görüşürüz sevgilim

94 14 38
                                    

Tw intihar!⚠️
İyi okumalar!!

     























"Beomgyu, uyan" Taehyun, çıkan yolcuları izlerken bir yandan da uyuyan sevgilisini uyandırmaya çalışıyordu. Kesintisiz dört saattir uyuyan sevgilisi, hiç uykusunu almamış gibi gözlerini kapatmış, uyuyordu, yani daha doğrusu uyumaya çalışmıştı.

"Beomgyu, inmemiz lazım." Taehyun, Beomgyu'u uyandırmaya ikna ederken Beomgyu, dudaklarını şapırdatarak gözlerini açmış, Taehyun'un komik ifadesini görüp tekrar kapatmıştı. Taehyun ile uğraşmayı sevmişti, seviyordu.

Taehyun, Beomgyu'nun sabah uykularını, şekerlemelerinden uyandığında uyku sersemi olduğunu bildiğinden Beomgyu'nun elini tutmuş, ayağa kaldırmaya çalışıyor, uyanması ve dinç olması için konuşuyordu.

Çoktan uyanan Beomgyu ise sevgilisinin bu hallerini sevdiği için sesini çıkartmayarak, uyuyor numarası yapmaya devam etmişti ancak artık gitmeleri gerektiği gerçeğini hatırladığında Taehyun'u şaşırtacak şekilde kendisi ayakta durmuş, ilk bindiklerinde yere koyduğu çantayı almak için yere eğilmişti.

Taehyun onun bu haline tebessüm ettikten sonra o da çantasını almış, birlikte trenden inmişlerdi.

Almanya'da o zamanlar kalacak yer bulmak kolay olduğundan endişeleri yoktu. Ki Taehyun Almanya'da bilinen bir piyanistti, onun için birçok kez ayrıcalıklar, indirimler yapılmış, en iyi odalar önüne serilmişti.

Taehyun da bu yüzden gidecekleri en iyi yerin Almanya olduğunu düşünmüş, uzun süre burada kaldığından burayı iyice tanımıştı. Beomgyu'nun yolculuk sırasında uyandığı sürede ona da bunu anlatmıştı. Beomgyu da onun hakkında öğrendiği her bir gerçekle şaşırıyor, sonrasında gurur duyuyordu sevgilisiyle.

"Buradan on dakikalık uzakta bir yer vardı yanlış hatırlamıyorsam, orada kalabiliriz istersen. Sahibini tanırım, iyi biri."

Taehyun, burada yaşadığı süre boyunca bu yolları, bu yollar üzerindeki yer sahiplerini tanımıştı elbet. Biraz ileride bir pansiyon sahibi olan Paul, onun büyük bir hayranı ve aynı zamanda arkadaşıydı. Taehyun onunla çarşıda, Paul'un onu tanıması ile tanışmış, sonrasında bu sohbeti kesmeyerek arkadaş olmuşlardı.

Beomgyu, trende uyumasına rağmen üzerinde bir yorgunluk olduğundan onaylayan bir mırıldanma bırakmış, öyle cevap vermişti Taehyun'a.

İkili uzun süre yürümüş, kısa olan yolu dışarıda vakit geçirmek istediklerinden uzatmış, yavaşça yürümüşlerdi. Ara sıra gülerek konuşuyor, Taehyun'un bu yer ile ilgili efsanelerini dinleyip, tekrar gülüyorlardı.

Mutlulardı, uzun bir süre sonra oldukça mutlu, huzurlulardı. Taehyun'un elleri Beomgyu'nun beli için sızlamıyor, Beomgyu, Taehyun'un kokusunu dilediği gibi koklayabiliyordu. Mutsuz olmaları için hiçbir sebep yoktu.

Taehyun, tren yolculuğu sırasında defter olayını aklından çıkarmış, eve gidene kadar düşünmemeye karar vermişti. Tabii ki eve gidince bakacaktı defterlere. İçinde hiçbir şey olmadığını söyleyen yanı baskın olsa da, tüm şüpheleri bırakmak, rahatça devam etmek istiyordu hayatına.

"Beomgyu, sen burada bekle istersen. Ben hemen konuşup gelirim."

Taehyun, Beomgyu ile girmek istese de, içerideki insanları uzun süre görmediği için değişiklerinden korkuyor, Beomgyu ile dalga geçmelerini istemiyordu. Elbet korurdu Beomgyu'u ancak o laflar edildikten sonra koruması ne işe yarardı ki?

"Tamam, buradayım ben." Beomgyu elindeki sopasını yere sabitlemiş, ona yükünü vererek konuşmuştu sevgilisine karşı.

Taehyun ona gülümseyerek hızlıca içeri girmiş, kısa bir sohbetten sonra halletmişti odaları.

Moonlight Sonata by TaegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin