Oy ve yorumlarınızı katiyen bekliyorum, beni de takip etmeyi unutmayın🙏🏻💜
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
☆☆☆
"Pijamalar?"
"Tamam."
"Eşofman takımların?"
"Tamam."
"Diğer kıyafetlerin?"
"Deri ceket ve siyah, sade bir elbise, kot pantolon ve beyaz bir tişört koydum."
"Diş fırçan, macunun?"
"E herhalde unnie!"
"E tamam, hazırsın o zaman. Kaçta çıkıyorsun evden?"
"Şoför aşağıda aşağıda!"
"Bağırma bana!"
Jisoo'nun komik sesine kahkaha atıp bavulumu yerde sürükleyerek odamdan çıktım. İçim içime sığmıyordu. Fanlarımızı düşününce onlar için daha da heyecanlanıyordum, uzun zamandır bekliyorlardı bunu.
Fan sayfalarının olaylarını çok takip eden biri değildim, genellikle Taehyung kahvaltı yaparken "Bak! N'olmuş!" diye telefonunun ekranını suratıma sokup gösterirdi kavgaları. Çok severdi böyle şeyleri. İlişkimizden haberdar olan ve sonuna kadar kanıtlamaya çalışan fanlarımızın bizi savunuşları onu çok heyecanlandırır, küçük bir çocuk gibi kıkırdamasına sebep olurdu.
Onun bu çok karakterli oluşunu çok severdim. Sahnede dilini dışarı savurup insanları baştan çıkarır, akşam sevimli pijamalarını giyip suratını göğsüme dayardı. Fakat bazı zamanlar diğer iki karakterinden de farklı olurdu; beni kıskandığı zamanlar.
Can yakıcı.
Sanırım en sevdiğim hali oydu.
"Şimdi çıkıyorum evden, kapıyorum."
"Tamam, fotoğraf atmayı sakın unutmayın ha!"
"Tamam unnie..."
"Görüşürüz hayırsız."
Gülümseyerek aramayı sonlandırdım ve bavulumla beraber evden çıktım. Sitenin otoparkına inerken Hoseok'un dairesinin önünden geçtim. Kapısı çaldım gitmeden önce.
