***
Ben arada böyle bölümler yazmayı çok seviyorum. Hem sizde merakta olmayın diye hemde geçiş bölümü olarak olsun.Aşırı hastayım. Hastaneye gideceğim. O zamana kadar böyle bölümler gelir. Ve çok merak ediyorsunuz o gelen kişiyi onun için bölüm yazmaya çalışıyorum ki biraz uzun bir bölüm olacak. Tam beş bin kelime. Evet doğru duydunuz BEŞ BİN KELİME. doya doya okuyun diye aşklarım.
***
"Zamanın birinde birine tutuklu kaldım. Ama imkansız gibi bir şeydi. Ulaşılmaz. Sonra onu unutmaya çalıştım. Rüyama geldi. Kalktım uyuyamadım. Sonra bir gün tam vazgeçecekken , Sezen Aksu misali" Ben sende tutuklu kaldım,. İşte böyle oldu. İlk yenilgim onda oldu. "
Bilinmeye'nin günlüğünden;
Merhaba. Ben bilinmeyen. Evet çilliye aşkından ölüp biten çocuk.
Birgün oldu. Boşluktaydım sanki, hiç kimse yoktu. Yalnızdım. Yalnızlığım benim arkadaşım olmuştu.
Birgün oldu. Çok mutluydum. Mutluyum . Önce gözlerini gördüm. Sonra saçlarını, sonra çillerini, sonra yüzünü, sonra burnunu. Sonra her zerresine yeniden aşık oldum. Yeniden. Yeniden ve yeniden.
Aşkın insanı yok edeceği hakkında çok hadise duydum. İnanmıyordum buna. Çilli kızım gelene kadar. Ona aşık olduğumda bunu anlamamıştım ilk başta. Anneme söylemiştim.
O gün. Onu ilk gördüğüm gün içimde birşeyler uçuyordu. Ne olduğunu bilmiyordum. Sonra koşa koşa eve gitmiştim. Annemin yanına.
"Anne, içimde birşeyler var," demiştim. O da " Ne gibi," demişti. Anlatamamıştım. Sonra onu söyledim işte. "Birini gördüm. Böyle turuncu kafa, çilli, gözleri büyük ve kahverengi. O çok güzel. Gözlerini gördüm anne, o kadar güzel ki böyle içim kıpır kıpır oluyor," demiştim.
Annem bunu üzerine gülümsedi. "Bunu zamanı geldiğinde kendin anlayacaksın," demişti. İlk başlarda bunun ne olduğunu tahmin edemiyordum.
Ama sonra onu her gördüğüm de böyle olduğum için, aşka inanmaya başladım. Çilli kızım, beni aşka inandırdı.
Sonra birgün oldu. Güzel kızımın ilk defa sesini duydum. O kadar güzeldi ki. Melonkolik. Sesi beni farklı bir boyuta götürmüştü. Sana dedim içimden, Asena sana öyle bitiğim ki. Bil.
Bil.
Tek çıkmazım, tek sokağım, tek evim, tek limanım, tek saklanamadığım sensin.
Okulda kantinde sıra bekliyorduk. Kenarda durmuştu. Bende dikkatini çekmek için belki hatırlar diye yanına, arkaya sıraya girmiştim. Bana bakmıştı ve herşey durmuştu. Bana bakmıştı ve zaman öylece akıp gitmişti. Gözlerine takılı kaldım. Sonra kafama vurmuştu 'şap' diye. Gözlerimi açmıştım sonuna kadar. "Niye vurdun?" diye sormuştum. O da bana "mal gibi bakıyorsun," demişti ve önlerde kaynak yapıp yemeğini aldıktan sonra gülerek yemeğini yemişti. Hayret etmiştim.
Eve gidip , buna kahkaha atmıştım. Hep gülüyordum aklıma geldikçe. Ah benim aptal kızım. Niye bu kadar tatlı sanki.
İşte böyle. Bende onu böyle aklı başında seviyorum. Hep seveceğim. Sonsuza kadar...
Seni seviyorum çilli kızım, dilerim ki hayatın tüm güzellikleri hep seni bulsun zaten tüm güzellik sensin, ama hep yüzün gülsün..."
Bilinmeyen numara -
***
Geçiş bölümü aşklarım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGEMİN KIZI... ( texting)
Literatura Feminina"Bu bizim hikayemiz. Kendi ellerimizle tekrar yazacağız kendimizi." "Sevgi görülen bir kalp, kendini kendine yeniden atmaya başlar..."