UFAK TEFEK DEĞİŞİKLİKLER

2 0 0
                                    

Selam! Ben Eylül. Oyunculuk bölümünü bitirdim. Şu anda ise İstanbul'a yeni evime taşınıyorum. Çok büyük bir ev. Çok garip bir sürü havuzu var...

Eve vardığımda saat 5.30'du. O küçük evden buraya nasıl geldim inanmadım iyiki taşınmışım buraya. Tüm eşyalar yukarı taşındıktan sonra hepsini yerleştirmeye koyuldum. Tam yerleri silerken kapı çaldı. Açtım ve karşıma bir adam çıktı. Bana poşet uzattı ve "Merhaba Eylül hanım size kıyafetlerinizi getirdim."dedi. Bende   " Çok teşekkür ederim. İyi akşamlar."dedim ve kapıyı kapattım.

Yerleri müzik eşliğinde silmeye devam ettim. İşimi bitirdiğimde öldüm resmen her yerim ağrıyordu. Sonra acıktığım hissettim ve mutfaktaki kolilerin içinden tencere, tabak, çatal... Aramaya başladım. Mutfaktaki tüm kutuları açtım ama hiç birinden çıkmadılar. Bende koridora gidip oradaki üstünde kırılacak yazan kolilere bakmaya başladım. Orada da 6 koli vardı hepsini açtım ama hiçbirinden çıkmadılar. Sinirim çok bozuldu. Bende bir şeyler sipariş vermek için evin içinde telefonu aramaya başladım ve hiç bir yerde bulamadım. Bu sefer sinirim daha da bozuldu koridorda oturup ağlamaya başladım. Keşke ailemde yanımda olsaydı ama artık aileden bir eser yok. Tüm sevdiklerimi kaybettim. Keşke bana yardım edicek biri olsa. O kadar oyuncu oldum ama ne arkadaşım var ne ailem... (Aslında arkadaşım var hem de çok değer veriyorlar bana)





Derken yine kapı çaldı bu sefer kapıyı sinirle ve ağlamaklı "NE VAR!" diye açtım ve karşımda elinde tencereyle bir adam gördüm şaşırdım. Sanki beni duymuştu. Bana "Merhaba! Ben Ege karşı komşun. Galiba yanlış zamanda geldim. Yemek getirmiştim. İyi misin?" bir anda tüm soruları sıralayınca şaşırdım. Hemen cevap verdim. "Merhaba! Ben Eylül tanıştığıma memnun oldum. Yanlış zamanda gelmedin beni kurtardın sadece sinirim bozuldu. İdare ederim içeri gel birlikte yiyelim." dedim bana şaşkın şaşkın baktı ne yani yanlış bir şey mi yaptım ya ben? "Aslında ben de açım rahatsızlık vermezsem gelebilirim." Hayret sonunda bir komşum olmuştu. "Tabiiki ama ben çatal ve tabakları bulamadım. Nasıl yeriz bilmem." deyip gülümsedim. "Ben hemen evden getiriyim sen tencereyi tut geliyorum."dedi ve tencereyi elime tutuşturdu. Hemen içeriye götürdüm, masanın üzerine koydum. Acaba ne yapmış diye kapağı açtım ve karşıma tavuk çorbası çıktı. En sevdiğim yemekti kokuyu içime çekince açlıktan  bayılmak üzere olduğumu hissettim.

Ege elinde tabak, kaşık ve bardaklarla içeri girdi. Hemen onları elinden alıp yemeği tabaklara koymaya başladım. "Bir şey sorabilir miyim?" Acaba ne sorucaktı? Ne sorabilirdi yani. "Tabii dinliyorum." diye cevap verdim. "Kapıyı açtığında neden ağlıyordun?" Diyecek bir şey bulamadım bir anlığına. Biraz toparladım diyeceklerini "Iıı şey yemek yapıcaktım, tüm kırılacak yazan kolileri açtığım halde bulamadım. Sonra telefonumu aradadım dışarıdan bir şeyler sipariş vermek için ama yine de bulamadım ve sinirim bozuldu ve ağlayasım geldi bir anda.

AȘK ÜÇGENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin