Buraya okumaya başladığınız tarihi yazabilirsiniz.
"Bildiğim tek şey vardı. Bundan sonra üzerime bir yükün yıkıldığını ve benimde o yükün altında ezilip kalacağımı biliyordum."
Esenli okumalar 🕊
Çok normal bir gün olacağına inanarak gözlerimi araladım. Pencereden, doğan güneşin ne kadar parlak olduğuna baktım. Gözlerimi yan tarafta yatağında uyuyan kardeşime çevirdim. Ağzı açık ve çok komik bir şekilde uyuyordu. Onu gördüğümde sessizce kıkırdadım. Yatakta oturur pozisyona geldim. Sırtımı bazamın başlığına yaslayıp, gözlerimi kapadım. Bugünün dünden bir farkı olup olmadığını düşündüm. Her zaman ki gibi bir farkı yoktu yine. Gözlerimi açtım. Sağ elim ile üzerimde ki yorganı sola doğru savurdum ve yataktan çıktım. Kardeşim ile ortak kullandığım bu odanın kapısına doğru ilerleyip, odadan çıktım. Odamızın hemen çaprazında bulunan mutfağa baktım. Mutfaktan gelen tabak çanak seslerine kulak verdim. Annem uyanmıştı büyük ihtimalle ve bize kahvaltı hazırlıyordu. Yavaş adımlarla mutfağa doğru ilerledim. Doğru tahmin etmiştim. Annem mutfakta bulunan masayı üzerinde boşluk kalmayacak şekilde doldurmuştu.
"Günaydın annecim." Dedim.
Arkası dönük bir şekilde mutfak tezgahında ekmek dilimleyen annem başını arkasına doğru hafifçe çevirip sevinçle konuştu.
"Günaydın boncuğum. Ne oldu kabus mu gördün?" Dedi.
İstemsizce kaşlarım çatılırken mutfak masasının etrafındaki sandalyelerden birine oturdum.
"Uyanmam için kabus mu görmem gerkiyor?" Dedim.
Dilimlediği ekmekleri koyduğu ekmek sepetini masanın en uç köşesine koydu ve ellerini göğsünde bağlayıp alay eder gibi konuştu.
"Yok, hayır da normalde uyanman için deprem olması gerektiğinden şaşırdım." Dedi.
Gözlerimi devirdim. Evet annem haklıydı aslında. Çok derin bir uykum vardı. Gerçekten de uyanmam için deprem olması gerekiyordu. Bugün nasıl uyandın peki? Derseniz de evet gerçekten de kabus görmüştüm. Kabus gördüğüm aklıma gelince gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Kabus gördüm." Dedim.
"Demiştim." Dedi ve ağzından küçük çaplı bir kahkaha çıkıverdi.
"Neyse boşver sakın anlatayım deme anlatırsan..." Annem konuşmasına devam edeceği sırada mutfak kapısında beliren babam sözünü kesti ve annemin cümlesini tamamladı.
"Gerçek olur."
Annem babamı gördüğünde yüzünde oluşan tebessüme engel olamayarak konuştu.
"Evet gerçek olur ne var?" Dedi şirince babama bakarken.
"Bir şey demedim ki ama sen anlatma kızım tamam mı? Gördüğün o canavarlar falan dünyamızı basarsa annenin ağzından düşemem. O yüzden sakın anlatma." Dedi babam. Anneme yaklaşmaya başlayınca ne olacağını anladığımda başımı eğdim ve ilgilenmiyormuş gibi yaptım.
"Günaydın karıcığım." Dedi babam. Tahmin ettiğim gibi annemi dudağından öptüğünde annemin babama tripleri başlamıştı.
"Günaydın. Öpme beni. Ne var yani anlatmasın. Gerçek olursa görürüm seni. Hem kızımızın yanında niye öpüyorsun?"
"Kızımız sekiz yaşında çocuk değil ki hayatım. Biliyor artık o böyle şeylerin olabileceğini."
"Eh iyi, madem biliyor. Seni sevgilisiyle tanıştırsın. Artık olacak böyle şeyler."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DESİSE | +18 (ASKIDA)
General FictionBelime dolanan eller ile irkildim. Kalp ritmim hızlanmıştı. Kalbim neredeyse yerinden çıkacaktı. Gözlerimi sıkıca yumdum ve nefes alış verişlerimin ritmini düzenlemeye çalıştım. "Uyu artık." Dedi uyku mahmuru ses tonuyla. Birkaç saniye cevap verip...