Yeni Yıldız [Yarı Texting]

[38]

Medyadaki Çınar.

Gökdeniz'den

Benche oturmuş Çınar ve Bora'ların maçını izliyordum. Şu an 1-0 Bora'nın takımı öndeydi. İki takımda çok iyi oynuyordu hangisi kazanırdı gerçekten tahmin edemiyordum. İddia olmasaydı Bora'yı tutabilirdim ama gönlüm Çınar ve Özgür'ün takımındaydı. Çınar'lara tezahürat yaptığımı gören Bora, bana maçtan sonra görüşeceğiz bakışları atıyordu.

Top Özgür'deyken kaleye doğru koşmaya başladı. Topa tekmeyi savurduğu gibi top direğe çarpıp saha dışına çıktı. Çınar, Özgür'ün kafasına vurup bir şey demişti ama duyamamıştım.

Bu sefer top karşı takımın en iyi oyuncusu Burak'daydı. Bizim kaleye doğru koşarken takımdaki birkaç kişiyi geride bıraktı. Ceyhun ile karşı karşıya gelince bir şekilde topu çocuktan alarak gol atmasından takımı kurtarmıştı. Ceyhun kaleye yaklaştığında karşısındaki adamlardan atamayacağını anlayınca Çınar'a pas attı. Çınar topu kaleye başarılı bir şekilde attığında takımdaki herkes sevinçle birbirime sarıldı.

Benchde oturan tek kişi de ben olduğum için ayağa kalkmış alkışlamıştım. Çınar ile göz göze geldiğimizde aldığı sayıyı bana hediye ederek beni göstermişti. Birkaç kişi bakışlarını bana çevirdiğinde oturarak yerime sindim.

Çınar sırıtarak maça devam etmişti. Maçın sonuna kadar tezahüratlarıma devam ettiğimde boğazımda artık acılar oluşmaya başlamıştı. Çınar ve Özgür kollarını omuzlarına koyarak yanıma geldiler. Tabii arkalarından takım arkadaşlarıda gelmişti. Çınar, "İddiayı kazandığına göre artık ne isteyeceğine karar verebilirsin," diyerek Özgür'ün saçlarını karıştırdı.

"Tebrik ederim. Hepiniz iyi oynadınız," diyerek ayağa kalktım. 4-3 maçı kazanmışlardı. Son golü Özgür atmasaydı maç berabere bitecekti.

Ceyhun, "Adamlar çok iyi oynuyordu bir an kaybedeceğiz sandım." diyerek elindeki su şişesini kafasına dikti. Ben de elimdeki su şişesini Çınar'a uzattım.

Özgür, Ceyhun'un omzuna kolunu atarak "Benim olduğum yerde maç kaybedilmez, kazanılır kardeşim," dedi. Bakışları karşı takımdaki sevdiğine değdiğinde yüzündeki gülümsemesi büyüdü. Kim bilir aklından neler geçiyordu.

Ceyhun omzundaki kolu iterek, "Bir tane gol attın götün kalktı." dedi.

"Bir tane diyerek golümü küçümseme! O gol olmasaydı şu an bir galibiyetimiz olmazdı." Takım arkadaşları gülmeye başladığında Ceyhun'da gülmeye başladı. Birkaç dakika ayak üstü sohbet ettikten sonra Özgür ve Çınar dışında herkes gitmişti.

Soyunma odasına ilerlerken Çınar kolunu omzuma atarak konuştu. "Bir şeyler içmeye gidelim mi? Hem galibiyeti kutlarız." Benim için fark etmediği için "Olur," demiştim.

Özgür, "Bora'da gelirse neden olmasın," diyerek soyunma odasının kapısını açtığında Bora ile burun buruna geldiler.

Bora, "Nereye geliyorum?" diye sordu. Özgür afallamış gibi Bora'nın yüzüne bakmaya devam etti. "Kazanmamızı kutlamak için bir şeyler içeceğiz, gelsene sen de."

Özgür'ün bu teklifini Bora'nın kabul etmeyeceğini bildiğim için söze girdim. "Galibiyeti değil sadece bir şeyler içeceğiz." Kim kaybettiği oyunun kutlamasına giderdi ki?

"Sadece üçünüz mü varsınız?" diye sorduğunda Özgür anında onayladı. "Tamam gelirim." Özgür ve Çınar'da hazırlandıktan sonra yola koyulup en yakın klüplerden birine geçtik.

Şansımıza fazla kalabalık değildi herkes rahatça hareket edebiliyordu. İçerisi karanlık, renkli ışıklarla dolu olduğu için Çınar rahatça belimi okşuyordu. Tabii bunu normal şartlarda da yapacağından hiç şüphem yoktu. Masanın üzerindeki içeceğimi alıp Çınar'ın dudaklarına uzattım. Gülümseyerek bir yudum aldıktan sonra ben de içip geri bıraktım.