Sene 1986..
"Anne" bir kız çocuğunun feryatları sokakların camlarını parçalıyordu. O sokakları kendine yuva bilmişti küçük kız, ama yuvasını küçücük yaşında ona cehennem yuvası yapmışlardı..Onun yuvasıydı orası nası olurdu da ölüm yeri olurdu?
"Anne nerdesin?" bir kız çocuğunu koca kalabalıkta kimse duymuyordu. O bağırıyordu ama sesini duyan yoktu, hiç olmamıştı.
"Ordasın annecim, yanıma gel nolur" etraf kalabalıktı. Yanından bir amca ona garip gözlerle bakarak ilerlemişti. Küçük kız kendini garip hissetmişti. Gitmek istiyordu buralardan evine gitmek istiyordu ama evinin yolunu unutmuştu, unutturmuşlardı.
"Burası çok karanlık baba.." bağırıyordu artık, koşuyordu, bağırıyordu ama duyan hiç olmuyordu. Koştu sonuna kadar. Onun için son başlangıçtı. Susmuştu artık kısık sesle kendince konuşuyordu.. "anne?" Demişti bir yabancıya, muhtaçtı çünkü bir anneye, bir annenin elini tutmaya..bir babanın göğsünde ısınmaya.
Elini tuttuğu kadın şaşırmıştı, böyle bir şey beklemediği çok açıktı. Sanki bir ucube görmüş gibi elini hızlıcana itmiştı kız çocuğunun elinden. Hızlıcana ittirdiği eli kızın yanağına hışımla çarpmıştı. İrkilmişti.
Koştu yeniden. Annesini aradı, babasını bulmak istedi.. Abisi peki? Onun varlığını bile unutmuştu resmen. Abisini saklamışlardı ondan, ama o bunu biliyordu zaten.
Küçücük bir kız çocuğu aklında en fazla ne tutabilir derdi herkes. Sanki büyük yaşlarda akıllarında birşey tutabilirlermiş gibi..
Yorulmuştu koşmaktan. Yorulmuştu ruhu anne diye bağırmaktan. Artık birilerini bağırmak istemiyordu. Annesine haykırmak istiyordu..
Ne olmuştuda o kalabalıkta yalnız, bir başına kalmıştı bilmiyordu. Annesiyle dolaşıyordu ama o şuan yanında yoktu. Kaybettiğini sanmıştı küçük kız, annesinin onu bulamadığını düşünmüştü.
Dakikalarca hatta saatlerce annesinin onu bıraktığı yerde beklemişti. Yanından geçen herkesi annesi sanmış bir sevinç kaplamıştı içini..
Oturdu bir kaldırıma. Ayaklarını uzattı kalabalığın oldu caddeye. Kendince ninni söylemek istiyordu annesinin ninnisini belki o zaman annesi gelirdi..
"Uykudan uyanmış, Gülermiş bakarmış
Annesi onu çok öpermiş severmiş
Okula gidermiş yazarmış çizermiş
Babası onu çok öpermiş severmiş
Annesi onu çok, Babası onu çok
Herkesler onu çok severmiş severmiş"
Baktı öylece etrafına. Yoktu yeniden kimse. Bıkmıştı artık, usanmıştı. Artık annesi gelse ona sarılsa iterdi onu. Babasi gelse öpse saçlarından yıkardı saçlarını.
7 yaşındaydı o aklı başındaydı, ama aklını kaçırmıştı. Artık sinirleri gelmişti ve ellerini sertçe vuruyordu kaldırıma. Dizlerini göğsüne doğru çekti ve sarmaladı kollarıyla dizlerini. Kafasını aradaki boşluğa gömdü ve annesinin ninnisini söylemeye başladı. Ayaklarını ritme göre hareket ettirmeyide ihmal etmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZİNCİR'DEN SARMAŞIKLAR
Teen FictionBir kız çocuğu.. Karşısında yosun gibi sarmaşıklar görmek istesede karşısı demir benzeri zincirlerle doluydu.. Elleri zincirliydi. Kabuk bağlamıştı. Onun adı Ala'ydı. Ala Defne..Göz kapakları ağrısa bile belli etmeyen, belli etmeyerek acısını yaşaya...