11- Feride'm

688 46 6
                                    

Bazı korkular vardır, içten içe mutluluk veren. Bazı mutluluklar vardır, içten içe korku tohumları serpen.

Her şer de bir hayır, her hayır da bir şer vardır! İnsanoğlunun hayatı, bu cümleden ibarettir aslında.

Vesselam; anlayana!

...

Dilek, ağzı kulakların da Evin ve Mirza'yı bekliyordu. Sevinç zılgıtları atmamak için kendini zor tutuyordu.

Evin, utancından ne diyeceğini bilmez halde, ilerliyordu Dilek'in yanına doğru. Mirza, yengesini bildiğindendir ki, ağzı kulaklarında, sevdası elinde ilerliyordu yengesine.

Evin, Mirza'nın halini görünce dayanamayıp çemkirdi;

- Mirzaaa..

Mirza'nın gülen yüzü anında soldu. Biliyordu çünkü, sevdası ona Mirza diyorsa laz damarı baş göstermişti.

Ellerini teslim olurcasına havalandırdı Mirza ve öyle konuşmaya başladı;

- Tamam Evinamın sakin ol. Yengemi bildiğimden gülüyorum, o şimdi ağzı kulaklarında bekliyordur bizi.

Evin, sinirle sağ ayağını yere vurdu ve cevapladı Mirza'yı;

- Sus Mirza.. Ne diyeceğim ben şimdi Dilek ablaya?

Mirza, havadaki ellerini indirdi ve Evin'in başını elleri arasına aldı. Alnına dudaklarını bastırdı ve ardından konuştu;

- Kurban olduğum, biz yanlış bir şey yapmadık ki! Yengem zaten bilir beni, seni.

Aileni tanıdı, seni zaten daha görmeden ezberledi. Bu konağa bu zamana kadar değil bir kızın gelmesi, hiç bir kızın ismi bile geçmedi.

Bendeki yerini herkes biliyor, bir tek ailem değil bütün Midyat biliyorum. O yüzden şimdi kaldır başını, tut elimi niyetimizi bir kez daha gösterelim..

Evin, Mirza'nın söylediklerinden sonra biraz daha rahatlamıştı. Mirza'yı onaylar şekilde kafasını salladı yüzü hala asıkken ve tekrar yürümeye başladılar.

Dilek'in yanına vardıklarında ise karşılaştıkları durum Evin'in kocaman kahkahalar atmasına neden olmuştu.

Dilek, geldiklerini gördüğü gibi kendini tutamamış ve İkisine birden sarılmıştı. Ardından Evin'e dönerek sorusunu yöneltti.

- Ee.. Ne zaman gidiyoruz Giresun'a?

...

2 hafta sonra;

Evin, artık kendi evine dönmüş, düzenine kaldığı yerden devam ediyordu. Üç gün sonra okullar kapanıyordu, yaklaşık beş gün sonrası için de Giresun yolculuğu başlayacaktı.

Heyecanlıydı Evin, ilk defa sevdası ile can memleketine gidecekti. Zaten cennet gibi olan memleketi, sevdası içindeyken daha da cennet vari olacaktı, adı kadar emindi.

Saat gece 1'i gösteriyordu, fakat Evin'in gram uykusu yoktu. Alışmıştı tabi huzurun kollarında, sevdasının kokusunda uyumaya.

Yavaş yavaş ayaklandı ve son kontrollerini de yaptıktan sonra odasına ilerliyordu ki, kapı tıklatıldı.

Kimdi bu saatte? Fazlasıyla cesaret, biraz da tedirginlik barındıran adımlarla kapıya ilerledi ve delikten baktı. Şaşkınlık ve korku ile kapıyı açtı;

- Yusuf Mirza.?

Mirza, iki elini iki yana açmış, başını sağ omuzunun üzerine doğru yatırmış, yüzünde muazzam gülümsemesi ile cevapladı sevdasını;

Vanilya Kokusu (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin