Hard or Soft for Morning?

4.4K 92 56
                                    

"Mmh Jimin..." Duvara yaslanmış sırtı ve bacak arasındaki bacağa kendini sürterken dudaklarını sömüren dolgunluğa karşı boğukça inlemişti. Eşinden gelen tatlı inleme karşısında kontrolünü iyice kaybeden Jimin bacağını Jungkook'un penisine sertçe bastırmış eşinin acıyla kıvranmasını izlemişti. Baskıyı hafif bir şekilde azaltınca Jungkook bunu fırsat bilip daha hızlı sürtünmeye başlamış ve aldığı hazla gözleri kaymıştı. Bu görüntü karşında gözleri kararan Jimin eşinin boynuna gömülecekti ki Jungkook duyduğu alarm sesiyle sızlanarak gözlerini açmıştı.

Hala gördüğü rüyanın etkisiyle kendine gelemezken terlemiş haliyle yan tarafına dönmüş ve eşini kontrol etmişti. Yine gece geç saatte gelip yanına kıvrılmıştı anlaşılan. Iki haftadır yoğunlaşan işi sebebiyle ya eve geç gelip çoktan uyuyakalmış bedenin yanına kendini bırakıp onun kokusuyla uyurdu ya da bazen erken gelip eşiyle akşam yemeği yeme fırsatı bulurdu. Bu akşam yemekleri Jungkook için çok önemliydi çünkü eşiyle sohbet etme ve şanslıysa da yemekten sonra beraber film izleme fırsatı yakalardı. Bu süreçte eşine bolca sırnaşır, sevgisini hissederdi. Tabii son üç gecedir bunların hiçbiri olmuyor, gece geç saatte gelip uyuyan eşi sabah da uyanır uyanmaz işe yetişme telaşıyla evden hızlıca çıkıyordu. Küçük bir öpücük bile alamıyordu ondan. Yanında huzurla uyuyan Jimin'in yüzüne bakarken düşündü tüm bunları, bu rüyayı da uzun zamandır birbirlerine dokunmamalarına bağladı.

Lakin bu eşinin şu an kendisine dokunmasını arzuladığı gerçeğini değistirmiyordu. Bu yüzden yavaşça yanına yaklaşmış sonra hafif bir şekilde yükselerek kucağına yerleşmişti. Bu hareketiyle yerinde rahatsızca kıpırdanan Jimin'e karşılık ortama küçük bir kıkırtı bırakmıştı. Bacaklarından birini eşinin bacakları arasına yerleştirirken biraz daha yukarı kaymış ve sıkı baldırlara bakarak iç geçirmişti. Bakışlarını eşine kaldırmış ve uyumaya devam ettiğini görmüştü. Birkaç saniye daha onu izledikten sonra bedenini kavuran ateşle beraber ellerini Jimin'in kasıklarına koyup belini hafif bir şekilde bükerek yavaşça sıkı bacağa sürtünmeye başlamıştı. Bu bile şu an ona çok iyi hissettiriyordu. Gözleri Jimin'in dudaklarına kayarken bir an önce uyanmasını istemiş ve hareketlerini hızlandırmıştı. Bununla beraber Jimin yerinde kıpırdanmaya son verip gözlerini açmıştı ama asla böyle bir görüntüye uyanacağını tahmin etmemişti.

Üzerinde yarı çıplak bir şekilde arzu dolu gözleri ile bacağına sürtünen ve bakışlarını gözlerinden çekmeyen eşi bir ilah gibiydi onun için. Jungkook onun afallamasından yararlanmış ve üzerine doğru eğilip dudaklarına kapanmıştı. Hadi ama bunca yıllık eşinin dişlerini fırçalayıp fırçalamamasını umursayacak değildi ya. Jimin hala üzerindeki şaşkınlığı atamazken Jungkook kendini ona bastırmış ve dudaklarını aralamasını sağlamıştı. Karşılık alamaması onu sinirlendirirken duygu yoğunluğundan dolayı ağlayacak gibi olup mızmızlanmaya başlamıştı ve Jimin'in dudaklarını sertçe ısırmıştı. Bununla beraber kendine gelen Jimin küçüğüne karşılık vermeye başlamış ve ellerini beline koyarak daha çok üstüne çekmişti.

Jungkook her geçen gün daha kalıplı birine dönüşse de Jimin'in kolları arasında adeta küçülüyordu. Öpüşme gittikçe alevlenirken Jungkook sürtünme işine tekrar dönmüştü. Muhtaç ve arzu dolu inlemesi ikisinin dudakları arasında kaybolurken Jimin kendini geri çekmiş ve bir süre gözlerini eşinin yüzü ile dağılmış ifadesinde gezdirmişti. Bu sırada Jungkook kendini bir kez daha sertçe bacaklarına bastırmıştı. Buna daha fazla dayanamayan Jimin ise fısıltı şeklinde Jungkook deyip çevik bir şekilde altına almış ve dudaklarına yönelmişti. Bir yandan dudaklarını sömürürken diğer yandan kendine sürtünmeye çalışan küçüğünü belinden tutup yatağa sertçe bastırmıştı. Bununla beraber Jungkook tekrar mızmızlanmaya başlamıştı ki Jimin dudaklarını ısırmış ve ağzını aralamasını sağlamıştı. Hızla dillerini birleştirmiş ve küçük bir oyuna girişmiştiler. Dilini dudaklarının arasında kıstırıp gel git yapmaya başladığında bir yandan da altındaki bedenin gözlerinin kayışını izliyor ve ona en iyisi vermek için daha da hızlanıyordu. Jungkook'un dili şişene kadar devam etmiş daha sonra dudakları arasında bir salya bağı oluşacak şekilde geri çekilmişti. Yavaşça nefeslenen Jungkook'un gözlerinin içine bakarak bu bağı diliyle koparmış ve boynuna gömülmüştü.

Morning Sex Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin