5. BÖLÜM
"Sabır bazen çaresizlerin büyük devasıdır..."
"Herkes işini biliyor." Timur'un söylediği şeyle bilgisayarımı açtım. Bugün yabancı bir şirketin parasını hackleyecektik.
Arkamızda iz bırakmadan bir şeyler yapacaktık. Bir hatamız sonumuz olabilirdi bugüne kadar hata yapan çok olmasada hata demek ölüm demekti.
"Açığı buldum,"dedi bilgisayara odaklanmış olan Ahmet."
"Ben de," diye onu yanıtladığımda yüzüme bile bakmadı.
"Dikkatli olmalıyız ama..." Bu sözüm üzerine 40 kişilik ekip beni kaale bile almadan Ahmete döndü. Ahmet yazılımda çok iyidi bugüne kadar çok büyük vurgunlar yapmış ve Timur'un en sevdiği elamanıydı. "Bu kadar kolay olamaz dedim." Bir terslik seziyordum.
Nur kafasını kaldırdı "Buna benzer kolay vakalara da rastladık terslik olmaz." Derin bir nefes aldım. Bu bir tuzak olabilirdi hissediyordum bu kadar kolay olamazdı.Sistemde herhangi bir güvenlik engeline takılmamamız bir sorun olduğunu gösteriyordu. Bizi uğraştırmayan bir sistem çok nadirdi.
"Var mı bizden daha black hacker?" Nur'un sözüyle gözlerimi bilgisayar ekranından çekip ona diktim."White hackerların beceriksiz olduğunu mu söylüyorsun?"
Omuz silkti tekrar bilgisayarlarımıza odaklandığımızda Ahmet'in konuşmasıyla ona döndüm.
"Hepimiz açığı fark ettik hepimiz onaylıyoruz sorumluluk bende." Herkes bilgisayarını kapatıp onun arkasında toplanmaya başladı."Bir sorun olduğuna emindim," söylediğim şeyle beni umursamadı bile. Yüzü gözü yara olmuş burnunda yara bandı vardı. Bana kızgın gibi görünüyordu. Haklıydı da bu hale gelmesinin sebebi bendim.
Timur odaklandığı bilgisayarını kapatıp ayaklandı. "Sorumluluk sende Ahmet," dedi buz gibi bir ses tonuyla. Arkasında birkaç adamıyla beraber dışarı çıktılarında Ahmet'e döndüm.
"Bugüne kadar ki en basit vaka." dedim
Onu uyararak. "Bu işte bir iş var."Bu sözüm üzerine yüzüme bakmadan konuştu. "Herkes tamam dedi Gizem."
Bana karşı eskisi gibi değildi artık onunla iki arkadaş değil iki yabancı gibiydik.
"Tekrar kontrol etmelisin," dedim ısrarla.
"Yüz yetmiş milyonun üzerinde kredi kartı ve banka kartı numarası çalmış
Sahte pasaportlar sağlık sigortası için kartlar ve hatta sahte doğum sertifikaları... Çok fazla vurgun yapmış birinemi diyorsun bunları? Açık falan yok otuz dokuz kişi eminiz."Bu söyledikleriyle ciddi bir şekilde ona baktım. "Peki sen," dedim ellerimi göğsümde birleştirerek. Konu rekabet olduğunda asla geri durmuyordum. "Yirmiden fazla ülkede bu saydıklarından fazla vurgun yaptığımı biliyor musun? Senin kadar bende tecrübeliyim."
Sandalyesinden kalkıp önümde durdu.
"MS Office makrolarını kullandığını duydum hedef aldın sisteme zararlı yazılım indirdiğini falan... Bunlar çok karmaşık şeyler, ama konfiürasyonu doğru ve efektif yapılmamış kurumları hacklemek çok da zor olmaz..."Sinirle gülümsedim.
"Arkamda hiç iz bırakmadım ben ve trilyonlarca para kazandırdım buraya, sistemden para koparıldığını bir ay gibi uzun bir sürede fark ettiler yaptıkları tek şey siber güvenliklerini arttırıcı faaliyette bulunmaları yönünde oldu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
+18 Tutsak Mağdurlar
Romance+18 Yetişkin içerik! Dudaklarını dudaklarımda hissettiğimde gözlerim büyüdü. Beni ilk defa öpüyordu. İlk defa... Öpüşü oldukça yumuşaktı kendinden geçmiş gibiydi. Karşılık vermeden karşısında utançtan renkten renge girdiğimde belimden kavrayıp sıkı...