Tattoo or Kiss // MİNSUNG ONESHOT

(M)İNSUNG

Herkese merhaba!

Bir smutshot ile karşınızdayım tekrardan

Keyifli okumalar!

"Tamam Felix şimdi yola çıktım gidiyorum... Evet evime yakın geç kalmam... Tamam fotoğrafını atarım sana... Hadi görüşürüz canım..."

Telefonu kapattıktan sonra cebine koyan Jisung, gergin ama hızlı adımlarla evine yakın olan dövmeciye doğru yürüyordu. Gergindi çünkü ilk dövmesiydi ve vücudunda dövmesini yaptıracağı yer onu biraz tedirgin ediyordu.

Uzun zamandır dövme yaptırmayı istemiş ve bir arkadaşının tavsiyesi üzerine bu ünlü dövmeciden randevu almıştı. Arkadaşıyla tanıştığı için bu dövmeci, randevusunu daha erken bir zamana almıştı. Arkadaşına ve dövmeciye minnettardı.

Tarzını değiştirmek istiyordu. Uzun zamandır spora gidiyordu ve ince beline inat çokça kas yapmıştı. Yakıştığını biliyor ve bu yüzden oldukça özgüvenli hissediyordu ama yanakları ne kadar zayıflarsa zayıflasın hep tombul kalıyordu. Bu da çekici olmak yerine biraz sevimli yapıyordu onu.

Nihayet dövmeciye vardığında şeffaf kapısını iterek dükkandan içeri girmişti. Kapının hemen yanında bir masa vardı ve burada yüzü piercing ve dövmelerle dolu bir kız oturuyordu. Gayet güzeldi ve sanırım buradaki danışman oluyordu. Dükkan küçük ama dekorasyonu nedeniyle gayet geniş duruyordu. Koyu renklerin hakim olduğu yer, Jisung'un ilgisini yeterince çekmişti.

Bulunduğu yeri incelemeyi bitirdikten sonra danışman olduğunu düşündüğü kızın masasının önünde durdu. Boğazını temizleyip konuşmaya başladı. "Merhaba hanımefendi, bugün için randevum vardı."

Kız ona yandan bir bakış atıp bilgisayarına döndü. "Ad soyad alayım." dedi. "Han Jisung." Dedi gergince kıza bakan Jisung. Dövmesinin yeri onu bir hayli geriyor ve ikilemde kalmasına neden oluyordu. Kız yüzündeki gülümsemeyle Jisung'a dönerek "Şurada biraz dinlenin ben sizi çağırınca geçersiniz." dedi. Jisung da gülümseyerek koyu renkli koltukların olduğu yere doğru yürümüş ve deri koltuğa oturmuştu.

Elindeki telefona bakarken bir odadan gelen kadın çığlığı sesiyle irkilerek kafasını kaldırdı. Büyüttüğü gözleriyle etrafa bakarken aynı ses tekrar gelmişti. Nereden geldiğini bilmediği sesin kaynağını ararken siyah kapılı bir odadan geldiğini anladı. Oda kapısının üstünde yazan yazı ile dövmelerin burada yapıldığını anladı. 'Tanrım! Hani bu adamın eli hafifti? Bu kadın neden bağırıyor? Dövme bu kadar can mı acıtıyor?'diyordu içinden Jisung.

Danışmadaki kız Jisung'u çağırınca, Jisung küçük adımlarla kızın yanına gitti. Jisung'un korktuğunu anlayan kız rahatlatıcı bir gülümseme ile "Jisung sanırım korktun ve ilk dövmen olduğu için anlayabiliyorum ama içerideki kadının canı bayağı tatlı. İlk dövmesi değil ama her geldiğinde böyle çığlık atar. Endişelenme yani Minho'nun eli bayağı hafiftir." dedi. Jisung da küçük bir gülümseme ile "Evet ilk dövmem bu yüzden korkmuştum. Üstüne bu kadının bağırışı iyice korkuttu beni. Size teşekkür ederim." dedi. Kız Jisung'u omzunu patpatlayarak "Siz diye hitap etme canım. Bana Ryujin Noona diyebilirsin. Senden 6 yaş büyüğüm çünkü." diyip kıkırdadı.

Jisung büyüttüğü gözleriyle Ryujin'e bakarak "Çok daha genç duruyorsunuz-ah pardon Ryujin Noona." dedi. Ryujin büyük bir kahkaha atarak "Herkes öyle diyor ama yapacak bir şey yok. Yaşlandım." dedi. Jisung da kıkırdayarak "Hayır Noona yaşlı değilsin merak etme."dedi.

İkisi gülerken arkadan keskin bir ses yükseldi."Sohbetinizi bölüyorum fakat müşterimi alabilir miyim Ryujin?" Ryujin hemen kendine çeki düzen vererek "Tabii Minho. Kusura bakma. Minho'yu takip et Jisung." dedi.