15. Bölüm

586 165 8
                                    

4K'yı geçmişiiiz! Destekleyen herkese teşekkürler. Hikâyemi yorumlamayı unutmayın. Çünkü yorumlarınız benim için bir yol olacaktır. Hikayemi okuyan ve destekleyen herkese teşekkürler.. ^^

Medya Vidyosu: Defne'nin ettiği dans.

Medya Fotoğrafı: Bora.

—————————————————————————————————————————————

-DEFNE'DEN-

Doruk'a kaşlarımı çatık bir şekilde bakıyordum.    "Sen ne dediğinin farkında mısın acaba!"   dedim ses tonumu yükselterek. Sonra devam ettim.   "Hem okulda bu yaptığın hareket ne? Annen ve teyzen bu okulda müdürken seni çok tanıyan varken.."   dedim. Ve lafımı bitirmeden o konuşmaya başladı.   "Evet. Bu okulda annem ve teyzem müdür olduğu için bu okulu en iyi ben bilirim. Bu yüzden seni buraya getirdim. Sence burada kamera olsaydı bu hareketi yapabilir miydim? Onu geçtim buraya çok gelen olsaydı seni buraya getirir miydim? Bir düşün bakalım. Kendini çok akıllı zannediyorsun ama karşındakinin aklı senden daha fazla çalıştığını unutuyorsun."    Dedi. Sinirlenip göğsünden onu itekledim ve nefes alıp vererek konuşmaya başladım.   "Tekrardan söylüyorum ben senin o bildiğin kızlardan değilim..."   işaret parmağımı ona doğru sallayarak konuşmama devam ettim.   "Hal ve tavırlarına dikkat et. Biz sadece evde çalışan-müdür okuldaysa hiçbir şeyiz."  Dedim. Ve tam gidecekken yine kolumdan tuttu.   "Derse geç kaldım bırak beni!"   diyerek kolumu elinden çektim.  "Bir beni dinlesene."   Dedi. Bir süre durdum.   "Sadece bana yardım edeceksin bu. Ne alakası var bunun basitlikle ya? Sana diyorum ki hiçbir şekilde seni öpmeyeceğim. Kötü bir şey yapmayacağım sana hem de bu yardımına karşılık sadece bir yıl çalışacaksın benimle. Sonra bana selam bile verme çünkü para konusu kapanacak artık. Sen de çabuk bitsin istemiyor musun? Bence senin için çok güzel bir fırsat bu."   Dedi.   "Peki, bunu neden yapmak istiyorsun?"   Doruk, umursamaz bir şekilde güldü ve   "Gereksiz insanlar vardı ya onları yerin dibine sokmak için. "     dedi.

Aslında ben de bu egoistten en kısa zamanda kurtulmak istiyordum ve bu yüzden de teklifini kabul etmiştim.    "İyi..."   dedim. Nefes alıp verdim.   "...Söylediğin sözleri unutma ve bir daha beni böyle peşinden sürüklemeye çalışma."   Dedim ve derse girmek için Doruk'un yanından ayrıldım.

Dans stüdyosuna girmeden önce soyunma odasına girmiştim. Üstümü giyinmiş, saçlarımı düzeltirken aynadan Rana'nın geldiğini gördüm. Bana bakarak tebessüm ediyordu ben de ona bakarak tebessüm ettim.

Rana, yanıma geldi ve ellerini yıkamaya başladı.   "Sen de mi dans bölümündesin?"   dedi. Tebessüm ederek kafamı salladım. Birden,   "Kaç gün oldu?"   diye soru sordu.   "Hı?"   dedim. Böyle bir soruyu beklemiyordum çünkü.   "Yani kaç gündür çıkıyorsunuz Dorukla?"   dedi vurgulayarak. 'Gün' kelimesini söylerken dalga geçer gibi söylüyordu ama gerçekten de Dorukla çıkmaya başlasaydık ayları bulacaktı.  "Yaklaşık 2 ay"   dedim.   Bana tebessüm etti ve   "İnşallah ayrılmazsınız. "  dedi. Ben de kafamı sallayarak  "İnşallah"   dedim.  Birden durdum. İnşallah mı? Hey sen kafayı mı yedin Defne? Fark etmeden Rana'ya olumlu cevap vermiştim.

 Rana, tam gidecekken durdu ve arkasına dönüp bana baktı.   "Ah. Bu arada bugünkü derse girmek için biraz geç kalmadın mı?"   dedi.  "Nasıl yani?"   dedim. Gerçekten de dediğini anlamamıştım. Ve sorumu sorar sormaz çıkış zili çalmıştı. Zil çaldıktan sonra da Rana tebessüm ederek soyunma odasından çıktı.

"Ahh.!"   Diyerek lavabonun betonuna oturdum.  Doruk'u öldürsem yeriydi.

Okulun koridorlarında yürüyordum. Yürürken de gözlerimle etrafı tarıyordum. Neredeyse herkes gitmişti. Bende dans stüdyosuna girdim. Stüdyo boş ve karanlıktı.

Radyonun 'Başlat' tuşuna bastım. İlk çalan şarkıyla dans etmeye başladım. Çünkü bu son olan olaylardan çok yorulmuştum. Ve kafamı dağıtmam lazımdı. Zaten ne zaman böyle strese girsem dans ederdim. Ve bende şu an rastgele dans ediyordum.  Dans ederken de hayatımda olan saçma olayları aklımdan geçiriyordum.

-

"Ya parayı verirsiniz ya da bana reşit bir kız bulursunuz."

"On sekiz yaşımı geçtim."

"Senin gibi kızlar ilgimi çekmiyor merak etme."

 "Onlar birbirini tanıyor çünkü Defne benim sevgilim."

"Dorukla nasıl tanıştınız?"

"Merak etme Doruk'un annesine söylemem çünkü bu konuda çok hassastır."

"Rana benim eski sevgilim ve şuan o kuzenimle sözlenecek. "

"Bir yıllığına benim sevgilim ol. Sana hiç dokunmayacağım."

"Kaç gün oldu?"

Dansım bitmişti. Terler içinde kalmıştım. Yere oturup soluklarken arkamdan ses geldi.   "Pardon!"   arkama baktım ve bir genç çocuğun bana seslendiğini fark ettim. Karanlık olduğu için de pek net göremiyordum. Konuşmaya başladı.   "Okulu çıkış zili çalar çalmaz ilk on beş dakikada boşaltman gerekiyor. Sanırım birinci sınıf olduğundan kuralları bilmiyorsun."   diyerek sert bir şekilde çıkıştı.   "Ah..."   dedim.   "...Evet. Birinci sınıfım bilmiyordum kusura bakmayın."   "Bir dahakine daha dikkatli olursan iyi olur."   dedi sakin bir ses tonuyla.  Karanlıkla yüzünü göremediğim biriyle konuşuyordum ama hiçte rahatsız olmuyordum çünkü ses tonu o kadar rahatlatıcıydı ki hiç Doruk gibi sıkmıyordu.

Çocuk çoktan gitmişti ve bense okul kıyafetlerimi değiştirmek için soyunma odasına gittim.

-BORA'DAN-

Okuldan çıktım ve bahçede bekleyen anneme,    "Kontrol ettim birinci sınıf öğrencisi bir kız stüdyoda dans ediyordu. "   dedim.   "Kimmiş?"   "Bilmiyorum anne. Zaten bunun önemi de yok. Karanlıktı yüzünü göremedim. Uyardım. Bir daha yapmaz."   Dedim tebessüm ederek. Telefon çalıyordu. Annem hızlıca çantasını karıştırarak    "Bir dakika..."   dedi. Arayan babamdı.   "...Sen arabaya bin ben geleceğim şimdi canım."

Arabaya bindim ve annemi beklemeye başladım. Telefon konuşması bitmişti ve arabaya bindi.   "Bugün baban geç gelecekmiş de onu haber vermek için aramış."   Tam arabayı çalıştırırken durdu. Kafası okula bakan pencereye bakıyordu.   "Sanırım uyardığın kız bu. Şimdi çıkıyor."   Bir süre durdu ve kaşlarını çatarak incelemeye başladı.   "Bu kızı ben de uyarmıştım. İsim kartı yoktu. Fakirmiş bu yüzünden kartı ücretsiz verdirtirmişim. Bahsetmiştim sana hatırladın mı? O kız bu."   Ben de annemin baktığı tarafa doğru bakmaya başladım.    "Adı neydi?"   dedi annem düşünerek.   "Defne..."   

"Defne Badem."

Saklambacın Hedefi:AŞK ✔ (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin