Merhaba canlarım bu ilk kitabım o yüzden yazım yanlışlarımı ve noktalama işaretleri deki hatam olursa beni uyarın olur mu? sizin düşünceleriniz benim için çok önemli
~
(Taehyung)
Ben kim Taehyung. Fransız bir kral ve kraliçe beni evlatlık almasıyla birlikte veliaht prensi olmuştum.Kral ve kraliçenin beni evlatlık almalarının sebebi 1 tane kızlarının olması ve çok deneselerde başka çocukları olmamasıydı, üstüne üstlük kızın zihinsel engeli olması sonucunda beni evlatlık almışlardı. Bu saraya ilk geldiğimde 11 yaşındaydım, şuan ise 25 yaşındayım.
Bu saraya ilk adımı atığımda bana ne olursa olsun, kim olursa olsun saygı duy ve haksız yere cezalandırmam gerektiği öğretilmişti.
Kral ve Kraliçe ölene kadar kin ve gadar biri değildim. Onları biyolojik annem ve babamdan daha çok seviyorum. Bana en çok koyan'sa beni her şekilde destekleyen ve bana ne olursa olsun sevgi veren iki kişiyi kaybetmiştim.
Kral ve kraliçe öldükten sonra tahtın başında ben geçmiştim. Zihinsel engeli olan kardeşimin yani Fayette'in sorumluluğunu da üstlenmiştim, çünkü annemin benden son isteği buydu onu koruyup kolamam ve sahip çıkmam.
Fayette'le çok güzel anlaşıyor'duk ben onu çoğu zaman anlaya biliyordum, bana gözleriyle herşeyi anlatıyordu.
Şimdiyse bütün işlerimi bittirmiş fayette'le söz verdiğim gibi oyunu oynayacaktık. Onun odasına gittmek için toparlanıp odadan çıkmıştım ki müzik odamda rastgele çalınan piyona sesine kadar.
Müzik odasına girdiğimde Fayette'in piyona tuşlarına rastgele bastığını görmüştüm, ama o beni fark etmeyip piyonu tuşlarına rastgele basmaya devam etmişti. Tam yanında durmuş onu izlerken o beni fark etmiş olmalı ilk başta korksa'da ben olduğumu fark edince gülümseyip piyona'yı çalmaya devam etmişti bende yanına bir taht şeklindeki sandalyeyi çekip onu eşlik etmiştim, ilk başta şaşırsada kahkaha atıp el çırpmaya başlamıştı.
...
Gece vakti olduğu için fayette'i odasına yatırıp anlına küçük bir buse kondurup onun saçlarından oksamıştım
"Tatlı rüyalar küçüğüm. rüyanda anne ve babamızı gör"
O beni anlamamış sadece gülümseyip gözlerini kapatmıştı. Oturduğum koltuktan kalkıp odasından çıkmıştım.
Rahat bir nefes alsam iyi olucak.
Atımıda alıp saraydan uzak olmayan sahile inmiştim. Kumsala ulaşmak için taşların arasından aşaya inmem gerekiyordu aşaya inip kumsalın üstüne oturmuş sırtımıda taşa yaslayıp denizi izlemeye başlamıştım.
Ne kadar öyle durdum bilmiyorum ama tam ayağa kalkacaken kulağıma eşsiz bir müzik sesi gelmişti. Bu ses bir erkek sesiydi ama çok incey'di... ve çok güzeldi.
"Il mélange au fond de sa tasse
Du miel
Il regarde par le vasistas
Le ciel
À chaque fois que passe un avion
Il se dit que c'est peut-être elle
Qui passe au-dessus de sa maison
On lui a dit qu'elle était au ciel"(Çocuk,fincanın dibindeki balı
Karıştırıyor
Pencereden gökyüzüne
Bakıyor
Ne zaman bir uçak geçse
Evinin üzerinden geçen
Belki de o’dur diyor kendi kendine
Çocuğa,annesinin gökyüzünde olduğu söylendi.)Bu şarkıyı biliyordum her gün bu şarkıyı kardeşimle söylerdim usanmadan, bıkmadan.
" Il rêve couché sur un parquet
Dans les bras de sa mère
Dessinée à la craie
Tous les soirs en secret
Ce dessin il le fait
Trait pour trait
À partir d'un portrait"Parke zeminde yatmış hayal kuruyor
Her akşam gizlice
Tebeşirle resmi çizilen
Annesinin kollarında…
Bir portreye bakarak
Çizgi çizgi
Bu resmi çocuk yapıyor."Perdu au fond de sa classe
Il s'emmêle
Il se débat avec le coriace
Pluriel
Puis il explique à sa maîtresse
Pourquoi "parent" ne prend pas d'"s"
Des câlins il en voudrait tellement
Ne serait-ce qu'un par an"Sınıfın köşesinde kaybolmuş halde
Kafası karışıyor
inatla “çoğul yapma” konusuyla
Uğraşıyor
Sonra “ebeveyn” kelimesinin neden
Çoğul eki almadığını öğretmenine açıklıyor
Okşanmayı öylesine çok isterdi
Bu sadece yılda bir defa olur muydu ?Neden ağladığını bilmediğim güzel sesi olan genç çocuk, hıçkırarak bu şarkıyı söylemişti. Nedenini bilmediğim bir şekilde benimde gözlerim dolmuştu belki şarkıyı söyleyen çocuk öyle içten söyledi ki
Etkilenmiştim ve gözlerimden bir yaş yanaklarımdan düşüp o gecenin karanlığında kaybolmuştu.Şarkının adı *le portrait* kesinlikle dinleyin çok güzel bir şarkı.
Bu arada taehyung'un kardeşi fiziksel engeli yani anlıyor ama konuşamıyor. Hem anlıyor, hem oynuyor, hata yürüp koşabiliyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
je suis petit ~ Taekook
Fanfictionkarşısındaki adam öyle güzeldi ki öyle zarafet doluydu ki taehyung onu içine saklamak istedi kimse görsün kimse ona dokunsun istemedi jungkook sadece ona ait olsun istedi Acaba onu bir daha görebilecek miydi? Yada onun şarkı söyleyen güzel sesini du...