparız." dedim "Ah, hiç de yapmadığımız bir şey." dedi gözlerini devirerek. "Babaannem senden daha eğlenceli içimi baydın, bende Cerenler ile giderim." dedi, kilit noktamı ne kadar da güzel biliyordu. Ben hep kıskanç biriydim. Arkadaşlarımı, ailemi, Mert'i..Hatta browni intensei, filmleri , müzikleri. Benim olmayan bir çok şeyi sahiplenip kıskanmaktan başka yaptığım bir şey yoktu. Ece tam ayağa kalkmışken "Ya tamam tamam, Cerenlerle gitme. Hem karar verdim de canım çok sıkılıyormuş benim yaaa. Ay biliyor musun geçen gün alışverişte çok güzel şeyler aldım bir disko için gayet uygun. Onları giyeriz."
...

İçeri girdiğimizde şaşkınlıkla etrafı inceliyordum. Her ne kadar her şeyi biliyormuş gibi davransa da Ece de bu ortamlara yabancıydı. Henüz 17 yaşındaydık. Ece beni kolumdan tutup bar taburesine doğru ilerletti. Normalde böyle yerlere 18 yaş altında insanlar alınmaz diye biliyordum, fakat Ece'nin sevgilisi enişteciğim Eren sağ olsun böyle yerlerden de mahrum kalmamıştık. Onun arkadaşının mekanıydı. Bar taburesine oturup eteğimi çektim. Ve evet, Ece kıyafetlerimi beğenmemiş kendi kıyafetlerinden giydirmişti.
Ece kendinden emin bir şekilde bağırarak "İki tane votka lütfen." dedi. Eren kahkaha atmaya başkadı. "Olmaz küçük hanım, öyle şeylere özenmek yok. Sadece merak ettiğin için burdasın." Ece gözlerini devirdi. "Nedenmiş o? Sen içiyorsun ama." dedi. Eren ona bu sefer kızgın bakışlar yollayıp "Olmaz dedim Ece, sızıp kalacaksın." dedi. "He yani sızıp kalacağım için mi istemiyorsun içmemi? Benle uğraşmamak için? Aşk olsun." dedi, öyle bir ses tonuyla söylemişti ki benim kalkıp votkayı ellerimle içiresim gelmişti. Eren göz devirdi. "Sence o yüzden mi?" dedi. "Ya lütfen bir bardaaaaak" dedi Ece tüm tatlılığını kullanarak "Peki" dedi Eren daha fazla dayanamayarak. "Bir öpücüğünü alırım ama" dedi ve muzip bir şekilde güldü. Daha sonra ona biraz daha yaklaşıp ellerini Ece'nin beline sardı. Al işte sap gibi kalmıştım. Ne güzel kalori veriyorduk öyle.
Onlar kendi aralarında devam ederken bende tırnaklarımla oynuyordum. Yalnızlık zor şeydi. Bardağım zeminde uyandırdığı sesle kafamı kaldırdım. "Buyrun hanfendi, bu geceki bizden olsun." dedi barmen çarpık gülümsemesiyle. Reddetmek istedim fakat şeytan dürtmüştü işte bir kereden ne olacaktı ki? İsmini bile bilmediğim orta boy kristal bardaktaki alkolü kafama diktim. Bardağı masaya bıraktığımda ağzımdaki içkiyi yutmak için bir hayli zorlanıyordum. İçkiyi zar zor yutmayı başardığımda yüzümü buruşturmadan edemedim. "İlk defa içen birine göre ilk dikişte bardağı bitirmek fazla cesurca değil mi?" sesin geldiği yöne çevirdim kafamı kumral kahverengi gözlü bir çocuk bana cevap beklercesine baktı.
Gözlerimi devirdim "Beni mi izliyorsun?" dedim. "Neden olmasın?" dedi. Önüme dönüp onu duymamış gibi yaptım ve bir içki daha istedim. Sahi bu cesaret nereden geliyordu? Barmen tekrar sırıtarak adını bilmediğim içkiyi önüme koydu. Bunu da hızla içerken aklıma Mert'i getirmeden edemedim. Söylediği kelimeler aklımda canlanıyordu. 'Senden nefret ediyorum.' , 'Bak Selin anlamıyorsun, sevgi azalır. Hiçbir şey eskisi gibi kalmaz ve ben artık seni istemiyorum' , 'seni istemiyorum' tekrar tekrar söylediği kelimeler beynimde yankılanırken bu olaya bir dur diyemiyordum. Bir el yüzüme yaklaştı ve yanaklarımı sildi. Ağladığımı yeni fark etmiştim. O çocuktu , kumral çocuk. Neden ağladığımı bile sormadan önce gözyaşlarımı öptü. Yavaş yavaş dudaklarıma yaklaşırken içimden dur demek gelse de yapamadım. Ve o yumuşak dudakların benim dudaklarıma eşlik etmesine izin verdim.

Derslerden fırsat bulup kafa dağıtmak için hikaye yazmaya karar verdim. Umarım beğenilir, ya da okunur diyim. Her neyse şu an kimseler yok biliyorum, fakat zamanla olursa eğer okuyun olum hikayemi her başlangıç biraz amatör olabilir jsjsjskks sabredip şey yapın plz I love you

HurtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin