3

99 13 30
                                    

Konser günü yarındı.

Vanitas, istemeye istemeye prova yapmayı kabul etmişti. Adının Jeanne olduğunu öğrendiği inatçı hanım ise bu durumdan memnun gibiydi. Yüzünde kocaman bir gülümsemeyle kemanının akorlarını düzeltiyordu.

Kocaman bir gülümseme ile...

Fazla içten olan ve Vanitas'ı sinir eden bir gülümseme.

Vanitas, umursamamaya çalışarak kendi piyanosuna döndü. Tüm olumsuz duyguları bir anda gidiverdi, Vanitas bir piyano aşığıydı çünkü. Upuzun kuyruk piyanoyu okşarken, kocaman konser salonunda bastığı notaları odaya ne kadar güzel yayacağını hayal etmeye başladı. Akorlarının kapağını açıp akorları inceledi. Hiç tozlanmamışlardı, her gün temizliyorlardı demek. Bu bilgi onu memnun etmişti. Tek sorun yeni bir piyanoya alışmaktı. Evet, piyanistler bu yönden dezavantajdaydı çünkü kendi piyanolarını getiremezlerdi.

"Bir psikopatla konser vereceğime inanamıyorum..."

Gelen bu alaycı ve alçak mırıldanmayla Jeanne'ye döndü Vanitas.

"Pardon?"

"Yarım saattir piyanoyu okşuyorsun."

"Olabilir. Yanlış olan ne?"

Genelde insanlara yanlışı sorduğunuzda cevap veremezler. Çünkü buldukları yanlışlar sadece karşılarındakini eksik görmek içindir.

"Tek bu da değil, o enstrümana baktığında gülümsüyorsun."

Vanitas yüzünde bir gülümseme olduğunu yeni fark etti. Hemen düzelip sert bir havaya büründü.

"Tüm bu kusurlu gördüğün davranışlarımın bir nedeni var elbet."

Bu sefer kaşlarını çatarak konuştu. "Çünkü o bir insan değil ve beni bu dünyada en iyi anlayan nesne."

Jeanne'nin yüz hatları gerildi. "Sen gerçekten delirmişsin."

"Delilik dediğin piyanoya bu kadar sempati duymaksa..."

"Hayır hayır, o değil." Jeanne diyeceği şeyden emin değilmiş gibi ağızını açıp kapadı. Vanitas ise elleri beline dayalı, umursamaz bir tavırla onu bekliyordu.

"Demek istediğim... İnsanlardan iğreniyor gibi konuşuyorsun."

"Bunu anlayabildiğin için teşekkürler."

"Ama neden? Bu fazla ergence bir düşünce."

Vanitas gözlerini kıstı, arkasını döndü. "Sana derdimi anlatacak kadar delirmedim henüz."

"Ama-"

"Hadi provaya geçelim bir an önce. Yoksa yarın bir halt yapamayacağız."

Piyanoya tekrar döndü, altındaki siyah tabureyi ayağı ile çekti ve oturdu.

Aklına bu sefer taburenin kalitesiyle ilgili şeyler doluşmuştu ki odada akoru bozuk bir La notası yankılandı ve kulak sinirleri tetiklendi. Kaşlarını çatarak sinirle Jeanne'ye baktı. "Akorunu yapmamış mıydın onun?!"

"Özür dilerim, yanlışlıkla oldu."

"Bir de bilerek olsaydı..."

Jeanne sırıttı. "Tekrar özür dilerim, yalan söylediğim için."

"Ha?"

"Yanlışlıkla değil, bilerek yapmıştım."

Vanitas işaret ve baş parmağını burun kemerine dayayıp gözlerini kapattı. "Ne kadar çocukça... Bir de iyice kulaklarım iflas etsin diye ince nota basıyor."

Derin bir nefes verip nota kağıdına bakarak elini piyanonun notaları üstünde gezdirmeye başladı ve Jeanne'yi beklemeden kendini oluşan ritimde kaybetti.

***

"Beni sana yetişmeye zorladın."

"Çeneni kapamanın tek yolu buydu."

Jeanne dudağını büzdü. Vanitas ise eğleniyor gibiydi.

Binadan çıkmış caddede yürüyorlardı. Daha dün onunla göz göze gelmeye bile tahammül edemiyorken şimdi yan yana yürüyor olmaları da tuhaftı doğrusu.

"Yarın iyi bir performans sergileyeceğiz gibi..."

"Kötü çalacağımı düşünüyordun oysa. 'Performansını kötü etkileyeceğimi' falan."

Jeanne başını eğdi, bir sağ bir sol yapan ayaklarını izlemeye koyuldu. "Bilirsin, duygular sanatın temelinde yatar."

"Yani?"

"Bana çok duygusuz biri gibi gelmiştin."

Vanitas durdu, olduğu yerde bir kahkaha patlattı. Eliyle ağızını kapadı ve sesini bastırmaya çalıştı ama yine gülüyordu. Jeanne ise tuhaf bir şekilde ona bakıyordu.

"N'oldu..?" Gülmesini hiç beklemediği için durumla alakasız bir şeye güldüğünü düşünmüştü Jeanne.

Vanitas sakinleşince konuştu. "Birincisi, hiçbir insan duygusuz değildir."

"Bunu ben de biliyorum ama..."

"İkincisi, ben muhtemelen tanıdığın çoğu insandan daha duygu yüklü biriyimdir." dedi tehditkarca sırıtarak.

Jeanne kaşlarını çattı. "Abartıyorsun."

"Hayır, abartmıyorum. Sadece duygu diye adlandırdığımız şeyler farklı." Dosdoğru Jeanne'nin gözlerinin içine baktı Vanitas. "Ben 'nefret'ten bahsediyorum."

Like a Melody, Kind and Charmly 「Vanitas x Jeanne」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin