Hikaye 15

24 7 48
                                    

*Aşağıda da belirttim spontane gelişerek yazdım ve erken yayınlamaya karar verdim

~
Genç kız, bir parkın bankında oturuyordu.

Etrafı boş bakışlarla izliyordu.

Daha sonra yanına bir adam geldi ve banka oturdu. Umursamadı genç kız, gözleri dolu dolu parktaki kum bölümüne odaklanmıştı.

Genç adam konuşmaya başladı :

'' Neden yalnızsın, arkadaşın yok mu?''

Genç kızın gözünden bir damla yaş süzüldü.

Ardından içindekileri bir daha görmeyeceğini bildiği adama anlatmak istedi.

'' Öldürdüler . İlk önce gözleri ile sonra sözleri ile ve en sonunda güçleri ile öldürdüler. Hiçbir şey yapamadım''

Genç adam ne diyeceğini bilemedi , üzülmüştü.

'' Boğuluyordum , onun ruhu ölürken bir şey yapamamak beni boğuyordu .'' dedi genç kız ve gözyaşlarını silip devam etti :

''Sen ? Neden buradasın belki biraz da sen anlatmak istersin'' Genç adam omuz silkti

'' Kimseye anlatmıyorum içimdekileri . Anlatırsam dağılır bir daha toplayamam'' dedi düz bir sesle.

Daha sonra çantasından bir kitap çıkardı ve ona uzattı .

'' Stefan Zweig seversin diye düşünüyorum aklındaki planları biraz daha erteleyip bu kitabı okusan nasıl olur ?''

Genç kız küçük bir tebessüm ile onayladı adamı .

Bir başka gün tekrar geldiler aynı banka .

Genç kızı biraz daha çökmüş olarak gördü adam. Morarmış göz altları , duygusuz bakışlar, kıpkırmızı gözler...

Fakat görüntüsünün aksine daha konuşkandı. Kitabı neredeyse bitirdiğinden bahsetti kız . En sevdiği yazarın güzel eserini kaçırdığını söyledi.

Daha sonra kum bölümüne yine gözü takıldı. Ve gözleri doldu.
Nedensizce anlatmaya başladı genç kız:

'' Ailem beni, ben daha terk edilmek ne demek bilmiyorken terk etti. Ailemin geleceğini sanıyordum. Bu parkta şu kum yerinde sevildim ilk defa. İlk ve tek arkadaşımdı . ''
Yutkunmaya çalıştı ,devam edemedi.

Daha sonra genç adama yarın burada olmasını isteyip evine gitti ,yatağına uzanıp kitabını bitirmeye odaklandı .

Bir iki saat sonra aralıksız okuduğu kitap bitmişti.

Genç kız cama kafasını çevirdiğinde hava çoktan kararmış ve yağmur yağıyordu. Çok korkardı yağmurdan , sarılacağı kişi burada değildi gözleri yine dolduğunda düşüncelerini bir kenara bıraktı ve küçük bir kağıt çıkardı içine bir şeyler yazdı ve üstüne bir şey almadan parka gitti kağıdı ıslanmayacak görünür bir yere koydu .

Geri evine döndü hıçkıra hıçkıra ağlıyordu korkudan . Uyku haplarından fazlaca alıp yatağa yattı ve üstünü örttü artık korkmasına gerek kalmayacaktı.

Genç adam öğlene doğru parka gidip aynı parka oturdu birkaç saat bekledi fakat gelen olmamıştı .

Etrafa bakınırken gözüne kum bölümünde olan bir kağıt takıldı kağıdı alıp açtığında sevdiği yazarın son sözleri ile karşılaştı :

'' Artık güneşin doğmasını bekleyecek gücüm kalmadı ama siz yeni doğacak güneşi mutlaka bekleyiniz''

Genç adam, kızın kitabı bitirdiğini ve onun sayesinde ertelediklerini ,gerçekleştirdiğini anladı.

~

Spontane gelişerek yazdım açıkçası nasıl olduğunu bilemiyorum sizce nasıl?

Melankolik HikayelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin