34. Bölüm

126 11 0
                                    

2 SENE SONRA
{Şubat ayı}

Gözlerimi açmam ile petra yüzümü yalamaya başladı. Hafifçe onu ittirip
"Petra dur" dedim gülerek Petra bir kaç kez daha yalayıp geri çekildi ve kuyruğunu hızla sallamaya başladı.

"Sabah sabah oyun oynayamam Petra, sonra" dedim ve gıdığını sevdim, yatakta doğrulup yorganı üzerimden kaldırdım. Petrayı da alıp mutfağa gittim.

Mama kabına biraz mama koydum ve Petra yemeğini yerken suyunu yeniledim. Kafasını okşayıp,
"Sen yemeğini ye ben de duş alıp geleyim" dedim ardından odama gittim.

Siyah sweatshirt ve gri her zamanki gibi paça lastikli bir eşofman çıkardım.
Ardından banyoya gidip ılık suyun altına girdim.
Bedenim ılık suyla sırılsıklam olurken kendimi rahatlığa bıraktım, düşünmeye başladım.

2 sene olmuştu. Koskoca 2 sene, 1 buçuk ayı tamamen yorgan altında geçmişti. Zaten abim ile ela farklı eve birlikte yerleştiler. Masal ve ateş sevgili oldu, sonra onlarda aynı şekilde farklı eve yerleşti. Ben ise Barkın ile anılarımızın olduğu o evde yanlız başıma yaşamak istemediğim için Petrayı da alıp başka eve yerleştim.

Ela çalıştığı için masal da korktuğu için ben de Petra ile yaşıyordum. Ve bana çok güzel ev arkadaşlığı yapıyordu. Tabi bu normal şeylerin yanında ağır, kötü olaylarda oldu. Mesela benim 3 kere intihar etmeye kalkışmam ve hiçbirinde başarılı olamamam gibi,

1. İntiharım bu 1 buçuk ayın içinde oldu. İki kutu hap içtim, ölmeyi bekledim. Ayıldığımda hastanede gözlerimi açtım.

2. İntiharım bileklerimi kestim. Yine gözümü hastanede, kolumda serumla açtım. O kadar beceriksizim ki düzgün kesememişim bile yine ölemedim. Biz yine kavuşamadık.

3. Kez intihar etmeye kalktım gittim araba ile kaza yaptım bilerek. Anasını satayım onda bile ölmedim. Ben de daha sonra belki hastalanır geberir giderim diye bir umut bekliyorum işte.

3 buçuk aydır ise hayatımda bir adam var.
Semih. Âşık değilim, ama iyi geliyor. Veya ben öyle sanıyorum. 2-3 aydır normal hayatıma yavaş yavaş dönmeye başladım.

Aslında çok uğraştım onu sevmek, âşık olmak için ama olmuyor. Yapamıyorum. Barkından başka kimseyi sokamıyorum kalbime.

Semih hayatımda olduğundan beri her gün gittiğim mezarlığa az az gitmeye başladım. Çünkü kendimi Barkına ihanet ediyormuş gibi hissediyorum. Ama bunu yapmazsam ruhumun iyileşemeyeceğinin de farkındayım. 

Sırf aklım dağılsın diye ehliyet aldım. Başka kurslara gittim, dikiş nakış yaptım, öğrendim. İşlerde çalıştım. Üç tane spor salonu değiştirdim. Saçımı değiştirdim. Ama olmadı hiç aklımdan çıkmadı. Ben de semihle birlikte iyileşmeye çalışıyorum. 

Sonunda 2 senelik geçen hayatımı sorgulamayı bırakıp duştan çıktım. Odama gittiğimde petra'nın yatağın üstüne yayıla yayıla yattığını gördüm.
Gülüp kıyafetlerimi giymeye başladım.

Kıyafetlerimi giyinip saçımı taradım. Petrayı alıp mutfağa indim ve bir bardak su içip petra'nın tasmasını taktım ve birlikte yürüyüşe çıktık.

Biraz yürüyüş yaptıktan sonra telefonum çaldı.
Arayanın Semih olduğunu görünce açtım,
"Efendim?"
"Nasılsın hayatım?"
"İyi sen?"
"İyi, bugün birşeyler yapalım mı?"
"Ne gibi?"
"Mesela bana gelmek gibi"
"Bilmem, olabilir. Şimdi Petrayı yürüyüşe çıkardım. Biraz daha yürüyüp eve gideriz. Sonra kahvaltı yapar gelirim. Olur mu?"
"Olur, görüşürüz bebeğim" dedi ve kapattık.

En Güzelinden Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin