‹|49|›

656 57 57
                                    




Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


SREİN
"kırk dokuzuncu bölüm"

Turnalı cinayeti değil olayın yaşandığı bölgeyi tüm Türkiye'in gündemini bir süre meşgul etmiş bir olaydı. Televizyon programlarından gelen çalışanlar, haberciler en az polis kadar ilgili bir şekilde bölgede araştırma yapmıştı. Aileden geriye kalan tek kişi olan Evrim de her ne kadar korunma altında olup basının kimliğini açıklamaya izni olmasa da bu ilgiden nasibini almıştı. İnsanlar mahalleden topladığı bilgiyle ona defalarca kez ulaşmış türlü sorular sormak istemişti.

Evrim bu soruları yanıtsız bırakıyor kapısına dayanan insanlara tek kelime etmiyordu. Birkaç defa ısrar etmeleri sonucu basın çalışanlarını uzaklaştırmak için polisten de yardım almıştı.

Tüm bu durumun değişmesi bir iki hafta gibi kısa bir süre sonrasını bulmuş, medyanın ilgisi başka yerlere kaymış ilçede hala etkileri sürse de ülke genelinde Turnalı adındaki küçük ilçede yaşanan vahşet yaşanmamış gibi unutulmuştu.

Tabii asla bitmeyen bir şeyler de vardı. Onu tanıyan insanlar tarafından üzerine çevrilmiş meraklı ve acıyan gözleri her daim hissediyordu Evrim. Görmezden gelmeyi öğrenmek ve hayatına kaldığı yerden devam etmek ise pek zor olmamıştı onun için. Sonuçta her şey onun seçimi değil miydi?

Ne yazık ki geçmişi geride bırakmak bu net tavrına rağmen bazı zamanlar pek mümkün olmuyordu. Tıpkı şimdi olduğu gibi.

Sıradan bir güne uyandı, hazırlanıp okula gitti. Okula varmak üzereyken telefonuna gelen mesajla günü sıradanlıktan sıyrılıp bir planı takip etmeye dönüştü. Telefonun sesini gelecek yeni bir mesaj ihtimaline karşın açarken okul bahçesine girdi. Dersinin başlamasına on beş dakika vardı. Normalde okulun yanındaki kafede arkadaşı ile buluşacaktı ancak onun yerine arkadaşına bir mazeret uydurup okulda kaldı.

Çok geçmeden yanına gelen bir öğrenci onu Rıza Hoca'nın çağırdığını haber verdi. Evrim gerek olmasa da engelleyemediği acelesiyle hızla onun odasına gitti. İçeriye girmeden önce sakin ve meraklı bir ifade takındı yüzüne.

Rıza odasında, her zaman olduğu gibi kitap yığınlarının ardında oturuyordu. Masanın kapı tarafındaki iki sandalyeden birinde oturan  adam ise Evrim'in buraya gelme sebebiydi...

Okula girmeden önce yabancıdan gelen mesajları hatırladı. Poyraz bu adam olmalıydı. Bilmiyormuş gibi davranıp ilgisini Rıza'ya yöneltti.

Bilinmeyen ona durumu haber vermişti ama garip bir durum vardı. Tüm bu zaman boyunca onu soruları yanıtlamaktan uzak durması için uyarırken gazeteci olduğunu öğrendiği bu adamla konuşmasını istemişti.

SREİN | Texting ލHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin