Uyandığımda bir yataktaydım ve yanımda kimse yoktu. Yani Poyraz'ın olması falan gerekmez miydi?
Etrafıma biraz bakınınca genel olarak siyah, gri ve beyazın kullanıldığı odayı inceledim. Yattığım yatak çift kişilikti ama tek bir yastık vardı.
Acıyan gözlerimi tekrar yumdum. Başım sanki yumruk yemiş gibiydi. Yemiş miydim ki acaba? Çoğu şeyi hatırlamıyordum.
"Poyraz?"diye mırıldandığım sırada kapı açıldı.
"Buradayım."dedi ve yatağın yanına geldi. Bana çok temas etmeyecek şekilde kenara oturdu.
"Başım çok ağrıyor."dedim ve yüzümü ovuşturmaya başladım. Saçlarımı yüzümden çekip yataktan kalktı.
"Güzelce elini yüzünü yıkayıp kahvaltıya gel hadi." Başımla onayladım. O çıktıktan biraz sonra çıktım. Ev çok tanıdık geliyordu aslında.
Tuvalete girdiğimde daha da tanıdık geldi. Büyük ihtimalle Boran ve Poyraz aynı evde kalıyordu. Elimi yüzümü yıkamadan önce aynada kendime baktım.
Makyajım akmış, gözlerim şişmiş ve gözaltlarım morarmıştı. Oflayarak yüzümü yıkadım.
Tuvaletten çıkarken üstümdekilere baktım. Bol bir tişört ve belimden bağlanmış bir şort vardı.
Mutfağa geçerken odadan çıkan kızla çığlık attım. Kız da karşılık olarak çığlık atmıştı. Duraksadım.
Açelya?
Rahatlamıştım resmen.
"Off." Açelya bir kahkaha patlattı. Tabi onun baş ağrısı yoktu büyük ihtimal.
Açelya'yı sallamadan mutfağa ilerledim.
"Dün senin üstünü değiştirmeye çalışırken çok komiktin."dedi Açelya kahkaha atarken. Oh. En azından üstümü Açelya değiştirmişti.
Mutfağa geçince etrafıma bakındım. Boran ve Poyraz masaya bir şeyler yerleştiriyordu. O sırada Poyraz başını kaldırdı ve göz göze geldik.
"Su ister misin?" Başımla onayladım. Hemen bir bardak su doldurup bana verdi. Suyu içip bardağı ona geri verdim.
"İyi misin?" Bir şeyler mırıldanarak onayladım ve oturdum.
Ağzıma büyük bir lokma atmak üzereydim ki zil çaldı. Ben Poyraz'a dönerken Açelya da Boran'a dönmüştü.
İkisi aynı anda konuştu.
"Ben bilmiyorum."
İkisi kalkıp kapıya giderken biz tıkınmakla meşguldük. Taki gelen sese kadar.
"Oğlum! Ay Boran'ım! İkinizi beraber yakalamak ne güzel oldu!"diyen orta yaşlı bir kadın sesi.
"Anne? Senin burada ne işin var?"diyen Poyraz'la beraber bir bebeğin ağlama sesleri. Hayır, hayır. Ben sarhoşum ya o yüzden.
Açelya'yla aramızda garip bir bakışma geçti.
"Teyzecim nasılsın?"dedi kadın neşeyle.
"İyi teyzem, sen?"derken Boran'ın sesinden gerginliğini anlayabiliyordum.
"Ayol çekilsenize kapının önünden."diyerek bir kahkaha patlattı kadın.
"Tabii, tabii." NE DEMEK TABİİ!
Hızla ağzımı burnumu toparlayıp ayaklandığımda Açelya kıkırdamaya başlamıştı.
"Biz karşılaşmıştık, tatlı kadın. Sakin ol." Gözlerimi ona diktim.
"Bana bir şeyleri zamanında anlatman lazım Açelya. Gelin giderken değil."
"Ay düşünsene gelin gittiğimi..." Hayallere dalmak üzereyken kafasına bir tane patlattım. Kalkıp kendime su doldurmuştum ki kadınla göz göze geldik.
"Merhaba?"dedi şüpheli bir tavırla.
"Merhaba Nilgün teyze!"diye atıldı Açelya. Nilgün hanım güzel bir gülümsemeyle Açelya'ya sarıldı.
"Kız, Açelya! Ay Allah nazarlardan saklasın valla en uzun ilişkisi herhalde Boran'ın." Açelya'nın yüzü düşerken Boran araya girdi.
"Yok, teyze. En son karşılaşmanızdan bir süre sonra bitirdik biz. Arkadaş olarak devam ediyoruz." Açelya elimden suyu alıp içtiğinde Nilgün hanım somurttu.
"Pardon çocuklar, bilmiyordum."
"Yok Nilgün teyze, önemli değil." Nilgün hanım bana döndü.
"Merhaba canım?"
"Merhaba, Mina ben."dedim minik bir gülümsemeyle.
"Boran'ın yeni flörtü müsün sen?"dedi sırıtarak. Açelya öksürmeye başladığında Boran ona bir bardak daha su vermiş sırtını sıvazlıyordu. Poyraz ise kucağında bebekle gülmeye başlamıştı. 2 bebekten biri Poyraz'da diğeri Boran'daydı.
"Şey, yok hayır. Öyle değil."diye açıklamaya çalıştığımda Nilgün hanımın yüzünde muzip bir ifade ortaya çıktı.
"Boran'la değil anne, benimle konuşuyor."diye araya giren Poyraz'la Nilgün hanımın muzip gülümsemesi büyüdü.
"Öyle desene Minacığım!"diyerek sarıldı bana. Poyraz'ın kucağındaki bebeği alıp bir sandalyeye kuruldu.
"Tabak çıkarın bakayım bana, güzel bir kahvaltı edelim bebeklerim benim."
*****
Nilgün teyze işinin olduğunu söyleyip bebekleri bize kakalamıştı. Tam olarak öyle yapmıştı yani.
"Kim bu bebeler?"diye söylendim. Açelya derse yetişeceği için Boran'la çıkmışlardı.
"Ablamın ikizleri. Çalıştığı için anneme bırakıyor arada. Bakıcı tutmak istemediler." Ben erkek bebekle oynarken Poyraz kız olanla oynuyordu.
"Tatlılarmış."
"Öyledirler."dedi gülümseyerek.
"Mina?"
"Efendim?"dedim kucağımdaki bebeğin alnını öperek.
"Dün gece neyden bahsediyordun? Elis falan demiştin." Duraksamıştım.
"Önemli bir şey değildi."dedim gülümseyerek.
"Emin misin?"
"Evet."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
profiterol
ChickLitBir kutuya bir çocuğa aşk dolu bakışlar atarken çocuk fileye doğru ilerledi. "Böyle kaçak şeylere bir daha bulaşmam haberin olsun. Afiyet olsun bu arada."dedi ve filenin o yırtık kısmından fırt diye dışarı fırladı.