(SABAH)
Herkes uyanmış, rutin işlerini halledip kahvaltı masasına oturmuşlardır
Ali: Artık çalışma vakti
Nazlı: Ali Vefa sahalara geri dönüyor diyorsun yani (gülerek)
Açelya: Geç bile kaldı
Ali: Açi hanıma bak sen (gülerek)
Demir: Bazıları kuduracak Ali
Ali: Farkındayım Demir. Yeterince dinlendim, gücümü topladım. Şimdi onlar düşünsün 😏
Doruk: Mekanın sahibi geri dönüyor diyelim mi
Ali: Diyelim Doruk
Selvi: Oğlum bak yeni yeni toparlıyorsun. Kendini zorlayacak bir şey yapma, aklım sende kalmasın
Ali: Merak etme sultanım, iyiyim ben
Adil: Oğlum kahvaltını yaptıysan gidelim mi
Ali: Sende mi geliyorsun baba
Adil: Kendi kurduğum şirkete gelmek için izin mi alacam
Ali: Estağfurullah baba, olur mu öyle şey. Şaşırdım sadece
Adil: Uzun zamandır şirkete gelmiyorum, bir bakalım ne var ne yok
Ali: Tamam baba
Ekip kahvaltısını yapıp iş yerlerine geçerler
Ali, Adil, Demir, Doruk ve Ferda şirkete gelir, herkes kendi odasına çıkar, Ali ve Adil Ali'nin odasına doğru gider.
Ali: Kolay gelsin Merve
Merve: Teşekkür ederim Ali bey, hoşgeldiniz (Adil'i görür) Adil bey, sizde hoşgeldiniz
Adil: Hoşbuldum kızım, nasılsın
Merve: Teşekkür ederim Adil bey, sizleri sormalı
Adil: Teşekkür ederim kızım, bende iyiyim
Ali: Merve biz odaya geçiyoruz, sende kahveleri alıp gelirsin
Merve: Tabi ki Ali bey
Ali ve Adil odaya girer
Ali: (eliyle kendi oturduğu koltuğunu gösterir) Buyur baba
Adil: Daha önce de söyledim evlat, orası artık senin koltuğun, ben bile olsam o koltuğa senden başkası oturmicak
Ali: Tamam
Ali ve Adil güzel bir sohbete başlar, o sırada içeriye, elinde kahveler ile Merve girer
Ali: Gel Merve
Merve: (kahveleri bırakır) Başka bir isteğiniz var mı Ali bey
Ali: Yok Merve teşekkür ederim, bir şeye ihtiyacım olursa seslenirim (Merve odadan çıkar, Ali ise Adil'e döner) ben geçenlerde Doruk'la biraz göz gezdirdim. Biraz açık var, ama hallederim ben baba, sen merak etme
Adil: Ona şüphem yok oğlum (o sırada Adil'in telefonu çalar arayan Selvi'dir, Adil telefonu açar) Efendim Selvim
Selvi: Adil (sesi telaşlı çıkar)
Adil: Selvim bir şey mi oldu
Selvi: Beliz
Ali: (Selvi Beliz deyince Adil hızlı bir şekilde oturduğu yerden kalkar, aynı şekilde Ali'de kalkar) Baba ne oldu
Adil: Ne olmuş Beliz'e
Ali: Beliz ablaya bir şey mi oldu baba
Selvi: Beliz'in suyu geldi, bebek geliyor (Selvi'nin dediği şeyle Adil'in gözleri kocaman olur) çabuk gelin Adil (görüşme biter)
Ali: Baba ne oldu ya Beliz ablaya
Adil: Beliz'in suyu gelmiş, bebek geliyormuş
Ali: Ne!!!
Adil: Hemen, hemen çıkıyoruz çabuk Ali çabuk
Ali ve Adil hızlı bir şekilde odadan çıkar ve koşar adımlarla şirketten çıkarak arabaya binerler ve hastaneye doğru yola çıkarlar. Adil yolda Selvi'den hangi hastaneye gittiklerini öğrenir... Ali ve Adil bir süre sonra hastaneye gelmiştir, hızlı bir şekilde arabadan inerler ve içeriye girerler. Ekibin olduğu yere gelirler, Beliz çoktan doğumhaneye alınmıştır
Adil: Selvi
Selvi: Adil
Adil: Durumu nasıl
Selvi: İçeri aldılar az önce
Ali: Ferman nerde
Selvi: Oda içerde, Beliz Ferman olmadan girmem dedi
Adil: Allah'ım sen yardımcıları ol
Dışarda bunlar olurken doğumhaneye bakalım. Beliz acı içinde bağırıyor ve ıkınmaya çalışıyordu
Kadın doğum uzmanı: Ha gayret Beliz, geliyor. Dayan biraz daha dayan
Ferman: Hadi canım, hadi sevgilim. Dayan ne olur dayan, benim için, bizim için, bebeğimiz icm dayan Beliz (gözleri dolmuştur) elimi sık Beliz, tüm hıncını elimden al
Beliz: (ağlıyarak) Ferman
Kadın doğum uzmanı: Az daha dayan Beliz. Şimdi derin bir nefes al ve tüm gücünle ıkın, hadi Beliz
Beliz: (derin bir nefes alır ve tüm gücüyle Ferman'ın elini sıkar ve bağırır) Ahhhhh
Ferman'ın eli morarmıştır ama Ferman bunu düşünecek durumda değildir
Ferman: (iç ses) Allah'ım sen yardım et bize
Kadın doğum uzmanı: Son kez ıkın Beliz, başı göründü geliyor Beliz. Hadi son kez
Beliz derin bir nefes alır ve tüm gücüyle tekrardan bağırır) Ahhhhh
Beliz bir süre sonra rahatladığını hisseder. Ve sonunda o güzel ses duyulur, bebeğin ağlama sesi
Kadın doğum uzmanı: Hayırlı uğurlu olsun. Nur topu gibi bir oğlunuz oldu
Kadın doğum uzmanı bebeği bir havluya sarar ve Beliz'e verir. Beliz şu an ne tepki vereceğini bilemez durumdaydı, bir çok duyguyu beraber yaşıyordu şu an, Beliz gözlerini Ferman'a çevirir
Beliz: Ferman (ağlıyarak)
Ferman: Beliz, canım
Beliz: Bu şimdi bizim oğlumuz mu
Ferman: İkimizden bir parça sevgilim
Beliz: (oğlunu koklar) Ohh, cennet kokulu oğlum (bebeği Ferman'a verir) diğerlerine göster
Ferman: (Beliz'in alnından öper ve doğumhaneden çıkar. Ekip hep birlikte doğumhane kapısının önünde bekliyordur, kapının açılması ile ekip Ferman'a döner, herkesin gözü yaşlıydı, ama bunlar mutluluk gözyaşıydı) Baba oldum (ağlıyarak)
Ekip bebek ile ilgilenir, bir süre sonra hemşire gelir
Hemşire: Bebeği alıyorum, küvete koymam gerekiyor
Ferman: Tamam
Ferman bebeğini koklar ve hemşireye verir, hemşire ise bebek ile birlikte yeni doğum ünitesine gider
Adil: Gel buraya evlat (Adil Ferman'a sarılır, bir süre sonra ayrılırlar) hayırlı olsun evlat. Allah musmutlu ve uzun ömürler versin
Ferman: Amin Adil amca, amin (herkes Ferman'a tek tek sarılır)
Ali: Şimdi o ufaklık sana baba mı diyecek (gülerek)
Ferman: Ne oldu beğenemedin mi yoksa (gülerek)
Ali: Şakayı bir kenara bırakalım da, hayırlı olsun Ferman. Allah sağlıklı ve uzun ömürlü bir yaşam versin
Ferman: Amin kardeşim (alfer birbirine sarılır, bir süre sonra ayrılırlar)
Ali: Ailmeiz büyüyor artık hı
Selvi: Ferman, oğlum isim düşündünüz mü
Ferman: Biz onu unuttuk
Açelya: Hepimiz telaş içindeydik, unutmamız normal
Nazlı: İsim kolay, sağlıklı bir şekilde dünyaya geldi ya, gerisi önemli değil
Ferman: Hepinize çok teşekkür ederim, en zor zamanlarda hep yanımda oldunuz, iyi ki varsınız, iyi ki böyle bir ailenin parçasıyım
Ali: Bunun duygusal ânı gelmiş yine, biz bunu gönderelim dinlensin (gülerek)
O sırada doğumhanenin kapısı açılır, Beliz sedye ile çıkartılır
Kadın doğum uzmanı: Hastamızı normal odaya alıyoruz, korkulacak hiç bir şey yok genel durumu gayet iyi
Ferman: Çok teşekkür ederim
Kadın doğum uzmanı: Görevim
Beliz'i normal odaya alırlar, ekip hep birlikte Ferbel'in yanındadır
Ferman: İyimisin canım, bir şeye ihtiyacın var mı. Ya da ben kantine gidip yiyecek bir şeyler getirim
Beliz: Ay Ferman bir dur, iyiyim ben (o sırada hemşire, bebek küveti ile birlikte içeri girer) oğlum, mis kokulu oğlum benim
Ferman: Beliz biz isim düşünmedik
Beliz: Doğru ya (Adil'e bakar) Adil amca ismini sen vermek ister misin
Adil: Ben mi
Ferman: Burda en büyüğümüz sensin Adil amca, senin katman daha doğru olur
Adil bebeğin yanına gelir ve dikkatli bir şekilde kucağına alır, önce sağ kulağına ezan okur, sonra sol kulağına ismini söyler
Adil: Senin adın Yusuf, Senin adın Yusuf, Senin adın Yusuf
Adil yavaş bir şekilde bebeği Beliz'e verir
Selvi: Hadi biz çıkalım, Beliz'de bebeğe ilk sütünü versin (ekip (Ferman hariç) hep birlikte odadan çıkar, Beliz'de oğluna ilk sütünü verir
(1 AY SONRA)
Bu bir ay içinde her şey çok güzel geçmiştir. Beliz hastaneden taburcu olmuş, Ferda'nın karnı belirginleşmeye başlamıştı. Ali bu bir ay içinde bir çok ihale almış, ve hepsini kazanmıştır. Ali odasında çalışırken içeriye Doruk girer
Doruk: Ali müsait misin
Ali: Gel Doruk gel, ne oldu
Doruk: Daha yeni cast ajansdan aradılar, bir dergi çekimi yapılacakmış, ve o çekimde seni istiyorlar
Ali: Yani kapak yüzü olmamı istiyorlar, doğru mu anladım
Doruk: Aynen öyle abicim
Ali: Tek başıma mı olacam
Doruk: Hayır, manken bir kızla çekileceksin
Ali: Manken kızla
Doruk: Evet Ali, niye bu kadar şaşırdın ki
Ali: (iç ses) Nazlı beni kesmezse iyidir
Doruk: Ali
Ali: Hıı efendim
Doruk: Daldın gittin, bir şey söyle. Kabul ediyor musun, haber bekliyorlar benden
Ali: Madem böyle bir teklif geldi, bizde değerlendirelim Doruk. Haber ver kabul ettiğimi söyle
Doruk: Arıyorum bak
Ali: Lan ara hadi
Doruk ajansı arar ve kabul ettiklerini söyler, bir süre sonra görüşme biter
Doruk: Yarın çekimler başlıyor
Ali: Nazlı beni kesmezse iyidir abi
Doruk: Niye (sonradan anlar durumu) manken kız
Ali: Aynen abi aynen
Doruk: Konuşur halledersiniz
Ali: Öyle yapacam zaten, başka şansım yok. Hadi oyalanma fazla, işine dön sende
Doruk: Çıktım ben
Ali: Kolay gelsin
Doruk: Sana da
Doruk odadan çıkar, Ali ise çalışmaya devam eder. O sırada Ali'nin telefonu çalar, Ali isme bakmadan telefonu açar
Ali: Alo
Mert: Ali Vefa Erinç
Ali: Mert
Mert: Nasılsın
Ali: Sesini duyana kadar gayet iyiydim. Ne oldu, bu sefer ne için aradın
Mert: Seni aramam için bir sebebe ihtiyaç duymuyorum
Ali: Sen hâlâ akıllanmamışsın anlaşılan. Dikkat et kendine, benim ters tarafıma denk gelme sakın
Mert: Merve ne yapıyor
Ali: MERVE'NİN ADINI AĞZINA ALMA LAN
Mert: Owww, bu ne sinir Ali Vefa Erinç, bir sakin ya (gülerek)
Ali: Kulağını aç, beni iyi dinle. Benim adım Ali Vefa, benden, sevdiklerimden, ailemden, Merve'den uzak duracaksın. Hıı uzak durmayacam diyorsan... Ki öyle bir şey aklından dâhi geçirme, bu sefer bambaşka bir Ali Vefa görürsün karşında Mert
Mert: Korkmalı mıyım bu durumdan
Ali: Bence de korkmalısın Mert. Kendine akıllıyım diyorsun ya, hiçte öyle değilsin. Yaptığın ve yapacağın şeylerin ardını arkasını düşünmüyorsun... Ki buda seni bozguna uğratıyor. Bir laf vardır "Akıllı olmayanı, aklımla yenerim". Senin hava attığın yerde benim rüzgarım eser Mert
Ali Mert'in tepkisini beklemeden telefonu kapatır, öfke duygusu kendisini belli etmeye başlamıştır. Ali gözlerini kapatır, bu sefer o duygunun esiri olmayacaktır. Ali düzenli olarak nefes alıp vermeye başlar, bir süre sonra sakinleşir... Gel zaman git zaman akşam olmuştu, herkes işlerini bitirmiş ve eve dönmüşlerdir, herkes yemek masasına oturmuş yemek yiyorlardı. Yemekler yendikten sonra masayı toplarlar, AlNaz izin alarak odalarına çekilirler, üstlerine rahat bir şeyler giyip yatağa girerler. Nazlı Ali'nin durgun olduğunu anlar
Nazlı: Sevgilim neyin var, canın sıkkın
Ali: Nazlım, seni çok seviyorum biliyorsun değil mi
Nazlı: Biliyorum, bende seni çok seviyorum Ali... De nerden çıktı şimdi bu
Ali: Doruk geldi bugün yanıma, cast ajansı aramış, yarın dergi çekimi varmış, dergi çekiminde benim olmamı istiyorlar
Nazlı: Sevgilim bu çok güzel bir haber
Ali: Bunun sıkıcı bir tarafı var
Nazlı: Neymiş
Ali: Tek başıma olmayacam
Nazlı: Sıkıcı tarafı dediğin bumu, zaten o işler tek kişi ile çekilmez ki, bunu sen benden daha iyi biliyorsun
Ali: Ama manken bir kızla çekilecem
Nazlı: Manken mi. Yani şaşırdım açıkçası, beklemiyordum böyle bir şeyi
Ali: İstemiyorsan arar gelmeyeceğimi söylerim
Nazlı: Hayır tabiki de Ali, böyle bir fırsat gelmiş ayağına, değerlendirmek yerine geri mi tepiyorsun
Ali: Sende gel yarın
Nazlı: Böyle güzel bir teklife hayır diyebileceğimi sanmıyorum kıvırcık
Ali: O zaman geliyorsun
Nazlı: Tabiki geliyorum, kocamı böyle bir günde yalnız bırakacak değilim
Ali: İyi geceler Nazlı Vefa
Nazlı: İyi geceler Ali Vefa...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Aşk Eşittir Biz" (AlNaz)
AçãoGeçmişi yüzünden kendisini aşka kapatan bir adam. Ve o adamın hayatını değiştirecek bir kadın. Ali Vefa kendisini ve kalbini aşka kapatmış biridir, ama hayatına girecek olan kadın her şeyi değiştirecektir. Alnaz'ın aşk dolu hikayesini okumaya hazır...