22.BÖLÜM

389 25 1
                                    

Jungkook neredeyse iki saat kadar geç gelmişti. Geç gelmesi beni bir tık germişti çünkü babam her ne kadar geç geleceğini söylese de erken gelebilirdi.

Biraz oturup konuştuktan sonra "Dışarı mı çıksak?" diye sordum. Bunu neden daha önce düşünmemiştim diye kendimi sorguladım.

"Olur." dedi Jungkook ve dışarıda bir yerlere oturduk. Havadan sudan konuştuk sürekli öğrencimle ilgili sorular soruyordu ve bende yalanlar üretmek zorunda kalıyordum.

Ona yalan söylemek çok zordu ama bunu onu korumak için yapıyordum. Neredeyse tüm günü dışarıda geçirdik hatta bir ara Yoongi ile Jimin de bizi görmeye geldi.

Saat baya bir geç olduğu için kalkmam gerektiğini söyledim. Yoongi ve Jimin durumu bildikleri için ısrar etmeden yanımızdan ayrıldılar.

Ama Jungkook "Seni eve bırakmak istiyorum." diye tutturdu.

Ona hayır dersem muhtemelen işkilenmeye başlayacaktı. Bir de bununla uğraşamazdım. Evin önüne kadar bıraksa bir sorun olmazdı sonuçta aynı zaman da benim arkadaşım da sayılırdı.

~

Eve vardığımızda apartman kapısının önünde Jungkook'u durdurdum. "Yukarı kadar çıkmaya zahmet etme." dedim.

Jungkook çok ısrar etmemişti. Onun da yorgun olduğu belliydi. Tam arabasına binecekken apartmanın içinden şiddetli bir ses duyduk.

Jungkook bana dönüp "Duydun mu?" diye sordu. Bende kafamı salladım.
"Hırsız olabilir mi?" diye sordu Jungkook.

Bende "Bilmiyorum." diye cevap verdim ama hırsız olma ihtimali yüksekti.

"Seni yukarı yalnız gönderemem." dedi Jungkook ve önüme geçip apartman kapısının şifresini girip içeri geçti.

Bende peşinden yürüyordum. Bir çok ihtimal vardı bu sesi çıkaran babamda olabilirdi Ya da hırsız hangisi daha kötüydü bilmiyorum.

Bizim kata yaklaştıkça sesler daha da net geliyordu " Taehyung-ah aç şu kapıyı."
Kahretsin ki bu babamın sesiydi.

Jungkook bana meraklı gözlerle bakarak
"Kim bu seni nereden tanıyor?" diye sordu
Babam çünkü salak. "Of ne bileyim." dedim.

Bizim kapının önüne geldiğimizde babam kapının önünde oturmuş içeri doğru sesleniyordu.

Üstü başı pislik içindeydi üzerinde de hem bira hem de kusmuk lekeleri vardı. Sarhoştu.

Onu böyle görünce hem utançtan hem sinirden kıpkırmızı kesildim. Ondan nefret ediyordum. Gerçekten neden hâlâ yaşıyordu ki ölüp gidemez miydi.

Beni görünce sendeleyerek oturduğu yerden kalktı "Aishh sonunda geldin nerede kaldın babanı bekletmeye utanmıyor musun?!" dedi üstüme doğru gelerek.

Ağzından çıkan alkol kokusu midemi bulandırmıştı. Jungkook'un bana meraklı gözlerle baktığını hissedebiliyordum ama
ben onun yüzüne bakamıyordum. Yeterince yerin dibine gitmiştim zaten...

Fazla uzun bir bölüm olmasını istemediğim için diğer bölümden devam edeceğim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.








Fazla uzun bir bölüm olmasını istemediğim için diğer bölümden devam edeceğim

MYSTERİOUS VİDEO|TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin