... hepimiz birer bataklıkta yaşıyoruz ama bazılarımız yıldızlara bakıyor. Her şey sende gizli kendi içindeki yıldızları kaybetme...
RÜYA'DAN
Gördüğüm şeyler Mert'in üç gün önce kişisel hesabından bir kızla konuşmasıdır, evet oydu.
Nasıl yapabilmişti bunu hemde biz burda onu beklerken, meraktan delirirken bunu bize nasıl yapmıştı?Ne sanmıştım ki yıllar sonra ilk defa tanımadığım birine güvenmiştim ve olan buydu insanlara güvenmicektim.
Ben onunla tüm sınırlarımı aşmıştım. Hemde benden istediği şey bu kadar büyükken. Ben ilk defa ona dokunmuştum. Emre dışında kimseyle konuşmayan ben onunla saatlerce sohbet etmiştim.
En önemlisi de onunla bir gönül bağım olduğunu düşünmüştüm ama karşılaştığım bir hiçti.Nasıl bu kadar aptal olabilmiştim ki ben?
Mert Varlı sana güvenmemem gerektiğini anladım, dedim telefona öfkeyle bakarken. Emre sesimi duyarak içeri gelmiş olmalıydı.
"Rüya ne oluyor? "
" Yok bişi Emre."
"Rüya sana ne oluyor dedim farkındaysan, çabuk dökül bakalım."
"Emre konuşmak istemiyorum izninle uyuyacağım."
Emre ne kadar ısrar ettiyse de ona birşey dememiştim. Zaten kendimi yeterince aptal bir duruma sokmuştum.Kendimden utanıyordum kalbim acıyordu gerçekten.
Bir yandan da inanasım gelmiyordu. Benim tanıdığım Mert böyle biri olamazdı. Ben onu bu denli merak ederken bunu yapmazdı, ben onun gözlerinde çok farklı şeyler görmüştüm.
Ben onun karamel gözlerinde kaybolup gideceğimi hissediyordum, bakamıyordum bile.Gece boyunca ne kadar uyumaya çalışsam da uyuyamamıştım aklıma takılan şeyler vardı bu mesajlar dışında gelen eski mesajlar mektup hepsi kafamı allak bullak ediyordu.
Sıkıntıdan kalkıp odadan dışarıya bakmaya başladım, sonra aklıma Emreyle yaptığımız plan geldi. Tahminen eğer tahminimiz doğru çıkarsa Mert 2 gün sonra burda olacaktı. Peki ya ben onla nasıl konuşcaktım gerçekten gelecek miydi? Tehlike geçmiş miydi? Kafam da bu karmaşık sorular ile doluyken nasıl iyi hissedebilirdim ki. Korku tüm bedenimi ele geçirmişti. Vücudumda bir ürperti hissediyordum.
Bu düşüncelerin arasında sabaha karşı uykuya daldım.
***
Bir iki saat ya uyumuştum ya uyumamıştım.Saate baktığımda saat sekiz civarıydı. Emre hâla uyuyordu babam ve Özge cadısı evde değildi. Özge ablada bir şey vardı ama çözemiyordum. Her şeyi çözdüm sanki bir Özge ablayı çözemediğim kaldı.Emrenin uyumasını fırsat bilip üstümü değiştirip, biraz hava almak için sahile inmeye karar verdim.
Yaram eskisine göre iyi gibiydi. Nedense canım hiç bir şeyi önemsemeden koşmak istiyordu. Sahilin yolundan ormana doğru hızla koşmaya devam ettim. Yaram hafif sızlamaya başlamıştı aslında yaramla ilgili bir durum değildi bu vücudum son zamanlarda oldukça kuvvetsiz düşmüştü.
Hiç bir şeye aldırış etmeden koşmaya devam ettim. Orman yoluna girdiğimde başımın döndüğünü hissetmemle kendimi yere attım.Sert taşlarla dolu toprakla buluşmam canımı acıtmıştı.
Kafamı dizlerime yaslayıp soluklanmaya başladım.Ani duygu değişimlerimin verdiği etkiyle göz yaşlarımın inatla hücum edercesine gözlerimden aktığını hissettim.
Ne yani şimdi de ağladığım için mi ağlıyordum? İyice kafayı yemiştim.
Yaklaşık on dakika sonra gelen ayak seslerini duydum ama aldırış etmedim. Ayak sesleri şimdi de önümde durmuştu. İçimden kafamı kaldırıp bakmak bile gelmiyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlıkta Açan Papatya
Novela JuvenilBu solmuş bir papatyanın karanlıkta açma hikayesi bu karanlığın papatya kokulu kıza aşık olma hikayesi bu karanlığın ,karanlığı sevme hikayesi Gökyüzü bile olacakları bilmiyordu acaba dünya olacakları kaldırabilecek miydi aşk düşmüştü bir kere kalb...