2 saattir Riddle ile çalışıyorduk. Her taraf kağıt olmuştu ve her birinde ayrı bir not vardı. Hala Riddle'ın dediklerini yazıyordum.
Tom :... Ve sadece rutubetli mağaralarda bulunan lav mantarları yaraları iyileştirmek için kullanılır.
Diana : Ve bununla birlikte 30 sayfayı tamamladık. İksir ödevi tamam. Uçuş ödevi var desem inanır mısın?
Tom : Ne istiyor bu ödev?
Diana : Uçma provası. Burada yapılır ama süpürge ile tuvalete giren biri dikkat çeker.
Tom : Ahh. Seninle en eğlenceli şeyleri yapamıyoruz.
Diana : Çişli suda boğulmak dışında.
Riddle'ın aniden büyük bir kahkaha patlattı ve onun peşine ben kahkaha komasına girdim.
Tom : YETER! GÜLMEK İSTEMİYORUM! KARNIM AĞRIYOR!
Diana : AYNISI! KARNIIIM.
Riddle bir tarafa ben diğer tarafa yıkıldım.
Tom : Rüyanı hala hatırlıyor musun?
Diana : Evet.
Tom : Hmmm.... Devamını getirmek ister misin?
Diana : Bana mı yürüyorsun Riddle?
Tom : Biraz romantik olmama izin ver.
Diana : O zaman rüyayı tamamla.
Hızla üstüne geçtim. Bana şaşırıp baktı. Gülümsedi ve ardından başımı tutup kendine çekti ve dudaklarımızı birbirine bastırdı. Kendimi ona bıraktım. Bir eli yavaşça sırtıma gitti ve beni sardı. Bende kollarımı boynuna doladım. Tamamen üstüne yattım. Biraz geri çekilip baktım.
Tom : Hoşuna gitti mi?
Diana : Senin gayet hoşuna gitti anlaşılan Riddle?
Gülümsedi. Yeniden dudaklarımızı birbirine bastırdım. Kolları beni tamamen sararken bir bacağını bacağıma doladı. Beni yana döndürüp altına aldı. Dudağımı bırakıp bana baktı.
Tom : Fantezi severim Diana.
Gülümsedim. Boynuma eğilip öpmeye başladı. Boynumun hiç bir noktasını atlamadan öptü. Sonra bana baktı.
Tom : Bana aşıksın.
Diana : Sana aşığım. Ve sende bana aşıksın...Riddle beni yanına yatırdı. Biraz soluklanıp dinledik.
Tom : Birini seveceğimi hiç düşünmezdim Bayan Riddle.
Diana : Ah hayır! Bir soyadı daha. Diana Crouch Riddle Snape mi olacağım?
Tom : Sen Bartemius Crouch Senior'ün kızı değilsin ki niye Crouch alıyorsun?
Diana : Hah! Barty Crouch Junior ile kardeş olmam yeterli.
Tom : Eyvah. Sevgili abi terörü.
Diana : Korkma onu görmezsin.
Tom : Bir anıya aşıksın Diana. Şimdiden söyleyeyim. Ben kaybolabilirim.
Diana : Bunu engellerim. Sen sadece aşkım olacaksın ve bende senin sadece çocukluk aşkın.
Tom : Çocukluk aşkım....Riddle'ı son kez yanağından öpüp yanından ayrıldım. Odama döndüm. Abim yatağımda yatıyordu.
Barty : Ne yani? Ben şimdilik saat 10'a kadar boş mu duracağım?
Diana : Merak etme. Duş alayım yanına geliyorum.
Abim gülerek bana baktı.
Barty : Bekliyorum Prenses...Yaklaşık 5 dakikadır abimin hamle yapmasını bekliyordum. Neredeyse şahını alacaktım ve abim kazanmak için 5 dakikadır tahtaya bakıyordu.
Diana : Abi....
Barty : Şşş! Sessizlik!
Diana : Peki....
Kapı açıldı.
Snape : Buradasınız demek. Ah. Büyülü satranç...
Babam sessizce yaklaştı. Yatağın kenarına çöktü ve tahtaya baktı. 30 saniye sonra abimin taşlarından birini oynattı.
Snape : Oyna Diana.
Tahtaya baktım. Ne yapmıştı babam. Aniden oyuna gelip oyunun kaderini değiştirebilir miydi? Dikkatle tahtaya baktım. Herhangi bir tehdit görünmüyordu. Kalemin oynatıp taşlardan birini daha oyun dışı edip güldüm. Abim eline vurdu.
Snape : İşlevsiz bir taştı Barty. Boş yere üzülme.
Babam yavaşça abimin filini oynattı. Sanki bir tuzak hazırlıyordu. Şahımı 3 taş arasına koyup güvenceye aldım. Babamdan bir "hmmmm" yükseldi. Ardından kalesini oynattı. Maç artık hızlı gidiyordu. Düşünemiyordum. Derken babamın ne yaptığını anladım. Şahımı koruyan bir piyonu yiyecekti ve ben onu yediği atı yersem fil ile onu yiyecekti. Şahımı kaçıramayacaktım çünkü arkamda gidecek yer yoktu ve diğer köşede bekleyen fil, at ve vezir beni bekliyordu. Şuan vezirini kendi vezirim ile yiyebilirdim. Öyle yaptım. Babam güldü. Vezirini yerini diğer kale aldı ve vezirim elden gitti.
Snape : İşte böyle.
Diana : Baba....
Snape : Efendim meleğim.
Babam iki elini üst üste koymuş, çenesini yaslamış gülüyordu.
Diana : Çok....
Snape : Çok ne?
Diana : Sinsisin...
Snape : Sinsi olmasam Slytherin olur muydum?
Hızla düşündüm. Ama bitmişti. Hangi taşımı hareket ettirsem maç elden gidecekti. Salladım. Son hamleyi abim yaptı ve maç bitti.
Barty : İşte böyle. Ödülümü alayım.
Uzanıp abimi öptüm ve beni öpmesine izin verdim.
Snape : Ben olmasaydım kazanamazdı hah!
Uzanıp bir de babamı öptüm. Gülümsedi.
Barty : Neyse. Ben işime gidiyorum.
Abim ayağa fırlayıp üstüne cübbesini giydi ve odadan çıktı.
Snape : Diana sana zihnbend öğretmem gerekiyor.
Diana : Zihn ne?
Snape : Zihnbend. Sana ilk gün yaptığım şeyi engellemen ve sonra zihinlere girebilmen için bir büyü.
Diana : Bu ne kadar gerekli.
Snape : Çok fazla. Anılarına girmeye çalışacağım. Sende engelleyecek.
Diana : Ne?
Snape : Eğer kötü şeyler olur diyorsan görmemi istemediğin anıları çıkarabilirsin.
Asamı uzattı. Nasıl yapacağımı kendi asası ile gösterdi ve anıyı alıp elindeki şişeye koydu. Aynısını yaptım ve Malfoy Malikanesi'ni, Riddle'ı ve Voldemort'u çıkarıp koydum.
Snape : Hazır mısın?
Diana : Evet.
Snape : Zihnini temizle ve sakin ol. Duygularını bir kenara bırak. Sadece geri püskürtmeye odaklan.
Diana : T-tamam.
Snape : Korkma. Benden zarar gelmez. Legilimency!
Başıma bir ağrı saplanması ile geri sendeledim. Derken normale döndüm.
Snape : Fazlasıyla savunmasızsın. Yeniden deniyeceğim. Bu defa daha güçlü bir biçimde zihnini korumanı istiyorum.
Ses : HAYIR! İZİN VERME! SANA ZİHNBEND ÖĞRETMESİNE İZİN VERME!
Ateş üçgenine gelmiştim yine. Arka planda boğuk bir şekilde babamın sesi duyuluyordu.
Ses : Zihnbend öğrenmeyeceksin! Yoksa.....
Abimin tarafındaki alevler yeniden şiddetlendi.
Diana : Ha-hayır! Tamam! Öğrenmeyeceğim!
Ses : Söz ver! Zihnbend öğrenmeyeceğine dair bozulmaz yemin et!
Voldemort karşıma geldi. Diğer tarafında Bellatrix belirdi. Gülüyordu. Bana elini uzattı.
Voldemort : Sana zihnbend öğreteceğiz. Bunu baban yapmayacak. Vakti geldiğinde Bellatrix sana öğretecek.
Diana : T-tamam!
Voldemort : Bellatrix'in elini bileğiyle beraber tut.
Dediği şekilde Bellatrix'in elini tuttum. Voldemort asasını çıkarıp bileğimize dokundurdu. Arka planda babamın sesi gelmeye devam ediyordu.
Snape : Diana! Şuan tam vakti! Eğer zihnbend'i başarırsan kurtulacaksın.
Voldemort : Kimin sözü daha geçerli Diana.
Gözlerimi kıstım. Ateş canımı yakıyordu. Karşımda duran abime baktım. Bana seslendi. Ama sesi aşırı boğuktu.
Barty : Diana!
Bir çığlık atıp elimi kurtardım ve üçgenin bir kenarındaki abime atladım. İkimiz beraber alevlerin içinde geriye doğru düşmeye başladık. Sert bir zemine çarptığımda gözümü açtım. Abimin üstündeydim. Yerde yatıyorduk.
Snape : Başardın! Diana yaptın! 2.denemende!
Diana : Abi. Ölebilirsin!
Barty : Neden Diana?
Diana : B-bana bozulmaz yemin diye bir şey yapacaklardı. Senden zihnbend öğrenmeyeyim diye. Bellatrix sonradan öğretsin diye. Yapacaklarken abimin sesini duyup elimi çektim ve abimle beraber ateş üçgeninde geriye doğru atladım.
Snape : Ateş üçgeni ne?
Diana : Bir üçgen. Etrafı ateş dolu. Bir kenarında sen,bir kenarında abim diğer kenarında Rowan duruyordu. Rowan ölmeden önce onu ateşler öldürmüştü ondan sonra Rowan ölmüştü. Şuan bile bunun için birbirinizi ateşten çıkarmış olabilirler.
Snape : Vakit kaybetmeyelim Diana. Sakinleş. Son bir kez zihnbend deneyelim. Öğrendikten sonra bir şey yapamazlar.
Diana : Anlamıyorsun! Son bir kaç gündür abimle tehdit ediyorlardı.
Snape : Abinin ateşte gittiğini gördün mü?
Sustum.
Diana : Onu ateşe ben ittim....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Snape'in Kızı
FantasiSize baba diyebilir miyim? Profesör dondu. Bana döndü. Gözü yaşlı gülümsedi. Tabi ki öyle diyeceksin. Diana 11 yaşına geldiğinde Hogwarts'tan kabul mektubunu alır. Küçüklükten beri aradığı babasının Snape olduğunu düşünmektedir. Aynı zamanda bir k...