21-(ö)

611 35 79
                                    

bir bebis bu kitaba bolum istemisti ben de tam dogum gunum neden yazip atmim dedim iste karsinizdayim
bence cok eglenceli oldu ama siz nasil bulursunuz bilemiyorum bu yuzden bol bol yorum istiyorum~
umarim bolumde sorun yoktur

__________

sunghoon hala daha iki yaşında gibi görse de yirmisine basan oğlunu gülümseyerek izliyordu.

bugünden tam 20 yıl önce heeseung ile didiştikleri  sıra doğum sancısı gelmiş ve hastaneye nasıl gittiklerini hatırlamasa da o gün doğurmuştu.

aklına gelen komik anılarla gülümsemişti. karşısındaki aynaya baktığında kurt adam olmasının bir avantajı ile hala genç gözüküyordu ve bu ona jinsung'un doğum gününü tekrar yaşıyor gibi hissetmişti.

güzel ellerini tekrardan o zamanlardaki gibi hissederek karnına atmıştı.

heeseung elinde alınması gereken şeyleri getirmiş yere koymuştu. omegasını o şekilde görünce elde olmadan gülümsemesi büyümüş ve onu izlemeye başlamıştı.

"kaç yaşına geldiniz hala sıfır değişim baba. hayranım gerçekten size."

jinsung sırıtarak söylediği şey ile heeseung göz devirmişti.

"sanki sen ve sevgilin farklısınız" sunghoon bunu söylediğinde jinsung aynı heeseung gibi göz devirmişti.

tip olarak sunghoon'a benzeyen bu genç, kişilik olarak aynı heeseung gibiydi. hatta bu yüzden sunghoon bazen jinsung'a baktığında heeseung'un bakışlarını hissediyordu.

bu durum sunghoon'un aşırı hoşuna gidiyor olsa da heeseung inatçılık yapıp 'karakteri de sana benzeyen bir alfamız olsun' diyerek uğraşsa da sunghoon asla izin vermiyordu. tabii heeseung şansını deniyor olsa da sonunda üzülmüyordu çünkü jinsung tip olarak tamamen sunghoondu. 

sunghoon'un bu fikri reddetme nedeni ise hayatı boyunca şirketle ve ev ile yeterince yoğun oluyorken birde üstüne jinsung gibi bir bebek daha bakamazdı.

jinsung'un bebekliği ile ilgili hatırladığı bazı komik anılar vardı ki o an en çok sinirlendiği şeyler şu an komik geliyordu.

mesela bir hafta sonu ikisinin de yakın saatlerde toplantısı vardı ve iki toplantıyı online yapmaya karar vermişlerdi. en azından sonrasında daha fazla  zaman geçirmek için mantıklı bir fikirdi.

sunghoon'un toplantısına girdiği sıra heeseung ve jinsung evin her yerini tamamen dağıtmış olsalar da yaklaşık yarım saattir ağlayan oğulları jinsung asla susmamıştı. susmayı da düşünmüyordu zaten.

o an heeseung eli ayağına dolaştığı sıra projelerin üstüne su dökülmesiyle ağlamayı kesmiş gülerek dökülen su ile oynamaya başlamıştı.

o gün anlamıştık ki işlerle uğraştığımız için hırçınlaşan oğlumuz işimizi batırmayı çok seviyordu kısacası resmen hıncını kağıtlardan alıyordu.

ama maalesef ki projelerimizin berbat olması ile mutlu olan oğlumuz ve her yeri proje dolu evimiz aynı cümlede yer alınca tamamen kaosun oluştuğu anlamına geliyordu.

aklıma gelen bebeğimin minik haliyle gülümserken ona baktığımı fark etmiş olan oğlum bana dönmüştü.

"bir şey mi oldu baba?" merakla bana baktığında kafamı 'hayır' manasında sallamıştım. 

büyük ihtimalle hala bir şey olduğunu düşündüğü için sormaya devam edicekken telefonu çalmıştı.

"seojoonlar geliyormuş birkaç dakikaya bir şey lazım mı?"

ᴡᴏʀᴋᴀʜᴏʟɪᴄ-ʜᴇᴇʜᴏᴏɴ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin