Zümra'dan:
Akşam yemeğinden sonra pek uyuyamamıştım. Suna arayıp, işlerin çoğunu hallettiğini, babamın da bizimle beraber gelmesini istediğini söyledi. Yolculuk heyecanından uyuyamamıştım. Eskisi gibi canım sıkılmıyordu. Huzurlu ve mutluydum. Abdestimi alıp Kur'an'ı Kerim'i tekrar elime aldım. Rastgele bir sayfa açıp bir meal daha okumak istedim. Bismillahirrahmanirrahim diyerek açtığım sayfadan ilk ayet mealini okumaya başladım.
Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan, ikisinden birçok erkek ve kadın üretip yayan Rabbimize itaatsizlikten sakının. Adını anarak birbirinizden dilek ve istekte bulunduğunuz Allah'a saygısızlıktan ve akrabalık haklarına riayetsizlikten de sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir.
(Nisa 1. Ayet)Bir kaç kelime dışında çoğunu anlıyordum. O kelimeleri de öğrenecektim. Derda'ya sorarak öğreneceğim çok şey olduğunu anlamıştım. Odamın kapısı tıklatılınca Kur'an'ı Kerim'i rafa koydum. 'Gel' diye seslendiğim de abim odaya girmişti. Üzerine giydiği beyaz salaş bir tişört ve siyah kot pantolon ile çok tatlı olmuştu. Sürekli takım elbiseyle gezen abim tatil sebebiyle sivil hayata giriş yapmıştı.
"Zümrütüm nasılsın heyecan var mı diye gelmiştim. Bak kahve getirdim. Hem içer hem sohbet ederiz dedim."
" İyi yapmışsın abi. Senin elinden kahve içmek de nasip olcakmış demek ki."
" Öyle öyle de. Sen ne giyindin böyle. Bu elbise nereden?"
Kur'an okumak için giyindiğim elbiseyi soruyordu. Elindeki büyük kahve fincanlarından birini alarak balkona geçtik. Gecenin karanlığında parıldayan yıldızları seyretmeye başladık. Sorgulayıcı bakışılarını daha fazla cevapsız bırakmak istemedim.
" Selma sultan verdi."
" Bu senin tarzın değil ki. Öyle aldı diye giymen beni şaşırttı."
" Evet özel bir nedeni var giymemin. Şimdi açıklamayacağım ama lütfen ısrar etme."
Tam anlamıyla bir şeyleri öğrenip kafamda net bir sonuca vardıktan sonra açıklama yapmayı düşünmüştüm. Dinim hakkında pek bir şey bilmiyordum. Vereceğim cevapların net ve kesin olmasını istiyordum. Bilgim olmadığı için bazı yerlerde tıkanırım anlatamam korkusu vardı. Hislerime güveniyorum desem geçici heves demelerini istemiyordum. Bu yüzden bazı şeyler yerine oturmadan aileme bir şeyler söylemeyecektim.
" Tamam zümrütüm sen nasıl istersen. Eee Sevgi nerede?"
" Yatağımda uyuyor. Çok enerjik tüm gün oyunlar oynadı. Sonunda dayanamadı tabi."
" Sana gerçekten iyi geldi. Helal olsun yani."
" Öyle oldu vallaha. Ne diyelim minik hareketleriyle her zaman yüzümü güldürmeyi başarıyor."
" Aferin ona. Bir ara bende seveyim bari. Tanışamadık doğru düzgün."
" Olur tabi. Anlaşacağınıza eminim."
" Derda hoca ile yapacağınız toplantıyı ne yaptın?"
" Ne yapayım bir kaç soru hazırladım. Aklımda bir kaç soru var. Yapacağımız iş ile alakalı. Bizim şirketi tanıtan bir dosya hazırladım. Onların kafasında ki soru işaretlerini gidermek için. Öyle yani yaparız biz bu işi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zümra Ve Derda
Ficción GeneralKalbindeki boşluğu doldurmak isteyen ama onu nasıl dolduracağını bilemeyen Zümra. Kalbi Allahu Teala' nın aşkıyla dolup taşan Derda. Tatlı bir karşılaşma sonucunda iki kalbin birbiri için attığını bilip susan Zümra ve Derda'nın hikayesi. Onların hik...