Ahmet evinde huzurlu huzurlu oturup dizisini izlerken bir haber ile karşılaşır;
DÜNYADA MÜZİK YOK OLMUŞTUR!!!
Elinde sadece bir flash bellek ve mavi bisiklet ile dört düşman karşısında bu fani arkadaş bakalım dünyada en sevdiği şeyi kirtarabilecek m...
Ahmet için o gün geçirdiği en huzurlu gündü.Terfi almış,maaşına zam gelmişti.O gün gezip tozmuştu fakat parasının sadece onda biri gitmişti.Çok mutluydu.Bu huzuru kim bozardı ki?Nasıl bozardı?Hayatta en sevdiği şeyin kaybolması gerekirdi.En sevdiği diziyi açtı,yorganı örttü,atıştırmalığı aldı ve yattı.Tam en heyecanlı yerde;
"SAYIN SEYİRCİLERİMİZ,ŞUAN TÜM İZLEDİĞİNİZ,YEDİĞİNİZ,İÇTİĞİNİZ KISACASI YAPTIĞINIZ HERŞEYE BİR ARA VERİN.HABERİMİZ ÇOK ÖNEMLİ. DÜNYADA MÜZİK KALMADI!!!EVET CİDDİYİM!!!BU BİR MECAZ DEĞİL,KİNAYE DEĞİL,İNSANLAR YAVAŞ YAVAŞ MÜZİĞİN ANLAMINI UNUTUYORLAR.BİR MÜZİKSEVERSENİZ,EŞYALARINIZI KONTROL ETMENİZİ ÖNERİRİM.ŞUAN İNSANLAR RİTİM BİLE TUTTURAMIYORLAR!BİR YERE RİTİM İLE VURDUKLARINDA TEK DUYDUKLARI ACI!!!DÜNYADA SES KALMADI..."
Ahmet şöyle düşündü; "Yalan amk.Amerika'nın oyunları." Evet,Mert inanmadı.Kim inanırdı ki? Duvarda asılı olan Beethoven'a bir bakış attı; "Öyle bir şey olmaz ya,nası olsun demi Beet?"Koskoca adama Beet diyordu evet.Sonra dizine vurarak bir şarkı söylemeye çalıştı: "Kabede hacılar Hu der allah Yer gök ilim ilim inler allah Melekler defteri yeniler allah... Olmuyor!Şiir okuyormuşum gibi çıkıyor sesim.Dizime ritimle vuruncada ses çıkmıyor..."
"Dünya'ya noldu amk?"
Ahmet kalakaldı.TAM BİR müzikseverdi.Hemen alet dolabına baktı ve, "HAS###TİR!" Eşyaları yoktu.Tamam,işte şimdi rahatı bozulmuştu.Dünyada en çok sevdiği şey kaybolmuştu! Evi talan etti,altını üstüne getirdi ama ne fayda...Hiçbiri yoktu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Beethoven tam ona bakıyordu."Şaka yapıyon demi la?"bakışı atıyordu.Ahmet kendi kendine,"Valla ben yapmadım abey."diye söylendi.Bir şeyler yapması gerekiyordu,müziksiz yaşayamazdı!Bir an intihar etmeyi düşündü.Bu seferde Beethoven'ın bakışlarını şu şekilde algıladı: "Si#erim belanı otur şuraya." Ahmet en sonunda oturdu,hüngür hüngür ağladı.Müziksiz ne yapardı? AMA O DA NE?!? Bir sincap odaya girer ve bir şey atıp kaçar!Ahmet ilk önce,"Ah şu komşu çocukları."diye düşündü,ama sonra müstakilde yaşadığını hatırladı.Sincabın attığı şeye baktı,ve bir flashbellek olduğunu gördü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Çok garipti,sanki çizgi diziden fırlamıştı.Eline aldı,ve inceledi.Kırmızı normal bir flashtı işte. AMA O DA NE?!? Sincap yeniden girer ama bu sefer ölüdür! Ahmet gözlerine inanamaz,çünkü şuan tam karşısında içi yarılmış bir sincap vardır!!!VE SİNCABIN FERMUARI VARDIR!!! Ama Ahmet çok rahat bir insandır,o yüzden direkt fermuarı açar ve bir not! "
Mavi bisiklete bin ve bildiğin en ıssız yere gel." Mert ilk önce "Ya sende bi s##ir" diye düşünerek odasına geçecekken bu sefer başka bir not bir taşla gönderilir! "Müziğin kaderi için.Gelmezsen sı##rım bacağına gelirken flashıda getir." Ahmet böyle tehditlerden çok korkardı.Direkt bildiği en ıssız yerleri düşündü.Bildiği en ıssız yer....BULDU!!!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir sokak köşesi vardı...Oraya "HızlıWagon köşesi"diyorlardı.Nedeni bir referans.Ahmet'in mavi bisikleti yoktu,flashı alıp dışarı çıktığında kapının önünde bir bisiklet gördü.Maviydi,üstünde "AHMET" yazıyordu.Bisiklete düşünmeden atladı,ve yolculuğun ilk adımları başladı.......
