Sabah mutfaktan gelen şarkı sesleri ile gözlerimi açtım. Yorganı üstümden kaldırdım, banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Koridorun sonunda durup Barkın'ı izledim. Petra'nın yanına gidip başını okşadı ve bir tane salam verdi.
Kafasını benim olduğum tarafa çevirdi. Yüzüne kocaman bir gülümseme yayıldı, mutfağa girdim, masanın çok güzel bir şekilde hazırlandığını gördüm.
"Barkın, bunların hepsini sen mi yaptın?" Dedim yavaşça belimden kavrayıp aynı yavaşlıkla kendine çekti."Karım ve bebeğim için yaptım." Dedi dudağıma yaklaştı ve öpmeye başladı.
1-2 dakika öptükten sonra geri çekildim.
"İyi ki varsın." Dedim yüzünü avucumun içine alarak. Gözlerimden damlalar düşmeye başlayınca
"Ne oldu? Niye ağlıyorsun?" Dedi telaşla bakarak"Sabah sabah böyle şeyler yaparsan ağlarım tabii. Zaten hormonlar tavan" dedim biraz daha şiddetli ağlayarak, kafamı göğüsüne yasladı. Saçlarımı öptü,
"Şş tamam. Ağlama hadi bak, bebeğimizi de üzersin" dedi gülüp geri çekildim."Barkın daha mercimek kadar bebek. Anlamaz ki daha" dedim gülümseyerek
"Anlar anlar akıllıdır benim bebeğim o hemen herşeyi anlar." Dedi, büyük bir kahkaha attım. Elimden tuttu ve masaya oturttu.Barkın da karşıma oturunca kahvaltımızı etmeye başladık. Çayımdan bir yudum alıp masaya koydum.
"Barkın," tabaktan gözünü ayırıp bana baktı.
"Efendim güzelim?"
"Semih, ona birşey yaptın mı?" Dedim çekingen bir tavırlaBir an bakışları sertleşti.
"Nereden çıktı bu şimdi?" Dedi sinirle
"Merak et-" sözümü bitirmeden o kesti.
"Etme. Merak edilmesi gereken biri değil." Dedi net bir cevapla
"Tamam." Dedim ve önüme dönüp kahvaltımı etmeye devam ettim.Saniyeler sonra Barkın elini uzatıp masada duran elimi tuttu. Gözlerimi ona çevirdim.
"Kusura bakma. Biliyorsun ondan bahsedince deli oluyorum." dedi küçük bir tebessüm edip kafamı 'tamam' anlamında salladım.Kahvaltımızı bitirip salona geçtik. Biraz sohbet ettik. Barkına telefon gelince iş yerine gitmesi gerekti ve evden çıktı.
Yarın nikah günüydü ve yarına hiçbir iş kalmaması için bugün bütün işlerini bitirmek istiyordu. Çünkü 2 gün sonra Paris'e gitmek için uçak bileti almıştık balayı için, ve onların da nikahı kıyıldıktan sonra bir gün sonra ela ve abimle birlikte uçuşumuz vardı.
Kapı çalınca açmak için oraya yeltendim. Kapıyı açınca ela ile karşılaştım.
"Hoş geldin" dedim. Arkadan gelen abime baktım.
"Geldin-iz" dedim 'noluyo?' dercesine bakarak."İçeri girsenize" dedim elaya ardından abime baktım. Ela ve abim içeri girdi.
Ela,
"Hadi gelin hanım hazırlanın da gelinlik bakmaya gidelim" dedi memnunca sırıtarak
"Gelinlik?" Dedim gözlerimi kısarak
"Hee gelinlik, hani böyle beyaz, insanı ışıl ışıl parlatan elbise var ya o" dedi ela.
"Ela salak değilim onu anladım da, neden?"
"Çünkü yarın senin, öbür gün de benim nikahım var beybi" dedi
"İyi tamam. Ama Barkın gelmeyecek mi?"
"Gelecek de sonra gelecek." Dedi.Ben de çok uzatmadan hazırlandım ve evden çıkıp gelinlikçiye gittik.
Bir kaç gelinlik denedikten sonra sonra sonunda bana uygun güzel bir model bulabilmiştim.Sonuncu gelinlik'i denedikten son kabinden çıktım. Karşımda Barkın'ı görmem ile yüzüme kocaman bir gülümseme yerleşti. Ben kabindeyken gelmiş olmalıydı.
Oturduğu koltuktan kalkıp yavaşça yanıma geldi."Senin mükemmelliğine dayanamıyorum. Bizimki de kalp yani yavaş ol" diyip boynuma küçük bir öpücük bıraktı.
"Güzel mi gerçekten?" Dedim
"Bu soruyu sorman bile ayıp biliyorsun değil mi?"Gelinlik'i ben de çok beğendim, aynadan biraz daha kendime baktım.
Göğüsümün biraz üstünde biten bir yakası ve uzun dantelli kolları vardı. Sadece nikah olacağı için de çok fazla kabarık seçmemiştim.Çok yorulmamak için de sade beyaz bir spor ayakkabı seçtim.
Ela da gelinlik'ini ve ayakkabısını aldıktan sonra gelinlikçiden çıktık.
"O zaman şimdi de bizim gözümüz gönlümüz şenlensin diğmi ama ela?" Dedim elaya sinsice bakarak
"Aynen öyle" dedi ela da sırıtarak
"Hadi gidelim o zaman" dedim. Barkın,
"Nereye?"
"Damatlık bakmaya" dedim gülümseyerekArabaya binip 5-10 dakikalık bir mesafeye geldik.
Barkın ve abim damatlıklara bakmaya başladı. Barkın bir tane seçip deneme kabinine geçti.
Kabinlerin önünde ki koltuklara oturdum. Görevli gelip bir şey isteyip istemediğimi sordu, bir tane su istedikten sonra gitti.Ela ile sohbet ederken görevli suları getirdi ve önümüze koydu. Teşekkür ettikten sonra gitti. Suyu açıp bir kaç yudum içtim ve kapattım. Barkınlar kabinlerde çıktı. Gözlerim Barkın'ın gözlerine deydikten sonra yavaşça süzdüm.
Gömleği beyaz, pantolonu ise gözleri gibi siyahtı. Beyaz gömleğin üstüne de yine siyah bir kravat takmıştı.
Yavaşça yaklaştım. Elimi saçlarına değdirdim. Sonra aşağı, yüzüne doğru indirdim.
"Çok yakışmış sevgilim. Çok." Dedim hayranca, yanağımı okşadı.
Aynaya baktı son kez görevli yanımıza geldi.
"Efendim başka bir şeye bakmak ister misiniz?" Diye sordu nazikçe
Barkın,
"Hayır." Bana baktı. Gözlerimin en derinine,
"Beğenmesi gereken kişi beğendi. Bunu alacağım." DediBarkın ve abim kabinlerden damatlıkları çıkartıp çıktılar. Paralarını ödedikten sonra yemek yemek için güzel bir mekana gittik.
Balık aşerdiğim için sahil kenarında bir yere gelip oturduk. Yemekler geldi ve sohbet ede ede yemeğe başladık. Tabi ateş ve masalı davet etmeyi de unutmadık. Biz geldikten 15-20 dakika sonra onlar da olduğumuz yere geldi.
Yemek yedikten sonra herkes kendi evine gitti.
Eve gelip hemen üstüme pijamalarımı geçirdim ve yatağa uzandım.
Barkın da yanıma geldikten sonra onun kokusunu içime çeke çeke uyudum.Sanki son kez teninin kokusunu içime çekiyormuşum gibi çektim ciğerlerime.
Selaamm
Final bölüme son bir bölümm
Oylarınız ve yorumlarınız önemli biliyorsunuz 💜
Tiktok: sennvebenn_1
Sizi seviyorum ballarım 🍯🍯🍯
ŞİMDİ OKUDUĞUN
En Güzelinden Aşk
Teen FictionTesadüfen karşılaşan iki kişi ve hayatlarındaki gizem. Bu iki kişinin tek zaafları birbirleri. Onlar ne kadar kaçarsa kaçsın her seferinde birbirlerine savruldular, karıştılar. Ama onları asıl bağlayan şey hayatlarındaki gizem...