1.3

219 29 4
                                    

Önceki bölümü azıcık değiştirdim

💘

Önümdeki kapıya tekme atarak içeri daldım. Burası çatıdan çok işkence odasına benziyordu. Etrafı tamamen açık olmasına rağmen her yerde bir şeyler vardı.

"Hoş geldin , biz de seni bekliyorduk ."

İçeride sadece Hyunjin ve daha önce hiç görmediğime emin olduğum ama aynı zamanda çok tanıdık gelen biri vardı.

"Sen kimsin?"

Adamın yüzünde alaycı bir ifade oluştu.

"Bu biraz onurumu zedeledi."

Hyunjin iyi misin?

Hyunjin'in baygın gözleri benimkilerle buluştu.

Gelmişsin

Zihnimdeki sesi bile o kadar yorgun geliyordu ki.

"Ona ne yaptın?"

"Sen yaptın."

Kaşlarım çatıldı. Ben mi yaptım? Herkesin saçma sapan konuşmasından bıkmıştım. Kimseyi anlamıyordum. Hiçbir şeyi anlamıyordum.

"Anlamadın mı?" Hafifçe güldü. "Seni uyarmıştım. Gücünü kullanırsan ona zarar verirsin."

"İyi de ben gücümü kul-"

Hay sikeyim!

Sadece zihnine girdiğim için mi olmuştu bu?

"Benimle dalga geçiyor olmalısın?"

"Deneyip kendi gözlerinle görebilirsin."

Gözlerim yavaşça ona kaydı. Yine bileklerinden bağlı duruyordu. Saçları , ıslak alnına yapışmış ; bedenindeki kırmızı izler benim bile canımı acıtacak kadar artmıştı.

"Onu bırakın."

"Tabi."

Adam yavaşça Hyunjin'in yanına gitti. Bu kadar basit miydi yani? Zincirlerin bağlı olduğu garip mekanizmadaki kolu çevirdi . Hyunjin'in bileğini saran kelepçeleri açılmasını beklemiştim. Onun yerine zincirler gevşedi ve bedeni aşağı düştü. Acı dolu bir inleme sesi duyuldu.

"HAYIR!"

Öne atılsam da bir şey beni durdurmuştu. Şimdiye kadar boşlukta mı asılıyordu?

"Karar vermelisin."

"Yapma. Lütfen geri getir onu."

Adam kolu tam ters yöne çevirdi. Hyunjin'in boşlukta sallanan bedeni tekrar gözlerimin önündeydi. 

O bağırdıkça göğsüm eziliyor gibi oluyordu. Ellerim titriyor , nefes alamıyordum.

"Ne istiyorsun?!"

"Sana ne istediğimi az önce söyledim. Savaş benimle!"

Pink Ribbon | Hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin