angels of death | taekook

yardımı

selamlar nasılsınız, bana kaos yazma demiştiniz ama benim götüm asla rahat durmaz, iyi okumalar oy atarsanız sevirim 🧚🏻‍♀️🧚🏻‍♀️
•••

"Annem taehyung" demesi ile zihnim donmuştu. Hayatını ona zehir ettirip sürekli neden arıyordu.

"Açıçak mısın?" gözleri tekrar telefona gitmişti.

"Açmalıyım sanırım." diyerek telefonu açmıştı, onun kararlarına her zaman saygı duyacaktım tabiki ancak ona zarar veren biri ile görüşmesi beni üzüyordu.

"Efendim." dedi titrek sesi ile.

"Ne borcu ya?" dediğini duymuştum en son, ardından mutfağa gitmişti. büyük ihtimalle kendini kötü hissetmişti bile. aklıma birden kafe de ağladığı zaman geldi, o zaman da para istiyordu. ayağa kalkıp bir oraya bir buraya stresle yürürken jungkook'un dolmuş gözleri ile içeriye girdiğini gördüm, hemen yanına koşup ellerimi yanaklarıma koymuştum.

"Ne oldu bebeğim." endişe ile konuştum.

"Taehyung, sen beni böyle güzel sevebiliyorken annem bunu neden hiç beceremedi?" yüreğim acımıştı.

"Jungkook'um benim." diyerek sarılmıştım ona. Sakinleşmesi için saçlarını yavaşça okşuyor boynunu öpüp duruyordum, bir süre sadece o şekilde kalmıştık.

Ardından  aklıma gelen şey ile ayrılıp jungkook'un yeni duran göz yaşlarını silip konuştum.

"Sahile inelim mi, gördün zaten yakın buraya." yeni ağladığından büyük olan gözleri çok daha hoştu. tanrım birin de ağlamak bile mi sırıtmazdı.

"Olur." diyerek mırıldandı, biraz temiz havaya ihtiyacı olduğunun o da farkındaydı.

Ardından ikimizde benim kıyafetlerimden giyinmiştik. Jungkooka benim kıyafetlerimin yakıştığını fark ettim.
sıkıca giyindirmiş her yerini sarmıştım, normal de laflancak olsada şu an modun da değildi.

"Hadi jungkook." acaba fırın açık mı kaldı paranoyaklığı yaptığından onu bekliyordum.

"Ne yapayım ya, sonra aklım da kalır." söylenerek geldiğinde gülmüştüm.

"Jungkook biz biraz evli çiflere benzemedik mi sencede?" sırıttığım da jungkook da gülmüştü.

"Çok güzel olduk sevgilim." diyip benden önce asansöre binmişti, hemen peşinden de ben bindim.

Sonrasın da yürüyüş mesafesin de olan sahile yürüyüp, boş olan iskelenin ucuna oturmuştuk, biraz dağatmanın hoşumuza gideceğinden iki şişe de soju almıştım yanıma. e başta jungkook kafasına diklemek istesede izin vermemiş bardağa koymuştum.

"Taehyung, çiçekleri gördüm ." diyerek sırıtmıştı. Onunla pikniğe gittiğimiz zaman ki çiçekleri saklamıştım, ancak görmesinden utanmadım da değildi.

"Ne olmuş sanki, anı kalsın diye." sadece benimle uğraşmak istediğini anlamıştım.

"Çok tatlısın." elinde ki bardağı kafasına dikip bana uzatmıştı, ben de doldurur iken bir yandan konuştum.