ruby[4]

612 46 12
                                    

bölüm 4:[cennetten, güneşin çamura battığı yere düşüş

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

bölüm 4:
[cennetten, güneşin çamura battığı yere düşüş.]

"Jen, bebeğim geldiğinden beri dalıp dalıp duruyorsun. bir sorun mu var?"

Lisa'nın bana yönelttiği soruyla bilmem kaçıncı kez dalıp gittiğim noktadan çektim gözlerimi. farketmeden dalıp dalıp duruyordum harbiden. "üzgünüm Lisa, istemeden oluyor."

Lisa endişeyle Jennie'ye baktı. şirkete geldiğinden beri bir aksilik seziyordu. şayet sevgilisi üzgün, mutsuz ve kafası karışık duruyor gibiydi tam emin olamamasıyla birlikte. endişelenmişti çünkü dün onu Jisoo'yla bırakmak zorunda kalmıştı. acaba onu bıraktığı için miydi bu tavırları? muhtemelen bunun içindir diye düşündü Lisa. çünkü Jen, sarhoş olduğunda ilgi isteyen küçük bir kediden farksız olmuyordu.

Lisa oturduğu yerinden kalkarak koltuğa oturmuş tatlı bedene ilerledi. Jennie ise duyduğu ayak sesleriyle başını yerden kaldırıp yanına doğru gelen Lisa'ya baktı. bok gibi hissediyordu. Jisoo'nun dediği şeyi anlamaya daha doğrusu sindirmeye çalışıyordu.

Jisoo "bir sevgilinin olduğunu kendine sıklıkla hatırlatmalısın. özellikle de benimleyken şayet dün, sevgilini hiç de özlemiş gibi durmuyordun." dedikten sonra tek kelime etmemiş, beni şirkete bıraktıktan sonra çekip gitmişti.

içim içimi yiyordu resmen. tüm bu düşüncelerimden, bedenime sarılan kollar yardımıyla ayrıldım. alnımda hissettiğim uzun bir öpücükle zorla gülümsettim kendimi. "ya Lisa'yı aldattıysam?" diye düşündüğümden dolayı kendisimi Lisa'ya karşı berbat hissediyordum.

"üzgünüm bebeğim, dün gece çok acil bir işim çıktığı için gitmek zorunda kaldım. affet beni, hm?"

merak ve pişmanlık dolu irisler irislerime değince hızla çektim gözlerimi. aptaldım, Lisa'ya kendisini kötü hissettirirken daha da kızdım kendime. her şey benim suçumdu, onun değil. ama aptallığımdandı işte her şey. Jisoo'nun yüzü beynimde canlandığında lanetlerim eşliğinde yumdum gözlerimi, ve işte anında sözümü verdim kendime. jisoo'dan uzak duracaktım, her ne olursa olsun.


"Lisa-ah!"

saç dibimden süzülen ter çıplak tenimde süzülürken gözlerim kaymış, bilinçsizce açılmış ağzımdan sayıkladığım kelimeler eşliğinde inliyordum. üstümde duran Lisa'nın zaman zaman hissettiğim dudakları tenimde değdiği noktaları titretiyor, içimdeki parmaklarıyla zevkin sınırlarını zorluyordum.

dürtülmüş göğüs uçlarımın üstünde hissettiğim baskıyla çığlık çığlığa açtım gözlerimi, Lisa'nın dolgun dudakları göğüslerimde izler bırakıyor, adeta patlamaya hazır bir bombayı zorlamaya and içmiş gibi emiyordu hassas noktalarımı. "L-lisa-ah.." duvarlarıma çarpan parmakları daha da ileri gittiğinde artık inlemekten yırtılacak boğazımla daha da inledim. ileri geri giden her bir harekette zevkten aralanmış dudaklarım her an geleceğimin göstergesiydi.

incilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin